KARAMAN (AA) - MEHMET ÇETİN - Sarıkeçililer Yaşatma ve Dayanışma Derneği Başkanı Pervin Savran, Sarıkeçili Yörük geleneğini yaşayarak devam ettireceklerini söyledi.
Savran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sarıkeçili Yörüklerinin Anadolu'da yüzlerce yıldır mevsim şartlarına göre bir yerden başka yere göç ederek hayatlarını devam ettirdiklerini söyledi.
Göç sırasında kültürlerini yaşatmak ve geleneklerini sürdürmek adına konakladıkları yerlerde çeşitli etkinlikler yaptıklarını belirten Savran, bu yıl "11. Sarıkeçilliler Geleneksel Göç Kervanı" etkinliğinin, 13-15 Mayıs tarihlerinde Karaman'ın Kazımkarabekir ilçesinde Hacıbaba Dağı Çoka Çeşmesi mevkisinde gerçekleştirildiğini ifade etti.
Etkinliklerin göç güzergahında hayatını kaybetmiş, kabirleri dahi belli olmayan yörükler ile vatan için canını veren şehitler için mevlit okutularak başladığını dile getiren Savran, "Yörük geleneğinin ileriye taşınabilmesi için neler yapılabilir, bunları konuşuyoruz. Bu arada şenlikler de yapıyoruz. Değişik bölgelerden misafirleri ağırlıyoruz. Bizlerle birlikte yaşadıklarımıza şahit oluyorlar. Fotoğraf, hatta belgesel çekiyorlar." diye konuştu.
Savran, şenliklerde Yörüklerin sorunlarının da tartışıldığına dikkati çekerek, şöyle dedi:
"Yıllardır bu şekilde bir araya gelerek çoğu sorunlarımızı aştık. Sesimizi duyurduk. Bizim bu etkinliklerimizde yapmacık hiçbir şey yok, abartı yok. Günlük yaşantımızdan bazı kesitleri kamuoyuna gösteriyoruz. Emeğini, yüreğini ortaya koyan, yollarda yürüyen Sarıkeçililerin yaşantısı işte bu diyoruz. Biz tozlu raflarda, arşivlerde yaşamayacağız. Sarıkeçili Yörük geleneğini yaşayarak devam ettireceğiz."
"Yörük, vatanına, toprağına, bayrağına, cumhuriyetine saygısı olan Türk milleti demektir" diyen Savran, Anadolu'daki diğer insanlardan tek farklarının hala konargöçer hayatı sürdürmeleri olduğunu vurguladı.
- "Şu anda 187 aileyiz"
Sarıkeçililerin yaşam alanının Toroslar olduğuna işaret eden Savran, şu değerlendirmede bulundu:
"Kışın sahildeki Aydıncık, Bozyazı ve Anamur'da, yazın ise Karaman ve Konya sınırları içerisindeki Orta Toroslar'da yaşarız. Şu anda 187 aileyiz. Geçim kaynağımız keçiler. Üreten, çalışan, yürüyen insanlarız. Emek vermeden, hiçbir şey beklemeyiz. Doğaya, iklim şartlarına göre sürekli göç ediyoruz. Daima hareket halindeyiz. Sürülerimiz, develerimiz, çadırlarımız var. Doğaya asla zarar vermeyiz, sağlıklı yaşarız. Ülke ekonomisine katkı sağlarız. Geleneklerimize bağlıyız. Bir değil bin tane üniversiteye araştırma konusu olacak yaşam şeklimiz var."
- "İnşallah bu ön yargıları da yıkacağız"
Savran, yaşadıkları birçok sorunu zamanla çözebildiklerini, ancak bazı ön yargıları hala yıkamadıklarını ifade ederek, "Müslümanız, güzel duygular taşıyoruz. Vatan evladıyız. Bu topraklarda, bu ormanlarda doğduk. Dağına, kuşuna, taşına, toprağına hiç zarar vermedik. Bazı insanlar ön yargılı davranıyor. Kimi zaman göç yollarında çocuklarımız yaralandı, hastaneye kaldırdık. Suçumuz, dağlarda göç etmek. Bir damla su için dolanıyoruz, bulamıyoruz." diye konuştu.
Keçilerinin de zaman zaman alındığını aktaran Savran, "Önümüzdeki keçiye varıncaya kadar alıyorlar. Diyoruz ki, 'Bağınıza, bahçenize zarar verdiysek, bilir kişi getirelim, 10 katını ödeyelim. Bize bu zulmü yapmayın'. Zararımız varsa yüzümüze açıkça söylesinler. Konakladığımız yerlerde ilk önce insanlarla helalleşmeye çalışıyoruz. 'Varsa zararımız ödeyelim' diyoruz. İnsanlar bir kara keçi sürüsü gördü mü bir şey sanıyor. Keçilerimiz bizim yoldaşımız. Ekmeğimiz, çayımız, sabunumuz, sırtımıza giydiğimiz elbisemiz, asker harçlığımız, her şeyimiz. İnsanlara bunu anlatamadık. İnşallah bu ön yargıları da yıkacağız. Dünya durdukça geleneklerimizi sürdürmek, bu yaşam tarzını devam ettirmek için çaba göstereceğiz." sözlerine yer verdi.
AA