Şeker gibi bir bayram

Değerli sporseverler; öncelikle geride bıraktığımız Ramazan Bayramınızı kutlamak istiyorum.Bayramın ilk günü yağışla başlayan bereket Pazar günü de Konyasporumuzun, Samsunspor’u farklı yenmesiyle devam etti. Zaman zaman stresli dakikalar yaşamamıza rağmen rakibimizi net bir skorla yenmemiz, herkesin moralini düzeltmiş oldu. Stresli ve sıkıntılı dakikalar da savunmamızın hataları ile oldu. Ömer’in gününde olmaması sıfır pozisyona giren Samsun’a iki gol kazandırmış oldu. Özden’in de hatasız oynadığını söyleyemeyeceğim. Bugüne kadar izlediğim takımlar içerisinde Samsunspor en kötüsü. Böyle bir takıma karşı ilk yarıyı neredeyse mağlup bitirecektik. Konyaspor forvetleri şut atılacak yerde pas vermeye hatta onsekiz içinde orta atmaya kalkar, pas verecek yerde şut atınca iki bilinmeyenli denkleme döndü. Burada forvetimizin de beceriksizliği eklenince stresli dakikalar artmaya başladı. Allah’dan, Ceyhun’un şutu imdadımıza yetişti de herkes derin bir nefes aldı. Yoksa ilk yarıyı mağlup bitirip soyunma odasına mağlup girecektik. O pozisyonda soyunma odasını düşünebiliyor musunuz. Berabere iken forma değişikliği yaptırılmamış mağlup durumda neler olurdu bilemiyorum. İkinci devre de aynı sistemde başlayan takımız kapalı defans anlayışını bir türlü aşamadı. Oyunu rakip onsekiz yayına sıkıştıran bir anlayış devam etti. Rakip de burada kümelenince kar dövüşü devam etti. İkinci devrede de atılan karşılıklı birer golden sonra Aykut hoca teşhisi koydu. Uzun rakip müdafaasını sağdan soldan yapılacak ortalarla yıpratmak için Tayfun’u oyuna aldı. Bence de iyi etti. Çünkü rakip defansta uzun, biz forvette kısa kaldık.Orta alana da Mustafa’yı alarak daha diri kalmak istedi. Bu değişikliklerle hem müdafaamızı sağlamlaştırdı hem de hücum gücümüzü artırdı. Yoksa Ömer ya bir daha hata yapıp gol yiyecektik ya da Ömer atılacaktı. Nitekim galibiyet golümüzde Tayfun’un boy avantajından doğdu. Tayfun’un jokerliği tartışılmaz. Ama gerektiği zaman kullanacaksın… Tayfun’dan bu şekilde faydalanmalıyız. Bu, hem Tayfun kardeşimiz için hem de Konyasporumuzun iyiliği için. Eray’ın oyuna alınması ile de ağırlığını iyiden iyiye hissettiren Konyaspor, dördüncü golü de bulduktan sonra rahatlamış oldu. Beş haftada altı maçta kazanamayan Konyaspor kazanamam korkusunu da yenerek üst sıralarda ‘ben de varım’ dedi.Aykut hoca her nedense bir türlü rahatlayamadı. Bir rahatlasa farklı kombinasyon ve farklı oyuncularla daha güzel bir oyun oynatacağı kesin. Buraya kadar olan genel yorumlarım idi. Pekala tespit ne diyecek olursanız.Takım olarak ne çok ne de dar bir kadromuz var. Bunun için de hocamız fala oynayamıyor.Bu takımda sakatlanan gidiyor bi daha da gelmiyor. Hemen aklımıza şu sorular geliyor; Neden sakatlıklar oluyor, sakatlananlar neden geri gelmiyor, sakatlıkların sebebi antrenmanlar mı, teşhisler mi ya da yanlış tedaviler mi?Takım üzerinde içeriden ve dışarıdan oynayanlar mı var?En çok güvendiğimiz defans bloğumuz neden çok gol yiyor? gibi soruların cevapları da bulunursa bu bayram sevinci gibi daha çok bayramlar yaşarız.Birazda hakemden konuşacak olursak; Kuddusi hocamız bir yıla yakındır süper ligde maç yönetmemenin sıkıntısını yaşadı. Vasatın üstüne çıkmadı. Gerçi iyi yönetmiş olsaydı bu sefer de durumdan vazife çıkaranlar olacaktı. Seyircimize gelince; tatil gününde bence iyi bir havada yine de bekleneni göremedim. Bir milyon da fayda etmedi. Nalçacılar da olmasa tıkı çıkan yok. Haftalar sonra alınan üç puandan sonra rahatlayarak bir sonraki maç haftasının yine bir bayram sevincine dönüşmesi dileği ile hoşcakalın.