Sanayi şehriyiz.
KOBİ Başkentiyiz.
Bilmem kaç binden fazla KOBİ’miz var.
Şu kadar ihracatımız var.
Dünyanın her yerine ürün satıyoruz.
Dev tesislerimiz var.
Anlatın bunları her yerde konuşun.
Sonra diyin ki biz kendi kendimize yeten bir şehiriz.
Çağırın devlet büyüklerini fabrikalar açtırın.
“Bu olmadı bi daha” diyin,
Açılan fabrikayı birkaç defa daha açtırın.
Ondan sonra ne olacak???
Koskoca sanayi şehri “Sanayi Teşiği”nin dışında kalacak.
Kaldı mı?
Kaldı.
Sonuç?
Kötü, fena, olumsuz…
Sorumlu kim?
Fransızların hep söylediği gibi;
“Zaferlerin pek çok babası olur, yenilgiler ise hep yetim kalır.”
Sanayi yetim,
Konya yetim…
Kimse kızmasın ve alınmasın.
Durum budur.
Eylem ve söylemler ile Konya’yı yetim bırakanların;
“Sanayicinin yüzüne bakmak ile ilgili” söylemleri;
Günü kurtarmadır.
Peki sanayici ne diyor buna;
Şimdilik bişey demiyor, diyemiyor.
Çünkü elektrik, su, doğalgaz zammından başını kaldıramıyor.
Ekonomi iyiye gidiyor, sanayi kötüye!!!
Gerçi ekonomik göstergeleri incele,
O da yalan…
Ekonomi iyiye gidiyor diyenler, vatandaşın yüzüne nasıl bakabiliyorsa;
Siz de sanayicinin yüzüne öyle bakabiliriniz.
Üzülmeyin.
Konya gün geçtikçe kötüye gidiyor,
Şehir daralıyor, sıkışıyor.
Havası kirleniyor.
Yolları daralıyor.
Sanayisi kan ağlıyor.
Bişeyler yapması gerekenler n’apıyor peki???
Hiçbir şey.
Tabi bu arada kurunun yanında yaş yanmasın;
Sayın Kabakçı ile KTO Başkanı Üzülmez’in Savunma Sanayi hamlesi kayda değer.
Mesleki Eğitim Merkezi Projesi mükemmel.
KTO’nun Vakıf Üniversitesi harika.
Ama lüzumsuz açılışlar, doğru olmayan haberler.
Bilmem hangi otomobil fabrikasını kıytırık iki teknisyenin Konya Sanayisi’ni ziyareti,
Fiyasko.
Kimse inanmıyor.
Kimse gücenmiyor.
Kimse kusura bakmasın.