Selçuk Üniversitesi'nde Öğrenci Konsey Seçimleri yapıldı…
Konseye fakülte başkanı seçti öğrenciler…
21-22 Kasım 2012 Çarşamba ve Perşembe günleri saat 9-21 saatleri arasında, öğrenciler kendilerine verilen şifreler ve BİLMER ya da fakültece belirlenen noktalarda oy kullandılar…
Seçim daha önce de yapılmış, alınan bazı şikâyetler üzerine iptal edilmişti.
Dolayısıyla yeni seçime önceden belirlenmiş adaylarla yeniden gidildi.
***
Üniversite ayağı şöyle:
Üniversitenin 52 birimi var… Hadim, Taşkent hatta Silifke’de bölümler var.
Tüm bu birimlere sandık taşımak, güvenliği sağlamak ‘mümkün değil’.
İlk seçimde ‘öğrenci Artvin’de de olsa seçimde oy kullanabilsin’ diye düşünülmüş. Fakat yurtlar başta olmak üzere çeşitli çevrelerin ‘öğrenciler üzerinde baskı oluşturdukları’ görülmüş.
Bunun ardından daha sonuçlar açıklanmadan iptal edilmiş seçim.
Bu kez öğrencilere bilgisayar şifreleri cep telefonlarından gönderiliyor.
Cepten ulaşmamışsa öğrenci işlerinden şifre temin ediliyor.
Öğrenci BİLMER ya da belirlenen noktalarda kimlik ve şifreleriyle gelerek oy kullanıyor.
Bu işe her fakülte için bir bilgisayar ayrılmış. Ve sistem çok güvenli…
Bir diğer ayrıntı da, seçimlerin 2008 yılında üniversite senatosunca alınan karar doğrultunda yapıldığı hususu… Yani yönerge var, ‘oylama internetten yapılacak’ diye.
***
Önceki gün seçimlere itiraz eden öğrencilerle Rektör Yardımcısı Prof. Dr Mustafa Şahin Hocam, Bilgi İşlem Daire Başkanı Ali Erdi ile birlikte görüşmüş.
‘37 kadar’ denilen ‘itirazcı’ öğrenci gurubundan çoğu sistemin sağlıklı işlediği ve güvenli olduğuna dair ikna olmuş. Üniversiteden ilgili arkadaşların görüşlerine göre, ‘sandıklı seçim hiçbir üniversitede yapılamaz’.
Hatta Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde de öğrenci konseyi seçimleri bilgisayar ortamında yapılmış.
***
Sandık kurularak ‘gizli oy açık tasnif’ isteyen öğrencilerle de görüştüm.
Durum şu:
Türkiye’nin en ücra köylerine bile sandıklar kurularak genel seçim yapılabiliyorsa, üniversite sandıklı seçimi niye yap(a)masın?
Üstelik bilgisayar ortamında seçim sadece 7 üniversitede yapılıyor.
Mesela; İstanbul Üniversitesi’nde, rektörün Kemal Alemdaroğlu olduğu dönemde seçimler sandıkla yapılmış, gizli oy açık tasnifle belirlenmiş konsey üyesi öğrenci.
Karşı çıkan öğrencilere göre bu sistem kesinlikle günahsız değil.
Özellikle taşra yüksekokullarında ‘kafalara göre aday’ belirlenmiş.
Hiçbir adaydan ‘savcılık belgesi’ istenmezken, -başvuru saat 12’de sona erecekken- engel çıkarılmak amacıyla bu tür belgelerin istendiği öğrenciler olmuş.
Öğrencilere göre ‘sandıkta bile aynı sonuç çıkacak olsa’; bu sistem öğrenci iradesine ipotek koyuyor. İsmi bende bazı yurtların baskıları da ‘iddia’dan çok öte…
***
Mail ve twitter’dan konuyla ilgili onlarca mesaj aldım… Konunun muhataplarıyla görüştüm.
Sordum; “öğrenci konseyine seçilsen ne olacak?”
Çok da önemli bir şey olmuyormuş.
O kadar da önemli olmayan bir hadiseyi ‘önemli hale’ getirenlere, öğrenciler üzerinde baskı oluşturanlara pes doğrusu.
Ve tabi ki ‘günahsız seçim’ en büyük dileğimiz.