Geçtiğimiz hafta Başbakan Binali Yıldırım'la Bylock iddiaları hakkında yaptığı görüşmenin ayrıntılarını açıklayan Tayyar, bu hafta da MİT Müstaşarı Hakan Fidan'la yaptığı görüşmenin detaylarını canlı yayında izleyicilerle paylaştı.
ERDOĞAN MASKESİ TAKANLAR VAR
"Kendini Ak Partili gibi gösterip, yüzlerin Recep Tayyip Erdoğan maskesi takanlar var" diyen Tayyar, bu kişilerin sahte Bylock listesi üzerinden operasyonu çektiklerini ifade ederek bu iddiaları Başbakan Binali Yıldırım'ın yalanladığını söyledi.
HAKAN FİDAN'A BYLOCK SORUSU
Tayyar konuşmasını şöyle sürdürdü;
Hafta sonu Mit Müsteşarı Hakan Fidan'la beraberdim. Sayın Fidan'a da sordum bunu. Çok açık bir şekilde 'Bylock kullandığı tespit edilen bakan yada milletvekili var mı?' diye sordum. 'Şu ana kadar bizim tespitlerimiz içinde böyle bir şey yok' dedi.
NAMUSSUZDUR, ŞEREFSİZDİR, HAYSİYETSİZDİR...
Bu söylem üzerinden AK Parti'ye operasyon çekilmeye çalışıldığını ifade eden Tayyar şunları söyledi: "Sahte Bylock listesiyle AK Parti'ye operasyon çekmek isteyenler namussuzdur, şerefsizdir, haysiyetsizdir. Kimliği ne olursa olsun, hangi kurumda çalışıyorsa çalışsın... Bu sahtekarlığı, üçkağıtçılığı yapan namussuz adamdır. Aşağılık adamdır. Siz haksız insanları linç etmeye çalıştınız. Buna hakkınız yok. Başbakanın ve MİT Müsteşarının verdiği bilgiye rağmen ayrı bir iddianız varsa, ispat edeceksiniz."
BÜROKRASİ YENİDEN FİLTRE EDİLMESİ LAZIM
FETÖ ile mücadeleye de değinen Tayyar şöylşe devam etti: Önce, tepeyi temizleyeceksin. Tepeyi temizlemeden aşağıda yapacağın her operasyonda komplikasyon olur. Rektör'de sıkıntı varsa rektörün attığı adamda sıkıntı olmaz mı? Müsteşarda sıkıntı varsa aşağıda sıkıntı olmaz mı? Hakim de savcıda sıkıntı varsa aşağıda sıkıntı olmaz mı? Sonuçta bu iş bürokrasi eliyle oluyor. Bir; valilerin tamamını yeniden tarayacaksın. Emniyet müdürlerinin tamamını yeniden tarayacaksın. Müsteşarlar, genel müdürler, daire başkanları sil baştan taranacak. Operasyonel istihbahrat... Karar verici mekanızmayı yeniden filtre etmemeiz lazım. Bunlar olmazsa aşağıdan sağlıklı sonuç çıkmaz.
EVET MAĞDURİYET VAR!
Mağduriyet var mı? Evet mağduriyet var. Ben bunu söylediğimi zaman "Cumhurbaşkanı Başbakan böyle dediler" diyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanımızın konuşmasını iyi izlesinler. Uzun bir konuşma. Onların dediği "hiç kimse mağdur edebiyatı yapmasın. Böyle yaparak FETÖ ile mücadeleyi önlemeye çalışmasın." Döylediği şey bu. Aynı şeyin içerisinde şu da var. Kimse söylemiyor: "Eğer bu soruşturmada yanlış yapılan işler varsa bunun da düzeltilmesi lazım." Peki mağdur yok ise bakanlıklarda komisyonları neden kurduk. Her bakanlıkta komisyonlar oluşturuldu bu yanlışları düzeltmek için. Demek ki sıkıntı var. "Cumhurbalkanımız Rize'deyken bir kadın geliyor, eşimi FETÖ'den aldılar" diyor. Cumhurbaşkanımız "not alın bakayım" diyor. "Hadi kardeşim mağdur falan yok" demiyor. "Bir bakın bakalım" diyor. Belki de kadın haklı belki de değil. En azından talebinin değerlendirilmesi gerekir. Bu önemli tavır. Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanımızın sözlerini bütüncül yaklaşımla ele almak lazım. Bir cümlesini alır onun üzerinden yorum yaparsanız bu sağlıklı olmaz. O zaman bu komisyonları kurmaya gerek yok.
İFTİRA ATANLAR HESAP VERMELİ!
"Yanlışlar üzerinden darbeyi gölgelemeye çalışmak..." Cumhurbaşkanımızın Başbakanımızın dediği şey budur. Birisileri kendi hesabını görüyorsa onlardan hesap sorulması lazım. Sen birilerinin namusuyla, şerefiyle, haysiyetiyle oynayıp FETÖ'cü damgası vuracaksın. Sonra hiçbirşey olmamış gibi yoluna devam edeceksin. Bilerek yaptığı tespit edildiyse o da hesap verecek. O da bedel ödeyecek.