Selçuklu pazarları ve Refik Tuzcuoğlu
Hasan Pir Budak, Erbil Koru’da Edebiyat dersleri veriyor…
Ziyaretimize geldi…
Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanı Selim Büyükkarakurt, talebelerinden biriymiş…
60’lı yaşlarda ama hala dinamik, heybetli…
Nalçacı’da kurulan Perşembe Pazarı’ndan şikâyetçi…
Bu şikâyetini duyurmak için epey şey yapmış…
Belediyeye gidip muhatap aramış ama bulamamış…
Hikâyeye göre;
Nalçacı’da kurulan Perşembe Pazarı, Hasan Hoca’nın bulunduğu apartmanı çevreliyor…
Fulden Siteleri’nde oturuyormuş Hoca…
A ve B bloklardan oluşan sitede 60 aile bulunuyor…
Pazarın bir yanında okul var…
Diğer yandan pazarın burnunun dibi önemli bir kavşak noktası ve Perşembe günleri trafiği daha bir keşmekeş…
Pazarın bazı zamanlar Çarşamba gününden kurulmaya başlandığını, kalıntılarının Cuma’ya uzadığını bilseniz, sanırım orada bir evinizin bulunmasını istemezsiniz…
Hasan Pir Hoca, sebze halinin de olması gerektiği yerde durmadığından yola çıkarak, Perşembe Pazarı’na adres olarak burayı gösteriyor… “Sebze hali de Konya’ya yakışır bir mekâna kavuşturulmalı” diyor…
HERŞEY GÜZEL AMA
“İyi ki Selçuklu’da yaşıyorum”diye bir slogan geliştirmişti belediye…
Selçuklu’da yapılan kaliteli hizmet, gerçekten de bu sözü kullanışlı kılıyor…
Fakat pazaryerleri hariç…
Daha önce de Uğurlu’da kurulan Salı Pazarı civarındaki vatandaşların dertlerini taşımıştım gündeme…
Pazar alanından sokaklara taşan pazarcılarla kavga etmemek için diş sıkıyor burada da insanlar…
Apartmanlarının önü işgal ediliyor, araç giriş çıkışları engelleniyor…
Uğur Bey, “Bu kadar kusur kadı kızında da bulunur” diyecek değil, eminim…
Selçuklu’nun pazaryerlerini en kısa sürede masaya yatırmalıdır ve bu sorunlar daha da büyümeden sağlıklı bir çözüme kavuşturulmalıdır…
Bu arada; ufak bir uyarıda, vatandaşa ya da zabıtaya ‘bıçak’ gösteren pazarcı esnafı da Pazarcılar Odası’nın eğitiminden geçirilmelidir.
Buralar alışveriş yerleri, can pazarı değil!
REFİK TUZCUOĞLU TECRÜBE KAZANIYOR
Meram’ın kader çizgisinde silinmez izleri olan biridir Refik Tuzcuoğlu…
Tıkanmış pek çok şeyi tereyağından kıl çeker gibi çekmesini de bilmiştir, kadere boyun eğmesini de…
Özellikle ekonomik anlamda sıkışmış Meram’a ciddi taktik hareketlerle çok uzun yıllar nefes aldıracak mülk ve arazi kazanımları, Gödene’de elde edilen arazinin TOKİ ile işbirliğine girilerek konuta dönüşmesi, Meram’ın bugün belediye binası haline gelen eski TMO’nun elde edilmesi onun işlerinden sadece bir kaçıdır…
Daha fazlası ise muhakkak Meramlının zihninde…
Geçtiğimiz hafta akşamüstü birkaç bardak çay içebildik, daha fazla sohbet ettik…
Belediye Başkanlığı’ndan sonra Kayseri’nin de kendisi için çok önemli tecrübeler sağladığını anlattı…
Refik Beyi, oldukça moralli gördüm…
İşleyen demirin pas tutmadığı gibi…
Sizde bir değer varsa, elbette alıcısı bulunuyor…
Konya’dan değilse, Kayseri’den…
DÜZELTME: Bir önceki yazıda Dr. Ahmet Şimşek’in, Iğdır Üniversitesi’ne Öğretim Üyesi olarak gideceğini yazmıştım. Oysa Ardahan Üniversitesi’ne gidecek. Böylece düzeltmiş olayım.