Konferansa ‘Hangi aidiyet, silah arkadaşına, masum sivil halka, milli iradeye silah çektirebilir? Sözde dindar bir kimliğe, cami bombalatabilir? Naif, edilgen, örselenmiş bir kimliği hangi mensubiyet, bu kadar saldırganlaştırabilir, vahşileştirebilir?’ soruları ile başlayan Şenol Metin, ‘FETÖ Terör Örgütü mensuplarının gördüğümüz bu yüzlerinin maskelenmiş yüzleri olduğu ifade ettikten sonra 15 Temmuz İhanetinin maruz kaldığımız ne ilk ihanet olduğunu ne de son ihanet olacağını ancak 15 Temmuz’un vicdansızlığın, satılmışlığın zirvesi olduğunu’ söyledi. ‘Gezi olaylarının 15 temmuz ihanetinin öncülü bir ihanet olduğunu, Gezi, Mısır Mursi Darbesinin aynı siyasal aklın hamleleri olduğu 2013 sonbaharında bir analistin ‘Güneydeki Düşmanımızı düşürmeyi başardık ama Kuzeydeki Düşmanımız için aynı başarıyı gösteremediğine dair itirafı herkesin not etmesi gerektiğini’ söyleyerek darbelerin arkasındaki siyasal akla vurgu yaptı.
Konferansın devamında ‘1960 Darbesinde ‘Natoya, Centoya Bağlıyız’, 1980 darbesinde ‘NATO dahil tüm ittifak ve anlaşmalara bağlıyız.’ , 28 Şubat darbesinin ardından Kemal Derviş liderliğinde IMF Duyunu Umumiye idaresi kurulmasını ve son 15 Temmuz darbesinde ise; ‘Türkiye; BM, Nato ve Diğer Tüm Uluslararası Kuruluşlara yükümlülüklerini yerine getirecektir. Küresel işbirliğini gerçekleştirmek için azami gayret gösterilecektir.’ Bildirilerinden hareketle Bütün darbelerin ortak bir amacı vardır. ‘Bağımsız Türkiye’
diyerek konferansı tamamladı.