Bazı rakamlar önemsenir. Bazı tarihler de hep hatırlanır.
Mesela üç sünnettir deriz. Mevlevilerde Mesnevi’nin ilk on sekiz beytini Hz Mevlana kendi yazdığı için on sekiz rakamı ve katları önemsenir.
Selçuk Üniversitesi de 42. yılını kutluyor.
42 Konya için belirgin bir sayı ve bu yüzden şu anki Rektör Sayın Mustafa Şahin ve ekibi için, bu hem büyük bir şans ve onur hem de çok ciddi bir sorumluluk. Bu dönemde daha sonraki 42 yıllarda hep hatırlanacak çalışmalara imza atacaklarına inanıyor ve bunu özellikle şehrimiz için canı gönülden diliyorum
42.yıl etkinlikleri açılış temasını rahmetli kurucu rektör Prof. Dr. Erol Güngör üzerine kurgulamaları kadirşinasça bir vefa örneği. Emeği geçenleri kutlarım ve onlar da vefa görsün diye dua ederim.
Bu manada Mustafa Çalığı davet etmişler. Muhteşem bir konuşma yaptı Mustafa Hoca, ondan dinledik Erol Güngör'ü.
Sayın Çalık, Erol Güngör vefat ettiğinde bir gencin sözünü aktardı. Şöyle demiş : “Tanrı Türkleri cezalandırdı.” Gerçekliğini bilemeyiz elbette lakin öyle hissedilmesi de önemli. Bu benim zihnime “Alimler yeryüzünün kandilleridir ve alimin ölümü alemin ölümü gibidir” Hadis-i Şerif’ini getirdi. Kandil sönünce karanlık basar ki bunu zaten herkes bilir.
Yine hem şimdiki yöneticiler hem öğrenciler hem de şehir, Erol Güngör ile birlikte buralara nasıl gelindiğini unutmamalı dedi Mustafa Çalık. Bunu diri tutmak hepimizin görevi. Barakalarda eğitime başlamış bir üniversiteden söz ediyoruz ki bugün 95ooo öğrenciye, 3500 civarında akademisyene ulaşmış ve hem ulusal hem uluslararası saygınlık kazanmış.
Madem Alimler yeryüzünün kandili, kandiller yetiştirip tüm dünyayı donatmak da bundan sonra öncelikli vizyonu olmalı Selçuk Üniversitesinin.
Erol Güngör sanki Hz Mevlana'nın dergahında hizmet etmek için gelmiş, öyle söyledi konuşmacı. Başka bir yer teklif edilse gitmezdi dedi. Bu şehir geçmişte de alimlerin mekanı oldu. Başkentlik yaptı. Bu vasfını kıyamete dek sürdürmeli. Konya’yı ilmin öğrenildiği ve yaşandığı yer haline getirmek hepimize nasip olsun inşallah.
Erol Güngör erken yaşta ayrıldı aramızdan. Kurduğu müessese ise sadakayı cariye hükmünce büyüyerek ve güçlenerek devam ediyor.
Rektör Mustafa Şahin konuşmasında devlet ve millet olarak kalıcı olma yani devleti ebed müddetten söz etti. Bundan çok mutlu oldum. Konya hem Anadolu Selçuklu Devleti’ne başkentlik yaptı hem de Kendisinden sonra gelen Osmanlı’ya sıçrama tahtası oldu. Bunda en önemli pay sahibi de Selçuklu döneminde dünyanın dört bir yanından gelip Konya’ya yerleşmiş alimlerdir. Bugün çok azının ismini biliyoruz.
Madem Rektör Hocamız Devleti Ebed Müddet diyor o zaman ben de Konya’ya yolu uğramış ve sonraki medeniyetlerin harcında katkısı olmuş alimleri bize hatırlatacak bir çalışmayı kendisinden rica etmek isterim. 42. Yıl anısına böyle bir çalışma bizi nasıl mutlu eder anlatamam. Sonrasında da bu büyüklerimizin isimleri şehrimizin muhtelif bölümlerinde yaşatılır inşallah.
Vefa eden vefa görür.
Nice 42 yıllara…