SAMİ İYİOLDU
Hazırlayan: Uğur ÖZTEKE
Bugün yine belki pek çok insanın yakından tanıdığı bir Konya insanını geçmişi bugünü ile ama beklide en yakın arkadaşlarının dahi bilmediği sırları ile sizlere konuk ediyoruz.
HASTA MEHMETLER’İN SAMİ
Bize Konya’da ‘Hasta Mehmetler’ derlerdi. B.Kumköprü Mahallesi, Hasta Mehmet sokak no 6 da çocukluğum geçti. Daha doğrusu bu evde 28 Mayıs 1954 de dünyaya gelmişim. Babam Konya’nın en ünlü terzilerinden Cengiz anmem ise Arife hanım idi. Ama anneme Fadimana derlerdi. B.Kumköprü’de polis noktası ile Fatih karakolu arasında idik. Dedemin 12 bin 480 metrekarelik bir bağımız vardı. Evimiz tam bir klasik Konya evi idi. Ev ahşap ağırlıklı idi. Bütün aile bu evde idi. Dedem rahmetliye de ‘ Koca Memed’ derlerdi. Evimizin ortasında avlusu kuyusu vardı. Bağımızda kendi ektiğimiz sebze meyveler kendi pekmezimizi kaynatacağımız kadar da üzüm bağlarımız vardı. Yaz günlerinde kuyunun dibine kokmasın diye eti yoğurdu sarkıtırdık o zamanlarda buzdolabı filan yoktu ki
MUTLU BİR AİLE İDİK
Kardeşlerim Mehmet Nuran, Hayati (rahmetli oldu),Nurhayat, Adnan ve Handan ile çok güzel dolu dolu bir çocukluk yaşadık. Bayram günlerinde dedemin elini öpmek için biz aile hısım akraba 40 kişi sıraya girerdik. Bayram günleri evin erkekleri kadınları çoluk çocuk herkes bayram namazı çıkışı bizim evde dedemin yanında toplanırdık. Hatta okuldan öğretmenimiz Bayram hocada bize gelirdi. Bizde yemek yendikten sonra o grup ev ev komşularla bayramlaşmaya giderdi. Sadece bayram sabahı değil ev öğle akşam yemeklerinde ve sonrası dolar taşırdı.
DEDEM İMAM HATİPLİ ÖĞRENCİLERİ OKUTURDU
Dedem her yıl İmam Hatip Lisesine gider okulda ihtiyaç sahibi iki üç çocuk bulur bunların durumunu araştırır ve onlar okullarını bitirinceye kadar bütün ihtiyaçlarını karşılardı. Ayrıca eşraftan topladığı yardımları da bu öğrencilere verirdi.
DEDEM BENİM KUCAĞIMDA VEFAT ETTİ O VASİYETİNİ UNUTAMIYORUM
Dedem bakkal dükkanı işletirdi dedem sağlık yurdumda benim kucağımda vefat eti. Cebinden bir not çıktı. Hiç unutmuyorum. Milyonlarca lira alacağı olmasına rağmen hiçbir alacak notu yoktu sadece 2 hafıza olan borcunu o kağıda yazmıştı. Vasiyeti üzerine o iki hafıza olan borcunu da Hasan Hüseyin Ekiz abi hafızlara ödedi. Dede annem sağdı. 115 yaşında vefat etti. İsmi de Müesser İyioldu son sekiz yılını yatalak olarak geçirdi. Kendisi canlı tarihti. Türk İslam kültürü ile yetişmiş bir Osmanlı kadını idi. Savaşı görmüş Atatürk’ü görmüş bir kadındı. Nenemiz baktı kendisine. Babam da 95 yaşında vefat etti.
İYİOLDU AİLESİNİN 350 YILLIK KONYALILIĞI TESÇİL ETTİRDİK
Ailemiz in 350 yıllık Konyalılığı tescilliğidir. Yaş kütüklerine ulaştık. Karatay’da Pürçükçü mahallesinde kışlık evimiz B.Kumköprü’ de ise yazlık evimiz vardı. Babam o yıllarda Konya’nın en ünlü terzilerinden di. Terzi Cengiz diye bilinir Esnaf Kefalet Kooperatifinde başkanlık yaptı. AP de merkez ilçe sekreteri olarak uzun yıllar çalıştı. Amcam Oğuz İyioldu TMO da 21 yıl çalıştı birkaç dönem Konyaspor Kulüp başkanlığında bulundu. Konyaspor’un 3. ligden 2. lige çıktığı sezon Konyaspor Başkanı idi. Mehmet Şan da İdmanyurdu kulüp başkanı idi. Diğer amcam Ahmet İyioldu 17 yaşında liseyi bitir bitirmez İstanbul Hukuk fakültesini kazanır 67 yılında hukuk fakültesini 1.likle bitirir. Daha sonra 2 yıllık gazetecilik okulunu bitirir ve Hürriyet Gazetesi idari işler müdürü olur. Akşam ve Sabah gazetelerinde idarecilik yapar. Yayıncılık hayatına Ötüken Neşriyat AŞ Kurumu ve ANDA Dağıtım AŞ Kurumunun Genel Müdürü olarak milli mukaddesatçı yayınların Türkiye dağıtımını üstlendi.
12 Eylül öncesi de MHP MKY yöneticisi idi. En küçük amcam Mustafa İyioldu Beşiktaşlı Mustafa diye bilinir babamın yanında terzi kalfalığı yapardı. Daha sonra oto alım satımı yaptı Ahmet amcam ile hep bir arada yaşadık.
60 İHTİLALİNDE SABAH NAMAZI ÇIKIŞI KAPIMIZDAKİ LEVHAYI SÖKMEYE GELDİLER
60 ihtilalini ise şöyle hatırlıyorum. Evimizin çift tahtadan bir kapısı vardı. Kapının girişinde de Demokrat Parti B.Kumköprü Muhtarı Mehmet İyioldu yazılı bir levha vardı. O gün sabah namazından sonra evin önünde bir gürültü oldu o seslere uyandım. Camiden çıkan bir grup gelip dedemden bu levhanın indirilmesini istemişler. Dedeme resmen bu levhayı indir demişler. Aralarında 2 - 3 tanede üniformalı polis de varmış. Ben o zamanlar 6-7 yaşlarında idim. Dedem levhayı indirmedi. Dedem onların indirmesine de izin vermiyordu. Aralarından bazıları babama geldi. Dedem babamı hiç kırmamıştı. Babam daha sonra dedemle konuştu kanunlara karşı gelmemeliyiz bu bize yakışmaz baba filan dedi ve o levhayı babam kendi eli ile indirdi. Babamlarla daha sonra Şems-i Tebrizi’nin türbenin karşısındaki çıkmaz bir sokağa taşındık alt üst katı olan bir evdi burası.
19 MAYIS İLKOKULUNA BAŞLIYORUM
İlkokula 19 mayıs ilkokuluna gittim. Okul Müdürümüz Saime hanım idi. 3 öğretmen değiştirdim. Bunlardan Perihan Yazgan’ın oğlu Edip ile aynı sınıfta okuduk. Okulda aslında öyle yaramaz bir çocuk değildim ama çok da uslu sayılmazdım. Okul içerisindeki bütün aktivitelere katılıyordum. Kültür edebiyat kolu tarih kolu gibi çalışmalarda başkanlık yapıyordum.
MUSTAFA GÜÇLÜ’NÜN ANNESİNİN YEMEKLERİ BİR BAŞKAYDI
Yine okulda 1 sınıftan 5 sınıfa kadar çok samimi olduğum arkadaşlardan biriside Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü idi. Çünkü Mustafa’yı unutmam hiç mümkün değil. Onların evi okula çok yakındı. Öğle yemeklerinde Mustafa’gilin evine gider annesi bize yumurta kırar bizde onu yerdik. Mustafa Güçlü hala Müslüman Türk gelenekleri görenekleri ile yaşayan örnek bir insandır. Abisi Sami Güçlü’ de İstanbul’da iken lise yıllarından amcamın MTTB’den çok samimi arkadaşı ve dostu idi.Üstad Necip Fazıl, Büyük Doğu cemaatinde de birlikteydiler
KAPU CAMİİNDE YAPTIĞIM ŞAKA HALA İÇİMDEN TUTAR
Yaz aylarında dedemin Kapu camiinin altında hazır elbiseler satan dükkanı vardı. Yaz aylarında oraya giderdim. Aynı zamanda da camide Kuran-ı Kerim öğrenirdik.Bizim 2 ayrı Ali efendi hocamız vardı. Biri ak sakallı diğeri kara sakallı idi. Ak sakallı Ali efendi dayım Hasan Hüseyin Varol efendinin talebesi idi. Ak sakallı Ali efendi ile ders yaparken her an polisler gelecek diye korkardık. Çocukluk işte bu durumu bildiğimiz için bir arkadaşım ile hocadan ders saatinde susadık diye izin aldık. Dışarıya çıktık.biz daha sonra içeriye girerken caminin kapısından polisler geliyor diye bağırdım.bu yatığım eşekşakası idi. Hiç içimden çıkmıyor., herkes cüzleri Kur-anı Kerimleri halıların altında duvarların arkasına saklamaya çalışıyordu. Buna hala çok üzülürdüm.
İMAM HATİP LİSESİNDE ALPASLAN TÜRKEŞ”İNASKERİ OLDUK
Daha sonra İHL orta kısmına kayıt oldum. Okula başladım 1 ve 2 sınıfları başarılı bir öğrenci olarak direk geçtim. 3 sınıfa geldiğim zaman 1967 lı yıllar idi. Ahmet Polat abimizin seminerleri eğitim çalışmaları ülkenin içinde bulunduğu durum ile biz siyasete adım atmaya başladık. Ve sonuçta Demokrat Parti kökenli bir ailenin çocuğu olarak Alparslan Türkeş”in askeri olduk.O günlerde aileden tepki görmemize rağmen ağırlığımızı milli manevi değerlere sahip çıkarak yapılan çalışmaların faaliyetlerin içinde yer almaya başladık.
ZİYA ERCAN, ADİL KÜÇÜK ÖZBOYACI, MEHMET OKTUT
GİBİ İSİMLERLE BİRLİKTEYDİK
İmam Hatip Lisesinde iken rahmetli Adil Küçük 7. sınıfta idi. Ziya Ercan, Ziya Özboyacı, Mehmet Dolular, Seyit Emiroğlu, Mehmet Oktut bizim okulun iz bırakan isimleri idi. Yine öğrenci iken Ahmet Polat”ın nezaretinde judo karate taekvando çalışmalarına katıldık.
69 DA KONYA GENÇ ÜLKÜCÜLER TEŞKİLATINI KURDUK
1969 yılının 25 Mayısında Konya Genç Ülkücüler teşkilatını kurduk. Ahmet Polat başkanlığında o iki yıl biz siyasi çalışma yaparken hocalar bana göre kasıtlı olarak üstüme gelmeye başladı.Ve bütünlemeye kalınca bu kez Meram Orta okuluna geçtim. Orada Salih Zeki Solak müdürümüz idi. Karatay Belediye Başkanımız olan sayın Mehmet Şen sınıf arkadaşım idi. Okulun ikinci döneminde müdürümüz değişti. Sanatçı Yavuz Bingöl”ün babası Yılmaz Bingöl okul müdürümüz oldu. Hocalarımız ise A.Kadir Çetin, Gülendem Yılmaz, Mehmet Bildirici, Emel Sayın, Gülgün Berk, Nimet Gençol, Nimet hanım en sonunda kayınvalidem ile teyze çocuğu çıktılar.
MARMARA KIRAATHANESİ SOHBETLERİNE KATILIYORDUM
Ortaokuldan sonra Ahmet amcam İstanbul” a beni çağırdı. İstanbul”da yayın hayatına girdik. Ötüken yayınları ANDA dağıtım kuruluş aşamasında idi. Meşhur Marmara kıraathanesi sohbet toplantılarına katılıyordum. Orada benim ondan sonraki hayatımda iz bırakacak sohbetler oldu insanları tanıdım. Mesela Ziya Nur Aksin, Mehmet Emin Alpan, Prof. Ahmet Nuri Yüksel, Nevzat Köseoğlu, Prof. Fahri Üçışık, Rasim Cimisli, Gündüz Sevilgen, Namık Kemal Zeybek, Galip Erdem, Sadi Somuncuoğlu gibi bir çok insan ile tanıştım.
EML DEMİR METAL İŞLERİ BÖLÜMÜNÜ KAZANDIM
Yaz tatilinin ardından tekrar Konya”ya döndüm. EML sınavlarına girdim Demir metal işleri bölümünü kazandım. 71- 72 dönemi için bu okula kayıt yaptırdım. Metal işleri bölümünde 2 sınıfa gelince 1. 2. ve 3 sınıflara başkanlık yapmaya başladım. 2 sınıfta idik 73 li yıllar okullarda o zamanlar boykotlar başlamıştı. Okulda boykot oldu o günde ben sınıf başkanı idi. Bizim sınıf tam kadro mevcudu vermiştim Ama idare yapılan araştırma sonucu boykotun ele başı diye benim ismin verilmiş. Ben okul disiplin kurulana çağrıldım okuldan atılacakmışım. Hani idam sehpasına çağrılan adama son isteği sorulur yaaa benimde ipimi çekmişler bana ne diyeceksin diye sordular. Bende yaşadıklarımı ve o gün sınıf tam diye idareye mevcutlu listesini verdiğimi söyledim disiplin kurulundaki hocalar benim dediklerime inanamadılar. Ve o toplantı sonrası bir öğrenci olarak öğrenciler adına disiplin kurulana seçilen öğrenci oldum. Aslında teknik okul araç gereç yönünden çatışmaya ve öğrencilerin birbirlerini ciddi olarak yaralanmalarına sebebiyet verecek malzemeye sahipti ama biz en solcusundan en sağcısına kadar tüm arkadaşlar gerçekten birbirimize sahip çıktık. Son sınıfta okulun bütün sosyal faaliyetlerinde yer aldım. Okul gazetesi bile çıkardık. Münazaralar yönettim. Bilgi yarışmalarında yöneticilik yaptım. Torna bölümünde ki arkadaşlarım hiç unutamadıklarım unuttuklarım ise beni affetsinler mesela Mehmet Şen, Bahattin Canbilen, Ali Durak, Zahir Renklibay
EN SOLCU ORHAN ADA İLE ÜLKÜCÜ OLARAK 3 YIL SIRA ARKADAŞLIĞI YAPTIK
3 yıl aynı sırayı paylaştığım Orhan Ada idi.Mesela Orhan Ada ile çok iyi bir arkadaşlığımız oldu oysa ben iyi bir ülkücü o da aksine çok iyi bir CHP li iyi bir solcu idi. Hiç unutmuyorum Orhan son sınıfta hastalandı sarılık oldu. Üç ay rapor oldu ama ben her gün okul çıkışında Orhanlara gittim o gün ne ders işlemiş isek Orhan”a anlattım. Orhan hiçbir dersten geri kalmamış oldu. Orhan raporu sonrası okula döndü ve her gün ders işlemiş gibi ikmale bile kalmadan sınıfını geçti okulu bitirdi. Orhan daha sonra Y. Teknik öğretmen okulunu kazandı. Ve bu okulda ki Orhan solcu Orhan, ülkücü bir insan olmuştu.yine biz okula girdiğimiz zaman okulumuzun adı Sanat Enstitüsü idi daha sonra Endüstri Meslek Lisesi oldu. Ve bu okuldan yani Endüstri Meslek Lisesinden ilk diplomalarını alan öğrenciler bizler olduk.
Y,TEKNİK ÖĞRETMEN OKULUNU KAZANDIM AMA AİLEM SİYASİ OLAYLAR YÜZÜNDEN GÖNDERMEDİ
Liseyi bitirdikten sonra üniversite sınavlarına girdim. Y. Teknik öğretmen okulunu kazandım. Ama artık okullarda tüm Türkiye”de olduğu gibi okullarda da siyasi olayların tırmanışı artmaya başlamıştı., ailem benim de durumumu bildiği için beni üniversiteye göndermediler. Özellikle Oğuz amcam beni ONCA nakliyat firmasının Mersin”de yeni açılan şubesine yönetici olarak gönderdi yıl 1975 yazı idi. O yaz Mersinde çalıştım.
İZMİR”DE ASKERLİK
1976 yılında 56/2 tertip olarak İzmir Narlıdere talimgah 1. bölüğüne gittim. 71 li yıllarda kardeşim Mehmet” te kuleli askeri lisesini kazanmış amcamla birlikte İstanbul”a gitmişti. Hatta o dönem ki arkadaşları Ali Sarı, Çetin Kaya , Ubeyde Çelikkanat ile ismini hatırlayamayacağım bir çok Konyalı vardı.Ayrıca MHP’den BBY geçen 21. dönem milletvekili Vedat Çınaroğlu” da oradaydı. 240 er arasında açılan talimgah sınavında birinci oldum onbaşı oldum. O dönem bize onbaşı rütbesini takan Hüseyin Cahit Özen paşa idi. Bu paşa Kenan Evren Genel kurmay Başkanı iken Ege Ordu komutanı olacaktır. Mehmet Dinler abimiz tabur komutanımız idi. Tugay içi dağıtım oldu ve köprülü bölüğü çavuşu olarak Yücel Göltaş teğmenin bölüğüne gittik. Bu komutanımız 80 li yıllarda Konya”da askeri savcı olarak görev yaptı daha sonra 3 nolu DGM de yarbay olarak çalıştı ve daha sonrada emekli oldu.
Bölük komutamız Volkan Kaplama idi
ASKERLİK SONRASI LALELİ”DE KONFEKSİYON ATÖLYESİ KURDUK VE UNUTUMADIĞIM 1 MAYIS
Askerlik sonrası babam ile 20 makineli konfeksiyon atölyesi açtık İstanbul”da 8 ay lalelide bir iş hanında çalıştık. 78 yılında 1 Mayıs kutlamalarında Aksaray”dan Laleli ”ye giderken iki kişiye rastladım hiç unutmuyorum biri resmi kıyafetli mahalle bekçisi bir adam birde sokakta canlı olarak kedi görmüştüm. Bizim atölyenin bulunduğu iş hanının tam karısında DİSK”in şubesi vardı.ben atölyeyi açınca hemen bir grup geldi iş yerini kapat dediler. kapatmadım. Ekmek teknemiz çalışmam gerekiyor dedim ve bizi hiç ilgilendirmediğini söyledim. O gün atölyede çalışırken bir garip sesler duydum 4.katta idik handan aşağıya baktım. 2 kişinin kurşunlandığını ve kanlar içinde yerde yattıklarını gördüm bu olaydan günlerce etkilendim.
İSTANBUL”A AYAK UYDURAMADIM
İstanbul”da kalamadım İstanbul”a ayak uyduramadım bir gün Sultan Ahmet”te çemberlitaş’tan Cağaloğlu”na doğru gece yarısı giderken Abdülhamid Hanın kabrinin olduğu yere birini işediğini gördüm. Bu olaylar beni çok etkiledi ve tekrar Konya”ya döndüm.
İzmir”de onca nakliyatın şubesini açtık.Büyük bir gemiyi tahliyesi için günlerce çalıştık.
Onca nakliyat zaten dört kardeşin adının baş harflerinden oluyordu ailecek nakliyatçılık yapıyorduk.
EVLENİYORUM
İstanbul”dan dönmüştük annem bana iki ay kız aradı. Aradıkları kızı bulamamışlardı annemi İstanbul”a yolcu ettim tabi o zamanlar babamla filan bu işleri konuşmamız mümkün değildi. Anneme söyledim. Aynı günde dedem ile babaannem konuşmuşlar –“bizim kız şu Olcayların kızına niye bakmadı ki?” diye dertleşmişler. Bende anneme onu söylemiştim zaten daha sonra babamlar tekrar İstanbul”dan Konya”ya geldiler. Ve eşimi istediler 7 Nisan 79 da yüzük taktık. Bu arada 5 Nisan günü yani yüzük takmadan iki gün önce büyük bir kaza geçirdim. O dönemlerde ülkede benzin mazot kıtlığı vardı bizde köylere filan gidiyor bidon bidon araçlara kamyonlara mazot benzin topluyorduk. Amcamın oğlu ile İstanbul yolundan Konya”ya girdik esentepe” nin olduğu rampa aşağı gelirken önümüzdeki kamyon şoförü uyumuş arkamızda da sekiz bidon benzin vardı. Araba devrildi yedi takla attık. Daha sonra iki ay nişanlı kaldık 17 Haziran 1979 eşimle evlendim. 19 Mayıs 1980 de kızım Fatmanur dünyaya geldi.
12 EYLÜL”Ü KOMİNİST İHTİLAL SANDIM
12 Eylül ihtilali olduğu zaman Burdur”da idim. Şeker fabrikasına kömür işini yapıyordum ihaleyi almış taşımacılık yapıyorduk. 11 Eylül akşamı Burdur”da bir restoranda oturuyorduk. Bir partinin il başkanı ile birllikte yemek yiyorduk. O sabah şeker fabrikasının oradan ayrılırken asker yolu çevirdi. İnzibatlar sokağa çıkma yasağı olduğunu ve geri dönmemizi söylediler. O zaman en .büyük endişem bir kominist ihtilalinin olması idi. Bizde öyle bir ihtilale karşı ciddi eğitimler almıştık. Radyo anonsunda Kenan Evren bir numaralı bildiriyi okuyordu. Kominist bir ihtilal olmadığını anladım. 82 yılının 28 Martında oğlum Emin Cengiz dünyaya geldi
KOYU DEMOKRAT PARTİLİ DEDEM İKİ DÖNEM MHP”YE OY ATTI
72-82 yılları arasına kadar MHP il binası dedemin mülki idi. Dedem 10 yıl kira filan almadı. Koyu DP li olan dedem 2 dönem de MHP ye oy verdi. İhtilal sonrası yaşananlar bizim için çok acı idi. Bir çok arkadaşımız cezaevlerinde çeşitli işkencelere tabii tutuldular. Bunları anlatmamız mümkün değil. C-15 ler unutulamaz. Mesela Mustafa Pehlivanlı asılmamalıydı.Yine bu dönemde kardeşim Mehmet İyioldu ordudan resen emekli edildi. Teğmendi üsteğmen oluyordu.
İHTİLAL SONRASI ANAP”DA ÖZAL”IN YANINDA GÖREV ALDIM
Yenirden demokrasiye geçiş de 3 parti MDP ANAP ve Halkçı Parti vardı sağda iki parti vardı MDP ve ANAP 83 -84 yılları arasında Anap”ta özalın iki elini birleştirmesi ile 89 a kadar ANAP”da görev aldım. Burada İHL”den arkadaşlarımız vardı Adil Küçük, Ziya Ercan, Latif Başaşçı, Ziya Özboyacı gibi bizim milliyetçi muhafazakar kimliğimiz ağır basıyordu 85 li yıllarda ülkücü camiadan Nazmi Sırıt, Ali Naltekin, Mehmet Edirneligil, Hacı Ceran ile birlikte olması gerektirdi
ÖZAL” SUİKAST”TA KARTAL DEMİRAĞIN ÜZERİNE
İLK ATLAYANLARDANDIM
Özal”a Kartal Demirağ”ın suikast girişiminde, Kartal Demirağ”ın üzerine ilk atlayanlardan birisi de bendim.
MESUT YILMAZ KAZANINCA PARTİDEN İSTİFA ETTİM
Mehmet Keçeciler yengemin teyzesinin oğlu idi. Yıldırım Akbulut, Mesut Yılmaz çekişmesinde biz Yıldırım Akbulut”u destekledik. Mesut Yılmaz kazandı bizim işimiz bitti ANAP”tan üyelikten istifa ettim
1987 de 4 Ocak günü Nezahat Tugçe üçüncü çocuğum dünyaya geldi
MHP”YE ANA KUCAĞINA YENİDEN DÖNÜŞ
78- 79 da İbrahim Altay il başkanı idi. Merkez ilçe başkanlığı teklifini getirdi. Çok ağır yük olduğu için kabul etmedim, İsmail Ünüvar son anda merkez ilçe başkanı oldu Ana ocağının kokusu hep burnumda tütüyordu. Elimden tutan olsa koşarak gidecektim içim yanıyordu.günlerden bir gün Niyazi Arı abi bana tekrar partiye dönmeyi teklif etti yerimde duramadım heyecanımdan. Bana –“3 fotoğraf birde üye giriş belgesi getir len yeter” dedi. Bana o anda dünyaları bağışlasalar istemezdim böyle de sevinmezdim.
BAŞBUĞ”UN CENAZE TÖRENİNDEN İLK DÖNEN BİZ OLDUK
97 de Başbuğ rahmetli oldu havanın bozacağını tahmin etmiştim çünkü ömrümüzü yıllarımızı vermiştik.o törenden 18 saat sonra Konya”ya dönenler oldu ama ilk ve tek giren bizdik.
1997 de Ali Patlak il yönetimine adaylığını koydu. Biz Yusuf İnan”cın yanında yer aldık ve kaybettik. 99 da partinin il başkanlığına Osman Eken gelmişti.18 nisan 1999 da seçimlerinde Konya”da patlama yaptık 5 vekil çıkardık. 9 Eylül 200 yılında il kongresinde il başkan yardımcısı oldum.2002 ye kadar bu görevimi sürdürdüm. O dönemde 3 il genel meclis üyemiz vardı Yılmaz Ünal, Yurdagül Yorulmaz ve Nurettin Özdemir. Köylerde ilçelerde oylarımızı bire üç yüz bire dört yüz artırdık.
EŞİMİN MAKAM ŞOFÖRÜ OLDUM
25 Eylül 2002 de babamı kaybettik. 2003 MHP kongresinde görevimin yoğunluğu nedeni ile görev kabul etmedim. Eşim hanım kolları başkanı oldu. Ben onun makam şoförü oldum. Sayın Devlet Bahçeli’yi bir ziyaretimizde kendilerine Türkiye’de bana bir tane il hanım kolları Başkanı gösterin özel makam şoförü olsun dedim önce anlamadı sonra ben –‘ Efendim eşim Konya Kadın Kolları başkanı bende onun makam şoförüyüm’ dedim an gülmüştü.
2006 kongresin de başkan Hakkı Ünler’in teklifi ile il disiplin kuruluna girdim.
BAŞBUĞ ÖFKELENDİĞİ AN
70 li yıllarda İstanbul’dan Ankara’ya gelirken Başbuğun yanında idim. Hele hele 20 gün birebir kaldım birinci derece yakın korumalığını yaptım. Abdest suyunu döktüm seccadesini serdim bir gün öfkelendiğin de Bahçelievler’de ki balkonunu gösterdi ve –‘hiç önemli değil evimin şu balkonunun bir köşesine Genel Merkez, bir köşesine de İl başkanlığı yazarım bu davayı kendi başıma yürütürüm bizim bir tek hedefimiz var Allahın rızasına kavuşmak bu yolda da ne gerekirse onu yapmaya hazırım gerekirse canımızı bile veririz’ demişti.
KTO DA ÖZKAYMAK VE HÜSEYİN ÜZÜLMEZ İLE ÇALIŞTIM
Rahim Özkaymak ile 82 de 17. meslek grubu komite üyesi olarak çalıştım. 1985 de meclis komite başkan vekilliği, 1987 de meclis komisyon başkanlığı yaptım. Hüseyin Üzülmez KTO Başkanlığını kazandıktan sonrada 1 yıl KTO meclis üyeliği yaptım
ÜFLENEN NEY, ÇALINAN KANUN İNSANIN AYAĞINI YERDEN KESİYORSA
Hem iş hem siyaset hem sosyal aktiviteler içerisinde en çok hoşlandığım dinlendiğim dostlarımla birlikte olmaktır. Özel olarak yemek yeme zevkim vardır. Türk sanat müziği türk halk müziğini çok severim. Üflenen ney çalınan kanun ud insanın ayağını yerden kesen kesiyorsa tasavvuf müziğini de çok severim