Türkiye son 15 yılda ekonomik anlamda Cumhuriyet tarihinin tüm rekorlarını kırdı.
Bunun yanında dış politikada aktif rol oynamaya başladı.
Küresel emperyalist sömürü düzenine çomak soktu.
Mazlumlara “insansınız, yalnız değilsiniz” dedi.
Bunu 90 yıllık Cumhuriyet tarihi boyunca 3. dünya ülkesi konumunda bıraktıkları Türkiye yaptı.
Durumun kendileri açısından vahametini gördüler.
Gezi olaylarıyla düğmeye bastılar.
Sonrası 17-25 Aralık, 15 Temmuz…
Büyük Türk Milleti imanıyla inancıyla ve cesaretiyle tüm bu saldırıları bertaraf etti.
**
Tabi bunların bize sosyal siyasi ve ekonomik olarak ciddi maliyetleri oldu.
Bu da müdahaleye açık mevcut sistem sayesinde oldu.
Mevcut çift başlı sistem ve hantal bürokratik yapı, hızlı karar alma mekanizmasına izin vermiyor.
İşte bu yüzdendir ki; ihracatta, GSYH’de, makro ekonomik göstergelerde artış son 3-4 yılda yavaşladı.
***
16 Nisan’daki referandum bu açında çok önemli.
Büyüyen gelişen yeni Türkiye bu köhnemiş eski, ayak bağı olan sistemden kurtulmak zorunda.
Yeni Anayasadaki en önemli madde “sistem değişikliği”dir.
Diğerleri detaydır.
Askerlik mevzuu, 600 milletvekili vs…
Bunlar tartışılır konuşulur.
Geliştirilmesi gerekiyorsa geliştirilir, değiştirilmesi gerekiyorsa değiştirilir.
Bu detaylara takılmamak lazım, büyük fotoğrafı görmek lazım!
18 yaşa seçilme hakkı verilmesine karşı çıkmak, ‘23 Nisan’larda ‘19 Mayıs’larda yarınlarımız size emanet denilen kendi gençliğimize karşı güvensizlik aslında tüm bunların bir slogan, edebiyat ve yalan olduğunun göstergesidir.
**
Aslında yeni paket 18 madde değil “1” maddedir.
Mevcut sistemin sakıncalarını çok güzel bir şekilde anlatan CHP lideri sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun detaylara takılması da bundandır.
Kemal bey ve “Hayır”cıların derdi 18 yaş ve 600 milletvekili değil “sistem değişikliği”dir.
Haçlı ruhunu yeniden canlandırma çabasındaki Türkiye düşmanlarının, Batılıların, derdi de 18 yaş ve 600 milletvekili değil “sistem değişikliği”dir.
Kıyamet “Başkanlık, Partili Cumhurbaşkanlığı” sisteminden kopuyor
Kafir bu yüzden 4 koldan saldırıyor.
O yüzden “evet” çıkmaması için aktif olarak sahaya indiler.
PKK’lılar AB’de cirit atarken her türlü sözüm ona demokratik değerleri ayaklar altına alıyorlar.
***
Bunu Kılıçdaroğlu da iyi biliyor.
Millet de Kılıçdaroğlu’nu iyi biliyor.
Emin olunuz ‘ “Padişahlık”, “Başkanlık”la yönetiliyor olsaydık da sayın Recep Tayip Erdoğan, “Hadi Parlamenter Sisteme geçelim” deseydi, Kılıçdaroğlu, inanınız ona da karşı çıkardı.
Muhalefet etmeyi yola köprüye hastaneye bile karşı çıkmak zanneden müzmin muhalefetin genel başkanından başka bir şey beklenmez.
Bunun içindir ki girdiği 7 seçimi kaybetti, bundan sonra da 777 seçime girse kaybedecek!
Bunun içindir ki; tüp kuyruklarında, yağ kuyruklarında bekledi, acılar çekti de CHP’yi birinci parti yapmadı bu Millet.
***
16 Nisan, ülkenin ayak bağı olan değişime gelişime direnen CHP’ye Milletin en ağır darbeyi vurduğu tarih olacak.
İşte bu yüzden kan, savaş çığırtkanlığı yapıyor Kılıçdaroğlu…
Aklı sıra Milleti korkutacak!
Ama Millet, 16 Nisan’da Kemal beye 8. kez cevabını verecek:
Senden korkan senin gibi olsun!