Norveçli bilim adamlarının geliştirdiği sese süper duyarlı mikrofon sayesinde, bir toplantı sırasında aygıta en uzak noktada oturanların sesi bile rahatlıkla duyulacak.
Sesin geldiği yeri "görme", konuşan kişiyi seçme ve odadaki diğer ses kaynaklarını filtreleme yeteneğine sahip yeni mikrofon, bağımsız bilimsel araştırma kuruluşu SINTEF'in geliştirdiği, aşırı duyarlı bir "optik konum algılayıcısı" sayesinde mümkün oldu.
Teknolojiyi geliştiren uzmanlardan, bilgi ve iletişim teknolojileri araştırmacısı Matthieu Lacolle, çapı en fazla bir milimetre olan optik konum algılayıcısının mikrofonun geliştirilmesinde en önemli rolü oynadığına işaret etti.
Prensipte bir davul ile benzer çalışma mekanizmasına sahip mikrofonlar, bir ses tarafından etkilendiğinde basınç dalgalarının etkisiyle titreşen bir zar ile geri plandaki, dayanak görevi gören bir yüzeyden oluşuyor. Bu iki yüzey arasındaki mesafe sesin kaydedilmesini sağlıyor. Sesin kaydını, mikroskobik ölçülerde bir lazerden çıkan ışık dalgalarını ölçmek suretiyle yapan algılayıcı bu nedenle sesi adeta görüyor.
Optik algılayıcının son derece küçük hareketleri ölçebilecek kadar duyarlı olması sayesinde çok düşük seviyelerdeki sesleri duyabildiğini ifade eden Lacolle, "Eğer zarı yeterince hafif yapabilir ve havada serbestçe hareket edebilen bir sarkaç gibi sallandırabilirsek, mikrofonu, bize sesin ne yönden geldiğini söyleyebilecek yönlere duyarlı hale getirebiliriz" dedi. Lacolle, bu zarın, 100 nanometre yani bir insan saçının binde biri inceliğinde olduğunu sözlerine ekledi.
- Teknolojik yenilik nerede
Son derece ince bir zar, çok küçük boyuttaki yivli mikro yapılar, minyatürize edilmiş bir lazer ve foto detektörlerden oluşan mikrofonun üretilmesi yeni geliştirilen bir teknolojiyle mümkün oldu.
SINTEF'teki bilim adamları, ürettikleri optimal algılayıcının yardımıyla ışığın kırılarak yayılma ve karşılıklı olarak etkileşime girme özelliklerinden yararlanarak, mikrofon zarının, bir atomun çapından daha küçük hareketlerini ölçmeyi başaracak bir yöntem geliştirdi.
Lacolle, bunu yapmak amacıyla mikrofondaki dayanak yüzeyi üzerine son derece özel yivli mikro yapılar yerleştirdiklerini belirtti. Ayrıca ışığı elektrik sinyallerine dönüştüren foto detektörlerden yararlandıklarını anlatan Lacolle, bunlar sayesinde lazerin aydınlattığı mikro yapılar üzerindeki ışığın yansıma yönünü okuyabildiklerini kaydetti.
- Yeni mikrofon nasıl işliyor
Basit olarak anlatmak gerekirse yeni mikrofonda, zar üzerindeki hareketler ışığa duyarlı bir detektör yardımıyla optik olarak okunuyor. Işık yoğunluğu, daha sonra özel bir algılayıcı yardımıyla ölçülüyor. Özel olarak geliştirilen algılayıcı daha sonra ölçtüğü ışık yoğunluğunu elektronik sinyallere dönüştürerek sesi yeniden oluşturuyor.