Türkiye'nin gündemine oturan türban tartışmaları, dün akşam NTV'de yayınlanan Basın Odası'nda tecrübeli gazeteciler tarafından masaya yatırıldı.
Ruşen Çakır’ın moderatörlüğünü üstlendiği programa gazeteciler; Oktay Ekşi, Nuray Mert, Nazlı Ilıcak ve Oktay Gönensin konuk oldu…
Hürriyet Gazetesi başyazarı Oktay Ekşi, türban yanlışının 12 Eylül döneminde yapıldığını, gelinen noktada bu sorunun çözümünün mümkün olmadığını söyledi. Ekşi, “Bu liseye intikal edecek. Liseye gelmiş kızlar bu buluğ çağını geçti artık erkek çocukla oturmaz, karma okul olmasın artık. Sınıfları ayıralım diyecekler Türkiye bu olacak şimdi…” Diyerek türban konusundaki görüşlerini dile getirdi.
Moderatör Ruşen Çakır’ın "Üniversitedeki türban yasağı kalkacak mı? Bunun devamı gelir mi, bu sağlıklı bir tartışma mı?” sorusu üzerine söz alan Vatan Gazetesi yazarı Oktay Gönensin şunları söyledi:
12 Eylül’ün Türkiye’yi yönetme ve terbiye etme fikriyatındaki önemli unsurların bir tanesi de bu çoluk çocuklar üniversiteye gidip solcu oluyor, bunlara biraz daha lehim yapalım anlayışıdır! Uğur Mumcu’nun yazdığı kitapta bu hikâyeler var… Bunu ciddiye alan Kenan Evren İstanbul Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı yapmıştı… Burada sadece kız öğrenciler değil, açılan imam hatip sayıları da var, din dersleri meselesi de var… Din derslerinin zorunlu olması meselesi de var. Bunu Kenan Evren anılarında açıkça anlatıyor. Ancak ben 18 yaşını geçmiş insanların kendi giyimleriyle ilgili isterse dini vecibe yerine getirsin isterse aksini yapsın bunları seçme hakkı olduğunu düşünüyorum…
KAPSAM GENİŞLEYECEK ENDİŞESİ…
Oktay Gönensin’le bu konuda aynı kanaatte olduğunu belirten Hürriyet Gazetesi yazarı Oktay Ekşi, bu talebin bununla kalmayacağını ve kapsamın daha da genişletileceğini düşündüğünü ifade etti…
ÖĞRENCİLERİN SEÇİM HAKLARI OLMALI
Türban tartışmalarının psikolojik uzmanlar tarafından ortaya atılan bir kavram olduğunu söyleyen Sabah Gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak ise, “Türbanı başörtüsü takmayanlar söylüyor… Başı örtülü insan türban taktığını kabul etmiyor… Kızların imam hatipe girmesi Danıştay’ın mahkeme kararıyla oldu. Aileler çocuklarını imam hatiplere imam olsun diye yollamıyorlar, zaten münakaşa oradan çıkıyor. Çocuklar dinini kurallarına göre öğrensin diye yolluyor. Buna hakları var… Ailelerin çocukların eğitme hakkı var…
Lise meselesini gelince, Katolik okulları gibi özel lise ayrımı yapılabilir. Kamu okulu başka bir hizmet veriyor… Ben çocuklara böyle bir seçenek yapılması taraftarıyım. Bu kavga bitsin diye…”dedi.