Ülkemiz genelinde 31 Mart yerel seçimleri yapıldı ve sonuçlar belli oldu.
Ortaya çıkan sonuçlara göre, Ak Parti Türkiye genelinde % 45 oy oranı ile birinciliğini korurken, ittifaklar içinde de Cumhur ittifakı % 52 oy oranı ile ipi önde göğüsledi.
Ak Parti’ye en yakın parti olan CHP % 30 da kalırken, Millet ittifakının oyu % 37,5 da kaldı. Bu durumda Ak Parti en yakın rakibine 15 puan fark atmış oldu. Aynı şekilde Cumhur ittifakı, Millet ittifakının yaklaşık 15 puan önünde seçimi tamamladı.
Belediyeler nezdinde bakarsak, Ak Parti Ankara, Antalya başta olmak üzere bazı il belediyelerini kaptırırken HDP’nin elinde bulunan önemli illeri kazandı. Ak Parti doğu illerinde HDP’yi hezimete uğrattı.
Cumhur ittifakı olarak da Adana ve Mersin gibi önemli büyükşehir belediyelerini kaybettiler.
Belediye başkanlıklarının tümüne bakıldığında AK Parti 778, CHP 242, MHP 236, HDP 68, İYİ Parti 22, diğer partiler 42 belediyede seçimi birinci tamamladı.
İllere bakıldığında ise; AK Parti: 40 (17'si Büyükşehir), CHP: 20 (10'u Büyükşehir), MHP: 12, HDP: 7 (3'ü Büyükşehir), TKP: 1, Bağımsız: 1 olarak yansımış oldu. Cumhur İttifakı 52, Millet İttifakı 20 ilde seçim kazandı.
CHP, Ankara ve Antalya başta olmak üzere bazı illeri Ak Parti’nin, Adana ve Mersin’i de MHP’nin elinden aldığı için, bu yerlerde CHP’nin galibiyeti söz konusudur. CHP ve Millet ittifakının galibiyeti bölgesel yani sınırlı, Ak Parti ve Cumhur İttifakının galibiyeti ise Ülke genelini kapsamaktadır.
Konya her zamanki gibi Ak Parti adaylarını büyük bir oy farkı ile kazandırdı. Ak Parti, Konya’da Büyükşehirler içinde rekor bir oy oranı ile kazandı.
Ak Parti Büyükşehir adayı Uğur İbrahim Altay %70.5 oy oranı ile, Karatay adayı Hasan Kılca %76.8 oy oranı ile, Meram adayı Mustafa Kavuş % 71.4 oy oranı ile, Selçuklu adayı Ahmet Pekyatırmacı % 67.5 oy oranı ile Başkan seçildiler.
Konya genelinde ise Büyükşehir dahil Ak Parti 25, MHP 4, Bağımsızlar 2, CHP 1 Belediye kazandı. Cumhur ittifakı 29 Belediye kazanırken, Millet ittifakı sadece 1 Belediye kazanabildi.
Bu sonuçlara göre, genel olarak Ak Parti’nin ve Cumhur ittifakının seçimlerden zaferle çıktığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Büyükşehir ve ilçelerde kazanan tüm Başkanlarımızı tebrik ediyor, hayırlı hizmetlere vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
Şimdi bir de İstanbul’a bakalım.
*** *** ***
Seçim gecesi TV ler İstanbul’u Ak Parti %48.80, CHP %48.65 olarak verdikten sonra veri akışı durdu. Oy oranları bu durumda iken açılan sandık sayısı %98.8 idi. Saatler geçtiği halde bir türlü sonuçlar gelmiyordu. Ta ki sabah saatlerinde YSK Başkanının adayların aldığı oy sayısını açıklayana kadar.
Bu arada hem Ak Parti hem CHP temsilcileri seçimleri kendilerinin kazandığını ilan ediyorlar ve ellerindeki ıslak imzalı tutanak sonuçlarını açıklıyorlardı.
Sabah saatlerinde YSK Başkanının açıkladığı oy sayısına göre CHP adayı Ekrem İmamoğlu 29 bin oy farkı ile seçimi kazanmıştı. Fakat iş bununla bitmedi.
Bu defa Ak Parti açıklama üstüne açıklama yapıyor, tutanaklarla YSK cetvellerindeki oy sayılarını kıyaslayarak gösteriyorlar ve bunların birbirini tutmadığını söylüyorlardı. Gerçekten de öyleydi.
Birçok yerde Ak Parti oyları bir başka partinin hesabına yazılmıştı. Toplamda bu sayı on binleri buluyor ve sonucu etkileyecek rakamlara ulaşıyordu.
Ayrıca 300 bin üzerinde geçersiz oy vardı ki iddiaya göre bu oyların çoğunluğunun geçersiz sayılmaması gerekiyordu. Zarfa ya iki muhtar kağıdı konmuş veya hiç konmamış olmasından dolayı partilerin oyları da geçersiz sayılmıştı. Halbuki bu durumda sadece muhtarlık seçiminin geçersiz olması, partilerin aldığı oyun geçerli olması gerekirdi. Bütün bunlar İstanbul’da sonucu değiştirebilirdi.
İşte bu nedenle Ak Parti yasal hakkını kullandı ve itirazda bulundu. Bazı ilçelerde oylar yeniden sayılmaya başlanınca CHP devreye girdi ve yaptığı müracaatla sayımı durdurdu.
Bu gelişme çok garip. Şayet CHP elindeki tutanaklara güveniyorsa tekrar sayıma niçin engel olmak istedi. Hadi CHP müracaat etti, İl Seçim Kurulu sayımı niçin durdurdu. Çok ilginç bir durum.
Daha sonra Ak Parti YSK’ ya yaptığı müracaatla bu durdurma kararını kaldırttı. 8 ilçede sayım işlemi yeniden yapılıyor.
Bazı ilçe seçim kurulları Ak Parti’nin sayım müracaatını reddetti. YSK bu kararı ile o ilçelerde de sayım yapılacağının sinyalini vermiş oldu. İlçe seçim kurulu kararlarından sonra İl Seçim Kuruluna son olarak da YSK’ya itiraz hakkı vardır. Ak Parti sırası ile bu itirazları kullanacaktır.
Partilerin itiraz hakları yasaldır, hukukidir. Şayet seçmenin verdiği bir oy, başka bir partinin hesabına yazılmışsa bunun arkasını aramak ve adaleti temin etmeye çalışmak gayet doğaldır ve yapılması gereken bir faaliyettir. Hele hele bu durum sonucu etkileyecek boyutta ise hangi parti olursa olsun elbette bunun arkasını arayacaktır.
Ak Parti kazanmış olsa ve CHP’nin bazı oyları diğer partilere yazılmış olsa idi, CHP buna itiraz etmeyecek mi idi? 2014 seçimlerinde Yalova CHP’nin itirazı sonucu el değiştirmişti. Onun için CHP hazımlı olmalı ve oyların gerçek adresini bulmasına itiraz etmemelidir.
Bu arada itiraz süresi bile dolmadan CHP adayı Ekrem İmamoğlu Anıtkabir ziyareti yaptı ve ziyaret defterini İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı diye imzaladı. Bu çok büyük bir gaftır.
Henüz mazbatasını almamış iken, itirazlar devam ederken, bir karar da verilmemişken İmamoğlu’nun kendisini Başkan olarak ilan etmesi, bunu da Anıtkabir’de yapması ya istismarın, ya kışkırtıcılığın ya da cahilliğin eseridir.
İlçe Seçim Kurulu Kararlarından sonra, konu İl Seçim Kuruluna son olarak da YSK’nın önüne gelecek ve YSK son kararı verecektir. Bu karar da en son 13 Nisan’da çıkmış olacaktır. Bu süreçten sonra YSK kazanan adaya mazbatasını verecek ve onu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak ilan edecektir.
Bu karara herkesin uyma mecburiyeti vardır. YSK kimi ilan ederse o Başkan olacak, herkes onu Başkan olarak tanıyacaktır. Ama süreç sonuçlanmadan kendisini Başkan olarak ilan eden İmamoğlu’nun bu tavrı hiç uygun olmamış ve hiç kimse tarafından da ciddiye alınmamıştır.
Şunu da belirtmek gerekir ki Ankara ve İstanbul’da İlçe Belediye Başkanlıkları ve Belediye Meclisinde Ak Parti’nin büyük bir üstünlüğü söz konusudur. Bunun anlamı şudur. Seçmen İlçede ve Mecliste Ak Partiyi tercih ederken Büyükşehirde başka partiyi tercih etmiştir. Bu durum iyi analiz edilmeli ve nerede hata yapıldığı iyi tespit edilmelidir.
Siyaset ciddi ve samimi olarak yapıldığı sürece ülkemiz kazanır. Aksi halde yaşanan gerginlikler ülkemize çok şey kaybettirir. Siyasiler, ben kazanayım da nasıl kazanırsam kazanayım anlayışından vazgeçmelidir. Oy hırsızlığı ile seçim kazanmaya çalışmak kimseye yarar sağlamaz. Oy hırsızlığının önüne geçme faaliyetlerini de normal karşılamak, gerginlik çıkarmamak gerekir. Seçim sonuçları ülkemiz için hayırlı olsun İnşaallah…Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.