Kendimi bildim bileli bu seçimler çok önemli diye duyarım.
Kendimi bildim bileli hep seçerim.
Sanırım ilk cümleyi söyleyenler doğru söylüyorlar.
Eğer seçerken doğru seçmemişsem bir sonraki seçimden başka çare kalmadığını görmenin acısını seçmiş oluyorum. Eğer öyle bir fırsat tekrar gelirse.
Bu yazıyı okumayı seçtiniz. Doğruysa kazanç, değilse bunu okurken ayırdığınız zamanda başka bir seçim yapma şansını yitirdiniz.
Baktığımız yerleri, nesneleri seçme şansımız var. Duyduklarımızı, işittiklerimizi, dinlediklerimizi. Tattıklarımızı, kokladıklarımızı, dokunduklarımızı, düşündüklerimizi, eylemlerimizi.
Dostluklarımızı, arkadaşlıklarımızı, eşlerimizi, birlikteliklerimizi hep seçiyoruz. Eğer seçim olduğunun farkındaysak.
Yediklerimizi, içtiklerimizi.
Gittiğimiz yerleri. Dolaştığımız mekanları. Yaşadığımız yeri. Araçları.
Seçerken önemseyin. Rastgele seçmeyin. Seçmenin sorumluluğunu göz önüne alın diyenler doğru söylemişler.
Aslında her seçim bir çağrı.
Seçerek birilerini ya da nesneleri hatta bir yaşamı çağırıyoruz.
O yüzden doğru seçimler olgun insanların işidir diyenler doğru söylemişler. Seçmek, ölçüp biçmeyi gerektiriyor. Kendini tanımayı, ne istediğini, nasıl yaşamak istediğini, nerde yaşamak istediğini bilmeyi, alternatifleri gözden geçirmeyi gerektiriyor. Vakit ayırmayı. Dikkat kesilmeyi. Disiplini.
Rastgele yapılacak bir iş değil seçimler.
Bazen de seçiliyoruz. Seçilenlere seçilmişler deniyor. Seçilmiş olmak genellikle olumlu anlamda kullanılan bir kelime. İçinde değer barındırıyor. Olumsuz seçilmişlik de var elbette.
Meşhur hikayedir. Kızılderililere atfedilir. İhtiyar bir Kızılderili ve torunu kavga eden iki köpeği seyre dalarlar. Birisi siyah diğeri beyazdır köpeklerin. Torun sorar: dede hangisi kazanacak? Cevap verir yaşlı Kızılderili: biz hangisini beslemeyi seçersek.
Seçim yapmak olgunluk gerektirir. Seçmeden yaşayanlar kaybedenlerdir.
Konuşurken kullanacağı kelimeyi seçenler kazanır. Rastgele konuşan kaybeder.
Yedikleri temiz mi? Helal mi? Seçenler kazanır. Rastgele, seçmeden yiyen kaybeder.
Rastgele birlikte olan kaybeder. Birlikteliğini seçen kazanır.
Seçerken mihenk nedir? Ölçü nedir?
Akıl öncelikle. Sonra ortak akıl yani istişare. Zira bir kandille aynı yeri aydınlatan yirmi kandil farklıdır. Sonra aklın yetmediği yerlerde aklı mihenge vurmak gerekir. Aklın da mihengi vardır. Aklı Mustafa’nın önünde kurban et der Hz Pir. Mihenk nedir? Kur’an. Sünnet.
Seçilmiş olmak da bir seçimdir başlangıcında.
Seçilmişlerden olmak da seçilir. Aday olunur. Çaba gösterilir. Sonra bazılarının elinden tutulur. Nasip edilir. Lakin istemek, arzulamak ve çaba göstermek yolun şartıdır. Çaba gösterenlerden bazılarına lutfedilir.
İstemek ve seçmek şarttır.
Dua ve niyaz şarttır.
Ve onlar ki: «Ey Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerine önder kıl» derler. ( Furkan.74)
Bütün bunların yanında asla unutulmamalıdır ki:
De ki ey mülkün sahibi olan Allah'ım! Dilediğine mülk verirsin, dilediğinden de mülkü çeker alırsın; dilediğini yüceltir, dilediğini alçaltırsın. Hayır yalnız senin elindedir. Gerçekten sen, her şeye gücü yetensin." Geceyi gündüzün içine sokarsın, gündüzü de gecenin içine sokarsın. Ölüden diri çıkarırsın, diriden ölü çıkarırsın. Dilediğine de sayısız rızık verirsin. (Ali İmran. 26-27)