Evinin önüne geldik dış kapıyı açtı gıcırdamadı. Yavaş yavaş merdivenlerden çıktı son basamakta bana işaret etti, kapıyı kapattım.
İkinci gün başına gelenleri bana şu şekilde anlattı. Onun deyisiyle okuyalım.
-Cenapcığım hiç sorma başıma gelenleri. Yatak odasına girdim uyuyor gibiydi. Meğer uyanıkmış, beni takip ediyormuş. Divanın üzerine yavaş yavaş çıktım. Sallama çalgılı saatin kapağını açtım saati tam geri alacağım sırada
‘NÖĞÜRÜÜÜÜÜÜN’ demesin mi! Gülüştük.
O tertemiz kalbi muhabbet aşkı ile dolu idi. Yunus Emre’nin ‘ TAPTUK Dergahında iken dağdan toplayıp getirdiği dosdoğru odunlar gibi dosdoğru efsanevi bir insan idi, rahmetli. Ruhu şad olsun.
Selçuk Es, Efsane insan her hali ve hareketi ile Rahman ve Rahim olan Allah’ın has kulu vasıflarıyla Türbe önü mevkiindeki Devlet hanesinde, zemin katları dükkan üstü normal daire, içi Şark usulü döşenmiş tertibi minik bir müzeyi andıran bir mekanda eşi muhterem hanımefendi Emine Hanım ile ömrü boyunca mutlu bir şekilde yaşamıştır.
Halı döşeli salonunu bir yanı mobilya diğer yanı Şark usulü minder yastıklı, hatta yan gelip yatmaya müsait kanepeli hoş bir mekan idi. Misafirleri hiç eksik olmazdı. İsteyen koltuk kısmına çekilir kitabını gazetesini okur, isteyen yer minderini seçer isteyen duvarda asılı enstrümanlardan birini alır işine bakardı.
Çeşitli koleksiyonlara rastlamak mümkündü. Yüzlerce cilt tarihi eserler yanında zengin bir fotoğraf albümleri de vardı. Osmanlı Tarihinin bütün ciltleri mevcuttu.
İçinde yazıları bulanan gazete koleksiyonları, diğer bir köşede antika eşyalar, yanında 1930-50 yıllarındaki Gramofon devrine ait yüze yakın plak olmak üzere değeri biçilemeyecek kadar büyük hazinesi gözleri kamaştırır idi.
Ölümünden altı ay kadar önce bir gün beni evine çağırdı. ‘Gel de hem şu plakların listesini yazalım eh de Hafız Burhan’ın plaklara okuduğu gazelleri dinleyelim’ dedi.
Hafız Burhan ki 1930’lu yılların bir İbrahim Tatlıses’i idi. 44’lük tabir edilen bu plaklarda çeşitli makamlarda okunmuş şarkıları sevilen eserler arasında idi.
Hele bir gazeli vardı ki o yılların satış rekorlarını kırmıştı. Mübarek eliyle bu plağı hazırlamış Gramofona sürdü. İspirto ocağında kaynayan kahve cezvesini de ikimizin arasında duran sehpadaki fincanlara döktü.
Devam edecek…