ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlere ilişkin, aralarında sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de yer aldığı 224 kişinin yargılanmasına devam edildi.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile sanık ve müşteki avukatları hazır bulundu.
Dünkü celsede başladığı esasa ilişkin savunmasına bugün de devam eden dönemin Genelkurmay Başkanlığı Özel Kalem Müdürü, sözde "yurtta sulh konseyi" üyesi eski kurmay albay Osman Kılıç, aleyhindeki kamera kayıtlarını kabul etmediğini söyledi.
Kılıç, kamuoyunda "patates hat" olarak bilinen başkası adına kayıtlı telefon ile örgütsel amaçlı görüşme yaptığına dair tespit hakkında savunma yaparken, kendisine ait telefon ile "patates hatlı" telefonun sinyal verilerinin uyuşmadığını ileri sürerek, iddiaları reddetti.
Darbenin askeri kanadındaki planlayıcılarından ve icracılarından oluşan "yurtta sulh konseyi" üyesi olmakla suçlandığını hatırlatan sanık Kılıç, konsey üyelerinin kimlerden oluştuğunun somut delillere dayanarak ortaya konulmadığını savundu.
İddianamede, darbecilerin 1960 darbesinden esinlenerek konseyi 38 kişiden teşkil ettiğinin ifade edildiğini hatırlatan Kılıç, konsey listesinde kendi adının 28'inci sırada yazılı olduğunu dile getirdi. Kılıç, "1960'daki darbede konsey 27 kişiden oluşmuş olsaydı belki ben bugün yurtta sulh konseyi üyesi olarak savunma yapmak zorunda kalmayacaktım." dedi.
Darbecilerin atama listesinde kendisine önemli bir görev verilmediğini ve konsey üyesi olması halinde en azından belediye başkanlığı görevinin verilebileceğini ifade eden Kılıç, "Konsey üyesi olduğum iddia ediliyor ama darbede bana önemli bir görev verilmemiş. Darbenin başarılı olması halinde, 'Hadi seninle işimiz bitti demişler' yani. Soruyorum, bu hayatın olağan akışına uygun mu? En azından bir belediye başkanlığı görevi verilebilirdi bana." diye konuştu.
- Semih Terzi ile görüşmüş
Eski kurmay albay Kılıç, konsey üyesi olduğu belirtilen sanıkların birçoğu ile daha önceden tanışmadığını ve telefonla dahi irtibat kurmadığını kaydetti.
Konsey üyelerinden bazılarını da iş gereği tanıdığını, aralarında örgütsel bir bağ bulunmadığını söyleyen Kılıç, 15 Temmuz akşamı Özel Kuvvetler Komutanlığını ele geçirmek için Ankara'ya gelen eski tuğgeneral Semih Terzi ile telefon görüşmesi yaptıklarını anlattı.
Kılıç, "Semih Terzi bana Genelkurmay Başkanı'nın yerini ve durumunu sordu, başka da bir görüşmemiz yok." diye konuştu.
Duruşmaya öğle arası verildi.