SAMSUN (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Biz sadece gün adına çalışan, birtakım tehlikeleri savuşturan, bina, yol ve köprü yapan bir anlayışın sahipleri değiliz. Kim bizi öyle görüyorsa yanlış görüyor. Biz 2023, 2053, 2071 derken bunu sadece siyasi bir saikle söylemiyoruz." dedi.
Bakan Soylu, İlkadım Belediyesi Derebahçe Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen "Samsun Muhtarlar Buluşması" toplantısında sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve muhtarlarla bir araya geldi.
Siyasetin millete hizmet yolunda çok ciddi bir iş olduğuna dikkati çeken Soylu, "Ben evetçiyim' dersiniz, 'ben hayırcıyım' dersiniz. 'Ben şu partiye bu partiye oy vereceğim' dersiniz ama eğer mesele millet meselesiyse, eğer mesele ülke meselesi ise eğer mesele vatanın bölünmez bütünlüğü meselesiyse, eğer birileri ellerini oğuşturuyor sen de onun değirmenine su taşıyorsan, bu millet bunun hesabını sorar. Çok net bir şekilde sorar." diye konuştu.
Medeniyetlerinin büyük olduğunu anımsatan Bakan Soylu, "Biz sadece bugünü yaşamıyoruz. Cari işlerimizi yaşamıyoruz. Biz Mevlana'nın bize bıraktıklarını yarına, Yunus'un bize bıraktıklarını yarına, Karacaoğlan'ın, Hoca Ahmet Yesevi'nin bize bıraktıklarını yarına... İnancımızı, geleneğimizi, dinimizi, örfümüzü, adetimizi kimliğimizi bizden uzaklaştırmak isteyenlere karşı güçlü olmak zorundayız, hür olmak zorundayız. Özgür olmak ve zengin olmak zorundayız ki yarın güçlü bir Türkiye ile dünyaya söylediğimiz sözün herkes tarafından kabul edilebildiği bir tarih oluşturmakla mükellefiz. Biz sadece gün adına çalışan, birtakım tehlikeleri savuşturan, bina, yol ve köprü yapan bir anlayışın sahipleri değiliz. Kim bizi öyle görüyorsa yanlış görüyor. Biz 2023, 2053, 2071 derken bunu sadece siyasi bir saikle söylemiyoruz. 300 yıldan beri gerileme dönemi içerisine düşürülen, 'siz ayağa kalkamazsınız' diyenlere karşı 'biz gerçekleştireceğiz, biz yapacağız ve biz başaracağız' diye bir anlayışı ortaya koymaya çalışıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
CHP ile FETÖ'nün kol kola bulunduğunu, CHP liderinin kasetle genel başkan olduğunu öne süren Soylu, "Peki kaseti kim yaptı? Bunu dünyada herkes biliyor. Peki bugün onunla niye kol kolasın? Ya esirsin, ya teslimsin, ya da diyetini veya bedelini ödüyorsun. Bunun anlamı var mı? Benim memleketime verdikleri zarar ortada değil mi? İnsanlarıma verdikleri zarar ortada değil mi?" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine yönelik eleştirilere cevap veren Soylu, parlamentonun güç kaybedeceğini savunanlar bulunduğunu anlattı.
Çocukluğundan beri bu işin içinde bulunduğuna değinen Bakan Soylu, şunları anlattı:
"Hangi parlamento güç kaybedecek. Bir günde Doğru Yol Partisi'nden 25 milletvekilinin parayla, şantajla, tehditle transfer edildiği parlamento mu güçlüydü? Hangi parlamento güçlüydü? 12 Mart 1971 muhtırasında sadece bir kişinin itiraz edebildiği, 'Bizim oylarımız ne oldu?' diye kimsenin hesap soramadığı parlamento mu güçlüydü o zaman? Hangi parlamentodan bahsediyorsunuz? Her zaman cumhurbaşkanını aynı usulle seçen ama kendi önüne dayatıldıktan sonra 'Biz bunu seçemiyoruz' diyen parlamento mu güçlüydü 2007'de? Siz hangi parlamentodan bahsediyorsunuz? 15 Temmuz'da başarsaydınız o parlamentonun hali ne olacaktı?"
- "Ayağımızdaki ferler bitene kadar çalışıyoruz"
Bakan Soylu, yaklaşık bir aydır parlamentoya gidemediğini, sabah saatlerine kadar tüm kabine üyeleriyle çalıştıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Şu ayağımızdaki ferler bitene kadar çalışıyoruz. Belki bir eksiklik yaparız. Eksiklik yapmamak için gecenin saat 3-4'üne kadar bütün arkadaşlarımız gayretle çalışıyor. Parlamentoya gidersem ne olacak? O çalışmaları yapamayacağız. Bin tane dosya var önümüzde bizim. Türkiye 2- 3 bin dolarlık bir ülke değil. Türkiye bugün 11 bin dolarlık bir ülke. Yarına hedefleri var, iddiaları var. Tamam, gittim parlamentoya geldim tekrar. Tekrar gittim seçim bölgeme, tekrar geldim. Yaptım açılışları. Kim idare edecek İçişleri Bakanlığını? Kim idare edecek Gençlik ve Spor Bakanlığını? Ben size söyleyeyim. Ya PKK idare edecek, ya FETÖ idare edecek, ya da adım atmakta zorlanan, siyasi iradeyi göremeyen bürokrasi idare edecek. Nasıl yapacağız biz bu işi. Yıllardır hep böyle oldu. Hükümet kendi işini yapacak, vatandaşın önüne çıkacak diyecek ki, 'Ben önümüzdeki 5 yılda bunları bunları taahhüt ediyorum'. Parlamento, o da kendi işini yapacak. Nasıl yapacak? Yasa yapacak. Nasıl yapacak? Vatandaşla seçim bölgelerinde bir araya gelecek, oradaki talepleri alacak parlamentoya getirecek, kanun yapacak, çerçeve çizecek. Hükümete diyecek ki... Ancak böyle. Bilmiyor muyuz yani."
"Meclis güçsüz olursa hükümetin elinde oyuncak. Eğer hükümet parçalı bulutlu olursa Meclis istediği gibi hükümeti yönetebilecek. Yargı, Meclisi yönetecek, yargı hükümeti yönetecek eğer güçsüz olurlarsa. Bunu görmedik mi yıllarca." ifadesini kullanan Soylu, sözlerine şöyle devam etti:
"Yıllarca bunun acısını, bunun bedellerini faizlerle, enflasyonlarla, devalüasyonlarla, siyasi istikrarsızlıklarla hep beraber ödemedik mi? Hep beraber ödedik. Hep beraber ödemeye devam ediyoruz. Bugün belki 20-25 bin dolardaydık. Bugün belki 100 tane dünyadaki üniversitenin içerisinde 10 tane bizim üniversitemiz vardı. Bugün belki biz uçağımızı imal etmiştik. Arabamızı imal etmiştik. Her darbe bizi 20 yıl önceye getirdi. Bu cennet coğrafyadır. Büyük avantajlarımız var. Niçin bu coğrafyanın üzerine oyun kuruyorlar? Bugün büyük bir fırsatın içerisindeyiz."
(Bitti)
AA