Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, AK Parti Trabzon İl Başkanlığınca, Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi'nde düzenlenen Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, toplantının hayırlara vesile olmasını diledi.
Trabzon'da yaptığı programlara dikkati çeken Varank, "Liderini ve partisini hiç yalnız bırakmayan Trabzon'umuza, baba ocağımıza elimiz boş gelemezdik. İşte bu yüzden müjdelerle, yapacağımız hizmetlerle, projelerle, yatırımlarla Trabzon'a geldik. Bu vesileyle de siz değerli teşkilat mensuplarımızla hasbihal etme fırsatı bulduk." diye konuştu.
Varank, girdikleri her seçimde Trabzon'un yüzlerini güldürmesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı her seferinde en güçlü şekilde desteklemesindeki en büyük payın AK Parti Trabzon Teşkilatı olduğunu belirterek, "Bu kutlu dava bugünlere geldiyse, milletin gönlünde 18. yılını doldurduysa, işte bu sizin gibi cefakar, vefakar teşkilatçılarımız sayesindedir." ifadesini kullandı.
İktidar olmanın elbette meşakkatli olduğuna işaret eden Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Koca bir yükü omuzlama manasına geliyor, sınavların en zorlularından birini vermektir. Ülkemizin siyasi tarihine şöyle bir baktığınızda, bugün adları dahi hatırlanmayan yüzlerce hareketin, partinin olduğunu görürsünüz. Seçimi kazanan ama millete hizmetkar değil efendi olmaya çalışan siyasi anlayışlar görürsünüz. Bu millete hizmet etme şerefini, basit hırslara, kişisel çıkarlara, koltuk oyunlarına kurban etmiş binlerce siyasetçi görürsünüz. Hamdolsun AK Parti'nin neferleri, Recep Tayyip Erdoğan'ın dava ve yol arkadaşları olarak bizler iktidarımız boyunca bu tuzaklara hiç düşmedik. Sınandık, denendik, türlü oyunlara maruz kaldık. Belki en yakınımızdan, en içerimizden ihanetler gördük ama özümüzü terk etmedik."
Varank, bundan sonra da aynı hassasiyetle bu makamların, mevkilerin, imkanların kendilerini değiştirmesine, dönüştürmesine, özlerinden döndürmesine asla müsaade etmeyeceklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Çünkü bizi 'diğerlerinden' ayıran çok büyük bir fark var. Bizim, her zorlukta yaslandığımız, zamanımızdan, ailemizden, hatta bazılarımızın canlarından feragat ederek öncelediği bir davamız var. Nedir bu dava? Millete hizmet etme sevdası. Bu hizmet yalnızca yollar, köprüler, hastaneler, büyük projeler yapmaktan ibaret değil. Eğer bu milletin asli unsurlarının dışlanmasını engelleyemiyorsak, bize verilen emaneti yedi düvele karşı koruyamıyorsak, inandığımız değerleri yüceltmenin gayreti içinde olamıyorsak, işte o zaman bu sınavı kaybeder, bu milletin duasını alma fırsatını elimizin tersiyle itmiş oluruz. İşte o zaman biz de o bahsettiğimiz 'diğerlerine' benzemiş oluruz."
"Başarısız olmak gibi bir lüksümüz yok"
Sırtladıkları bu yükün altında kalmak, bu davayı omuzlayan lidere ve ona gönül vermiş milyonlara mahcup olmak, kısacası başarısız olmak gibi bir lüksleri bulunmadığını dile getiren Varank, "Hep birlikte nasıl 18 yıla büyük başarıları, gururları sığdırdıysak, Türkiye tarihinin en başarılı siyasi hareketini kurup onu bugünlere nasıl getirdiysek, Allah'ın izniyle bundan sonra da yolumuz açıktır." dedi.
Varank, başarılarına şükrederek, hatalarından ders çıkararak, her gün yaptıklarının üzerine daha fazla koyarak büyük Türkiye hayaline hep birlikte yürüyeceklerini belirterek, "Zaten sizlerin bu azmi, bu yürekliliği, bu adanmışlığı oldukça hiçbir güç evelallah önümüzü kesemez, bizi millete hizmet etmekten alıkoyamaz. Yeter ki millet için siyaset yapmaya, milletin kavgasını vermeye devam edelim. Biz bu şuura sahip oldukça, daha nice 18 yıllar boyunca 7 bölgenin, 81 ilin şampiyonu AK Parti olacaktır." diye konuştu.
Bakan Varank, 2019 yerel seçimlerini geride bırakalı neredeyse 1 yıl olduğunu anımsatarak, ülke genelinde 15 büyükşehir, 24 il ve 536 ilçe belediyesinde AK adayların ipi göğüslediğini söyledi.
Trabzon'da da büyükşehir belediyesiyle birlikte 18 ilçenin 15'ini Cumhur İttifakı adaylarının kazandığını ifade eden Varank, bu başarıyla yetinmek niyetinde olmadıklarını dile getirdi.
Varank, AK Parti olarak her zaman yaptıkları gibi, sandıktan çıkan sonucu önlerine koyduklarını, milletin kendilerine neler söylediğini enine boyuna incelediklerini kaydederek, milletvekilleri, il ve ilçe başkanlarıyla bir araya geldiklerini, partinin en üst kurullarında eksiklerini, zayıf noktalarını değerlendirdiklerini anlattı.
Şimdi önlerinde 2023 ve 2024 seçimleri olduğuna işaret eden Varank, şunları söyledi:
"Bu 1 yıl nasıl çabuk geçtiyse, inanın önümüzdeki 3 yıl, 4 yıl da öyle hızlı geçecek. Hiç vakit kaybetmeden, 7. Olağan Kongre süreciyle birlikte bir yenilenmeye, tazelenmeye gidecek, bu süreci çok iyi değerlendireceğiz. Tazelenme diyorum çünkü bizim kongrelerimiz, kavganın, gürültünün yaşandığı kongreler değil. Biz, bayrak yarışında emaneti en iyi şekilde, en ehil olana teslim etmenin derdinde bir teşkilatız. Bu başarılara, şu veya bu isimlerle değil, milletiyle beraber ulaşmış bir teşkilatız. Dolayısıyla benlik davasına düşenlere, heveslerinin peşinden gidenlere hiç aldırış etmeyin. Kerameti kendinden menkul sananlar, her seferinde olduğu gibi milletten gereken dersi alırlar. Bizim onlara harcayacak enerjimiz yok. Biz önümüze bakacağız. Menzile ulaşmanın, millete hizmet etme davamızı sürdürmenin gayretinde olacağız. AK Parti'nin yeni zaferlerini, ülkemizin yeni başarı hikayelerini konuşacağız."
"Kendisi oturduğu koltuğu bile FETÖ'ye borçlu"
Bakan Varank, AK Parti Trabzon İl Başkanlığınca, Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi'nde düzenlenen Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada "Derdimiz Memleket" deyip büyük ve güçlü Türkiye yolunda adımlar atarken, gençleri, çocukları yarının yetkin bireyleri haline getirmek için uğraşırken, enerjilerini yatırıma, kalkınmaya ve istihdama harcarken birilerinin çıkıp bu yola kendilerince engeller döşediğini, suni gündemlerle onlara vakit kaybettirmek istediğini söyledi.
"Bu ülkeye dair tek bir hayali, söyleyecek tek bir sözü olmayanlar büyük ama bir o kadar da boş laflarla maalesef gündemi işgal ediyorlar." ifadesini kullanan Varank, şöyle devam etti:
"İşte geçtiğimiz günlerde ana muhalefet partisinin genel başkanı çıktı, 'FETÖ'nün siyasi ayağını açıklıyorum' diyerek hezeyanlarını, saçmalıklarını sıraladı. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu hezeyanlara verdiği cevapları zaten izlemişsinizdir. Hatta üzerine de Kılıçdaroğlu'nun iftiralarına yönelik 500 bin liralık tazminat davası açtı. Hani 'Yalanı söylemek parayla mı?' derler ya... İşte bahsettiğiniz kişi Kılıçdaroğlu olunca parayla da olsa yalanı söylemekten geri durmuyor. 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü alçakların doğrudan hedefi olan Cumhurbaşkanımıza dahi utanmadan sıkılmadan saldırabiliyor. İçine FETÖ'nün ruhu kaçmış bu zat, 'FETÖ'nün siyasi ayağı kim?' diye yaygara koparabiliyor.
Madem öyle, biz de Kılıçdaroğlu'nun FETÖ'ye nasıl yoldaşlık yaptığını şöyle bir hatırlayalım istiyorum. Bir defa, Sayın Baykal'a kurulan kaset kumpasıyla genel başkan olan birinden bahsediyoruz. Kendisi oturduğu koltuğu bile FETÖ'ye borçlu. Bunun diyetini de o koltukta oturduğu her gün ödemeye devam ediyor. Bu diyeti, 7 Şubat MİT krizinde de, Gezi olaylarında da FETÖ'ye verdiği destekle ödedi yetmedi. 17/25 Aralık yargı ve emniyet darbesinde, açıkça meşru siyasetin karşısında, bu örgütün yanında yer alarak yine ödedi. Biz Kılıçdaroğlu'nu bu örgütün yasa dışı ve montaj ses kayıtlarını otel odalarında nasıl teslim alıp kürsü kürsü dolaştırdığını unutmadık. Seçim kampanyasını bile Pensilvanya'dan yönettirdiğini unutmadık. FETÖ'cü savcıların kurguladığı MİT tırları davasında, o belgeleri sızdıranları, gazetelerinde yayınlayanları alıp partisinden milletvekili yaptığını unutmadık. Devlet bu örgütle mücadele için seferber olmuşken, FETÖ'ye kol kanat gerdiğini, dershaneler için çırpındığını unutmadık. CHP'li yöneticilerle birlikte FETÖ'nün yayın organlarında nöbetler tuttuğunu unutmadık. FETÖ'cülerin ağzıyla 'Tayyip Erdoğan ya bu ülkeden kaçacak ya da yargılanacak' diye tehditler savurduğunu unutmadık. Tabii tüm bunların yanında 'Darbe olursa tankların önüne ilk ben geçerim' dediğini de unutmadık.
Ama ne oldu? 15 Temmuz gecesi, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan milletiyle birlikte aslanlar gibi meydanlardayken, F16'lara, tanklara, tüfeklere meydan okurken Kılıçdaroğlu neredeydi? Darbeci hainler, Sayın Cumhurbaşkanımızın bulunduğu Marmaris'e suikast timi gönderip oradaki polisleri şehit ederken, Kılıçdaroğlu neredeydi? Hepimiz o fotoğrafı gördük, şimdi buradan tekrarlayalım. Televizyonun karşısında ayaklarını uzatmış kahvesini yudumluyordu. Aslında o gece, kazananın belli olmasını bekliyordu. 'Tankların önüne ilk ben geçerim.' diyen beyefendi, o gece tankların arasından kontrollü bir şekilde sıvışıp kaçıyordu."
Varank, partililere seslenerek şunları kaydetti:
"Belki de bizim hatamız, ana muhalefete güvenmek, onlara Büyük Türkiye mücadelesinde milletle birlikte yer almaları için bir fırsat tanımak oldu. İşte Yenikapı ruhunda biz aslında bunu denedik. 15 Temmuz'dan sonra akıllanır, gözlerindeki perde kalkar, gerçekleri görürler dedik ama ana muhalefet lideri, şehitlerimizi, gazilerimizi hiçe sayıp yine FETÖ'cülerin ağzıyla kontrollü darbe iftirasını ortaya attı. Devlete sızan FETÖ teröristleriyle kol kola girip adalet yürüyüşleri gerçekleştirdi. FETÖ'yle mücadeleyi her fırsatta sulandırdı, sabote etti. Dolayısıyla lafı dolandırmaya, çekinmeye aslında hiç gerek yok. Şunu çok açık ve net şekilde söylüyorum, eğer 15 Temmuz başarılı olsaydı Yurtta Sulh Konseyi'ne bağlılıklarını ilk bunlar bildirirlerdi. Eğer Recep Tayyip Erdoğan bu örgütle mücadele etmeseydi, Fetullah şarlatanını Türkiye'ye getiren uçağın kapısına kırmızı halı serer, elini eteğini ilk Kılıçdaroğlu öperdi. Çünkü FETÖ'ye himmet borcu var. İşte şu anda da o borcun taksitlerini ödemeye devam ediyor. Türkiye'nin gündemini, varlığını FETÖ'ye borçlu bir genel başkanın işgal etmesine müsaade edemeyiz. O yüzden vaktimizi bunlarla kaybetmeye, enerjimizi bunlara harcamaya hiç gerek yok."
"Üretim cephesinde güzel gelişmeler var"
Bakan Varank, gündemlerinin farklı olduğunu vurgulayarak gündemlerinin Türkiye'yi büyütmek, üretimi artırmak, istihdamı yükseltmek olduğunu, bu anlamda olumlu birçok gelişmeyi yaşadıkları bir dönemden geçtiklerini aktardı. Finansman maliyetlerinin düşmekte olduğuna dikkati çeken Varank, "Hizmetler sektöründe, perakende sektöründe ve inşaat sektöründe güven göstergeleri olumlu yönde seyrediyor. İç talep canlanmaya başladı. Üretim cephesinde güzel gelişmeler var. Daha iki gün önce sanayi üretim rakamları açıklandı. Aralık ayında sanayi üretimi yıllık bazda yüzde 8,6'lık bir artış gerçekleştirdi. Bu artışın kaynaklarına baktığımızda tüm alt kademelerinde de pozitif bir seyir görüyoruz." diye konuştu.
Varank, önemli olanın, üretim cephesindeki bu güçlü performansı sürdürülebilir ve kalıcı hale getirmek olduğunun altını çizerek, 2020 yılının, bu açıdan pek çok fırsatı beraberinde getirdiğini, Bakanlık olarak yüksek katma değerli ve istihdam oluşturan bir üretim için tüm politikalarını en iyi şekilde uygulamaya özen gösterdiklerini kaydetti.
Trabzon'a eli boş gelmediklerini yineleyen Varank, Cazibe Merkezleri Destekleme Programı ve Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı kapsamında imza attıkları toplam 28,5 milyon liralık 12 projeye değindi.
Varank, attıkları imzaların sadece Trabzon'a değil, bölgeye ve ülkeye hizmet edeceğini, vatandaşlara refah artışı olarak döneceğini söyledi.
AK Parti Trabzon teşkilatından beklentilerinin büyük olduğuna işaret eden Varank, 2023 ve 2024 seçimlerine giderken teşkilatın her zamanki performansının daha da üstüne çıkması, çıtayı daha da yukarılara taşıması gerektiğini aktardı.
Varank, Trabzon'u bir lokomotif olarak gördüklerini dile getirerek "Siz önden gideceksiniz ki arkanızdan gelenleri daha hızlı çekeceksiniz. Bu anlamda size güvenimiz tam. Bizler de her zaman sizin yanınızdayız, arkanızdayız. Rabb'im inşallah bu yolda yar ve yardımcımız olsun." dedi.
Toplantıya, AK Parti Trabzon milletvekilleri Muhammet Balta, Bahar Ayvazoğlu ve Salih Cora, Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, AK Parti İl Başkanı Haydar Revi, ilçe başkanları ve partililer katıldı