Hanefi Avcı neden Genelkurmay’a gitti?
Dün yaşanan Hanefi Avcı operasyonu, iktidar karşıtlığı üzerinden yürütülen ideolojik kampanyaları alevlendirdi. Avcı’nın kitabı nedeniyle böyle bir operasyona maruz kaldığı algısı oluşturulmaya çalışılıyor.
Oysa üç emniyet genel müdür yardımcısı ve iki emniyet müdürü hakkındaki soruşturmalar, tutuklamalar yaşanırken onların siyasi iktidar veya cemaatle ilgili piyasaya çıkmış kitapları yoktu. Avcı’yı diğer emniyet müdürü dostlarından ayıran en önemli tarafı, kurnazlığıdır. Devrimci Karargah Örgütü operasyonu kapsamında dinlenen Nejdet Kılıç’la görüşmelerinin dinlemeye takılması üzerine, anı kitabına cemaat bölümünü eklemesidir. Kitabı kendisine “zırh” yapmaya çalıştı, bu sayede olası bir operasyondan kurtulabileceğini umdu ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Ancak, kabul etmek gerekir, diğer müdürlere göre kitap sayesinde kendisine kamuoyu desteği bulmayı başardı. Atatürkçü Düşünce Derneği ve İşçi Partisi sempatizanları Avcı’nın kitaplarını dağıtarak böyle bir algının oluşmasına katkıda bulundular. Kitabının yazımına emek harcayan bazı gazeteciler de gönüllüğü avukatlığına soyundu.
Kafalar karışmasın, zihinleri bulandıran bir iki soruya da cevap vermek gerekir. Soruşturmayı yürüten savcılık, Avcı’ya 27 Eylül pazartesi günü saat 12.00’ye kadar ifadesini vermek üzere süre tanıdı. Avcı ise sivil savcılığın bu çağrısına uymak yerine gizli bir şekilde Genelkurmay’a giderek askeri savcı Yavuz Şentürk’le görüştü, Adli Müşavir Hıfzı Çubuklu da bu görüşmede hazır bulundu. Avcı’nın sivil mahkemedeki soruşturmaya direnerek askeri savcılığın yolunu tutması, üstelik bunu gizli şekilde yapması, manidar.
Sizce neden?
ŞAMİL TAYYAR - STAR GAZETESİ