Seydişehir’de yaşanan bazı olaylar üzerine ilgili kurumların müdahaleleri halka daha da güven verdi…
Son olarak donmak üzere olan bir vatandaşa sahip çıkılması, Konya’dan çalınan bir aracın Seydişehir sınırları içinde bir operasyonla yakalanması ve dağda mahsur kalan insanların kurtarılması bunlara birkaç örnek…
Velhasıl 112’si ile Emniyeti, Belediyesi, Jandarması ve Kaymakamlığı ile Seydişehir güvenli, huzurlu bir yerleşim merkezi olarak göze çarpıyor…
Size benim de şahit olduğum iki olayı anlatacağım.
Haber ajanslarından Seydişehir Çatmakaya (Arvana) yaylasında yedi kişinin mahsur kaldığı haberini sanırım hepiniz izlediniz. Köy muhtarı yanlarında bir misafirle birlikte yaylada mahsur kaldıklarını bildirmesi ile birlikte hummalı bir çalışma başlatıldı. Daha öncesinde Gölyüzü köyünde bir kanser hastasının ve bir doğum vakasına müdahale etmek için köy yolunun açılmasını sağlayan köy hizmetlerine bağlı iş makineleri yayla yolunu açmak için de bir girişimde bulunsalar da beyhude. Sonuç vermiyor…
Kar yaklaşık 1 metre ve zirveye yaklaştıkça karın yüksekliği daha da artıyor.
Ve olaya Seydişehir Belediyesi müdahale ediyor. Bir çok ilden bile ekipman olarak güçlü olan Seydişehir Belediyesi paletli dozeri hemen TIR’a yükleyerek olay yerine intikal ettiriyor.
Seydişehir Kaymakamı Nejdet Türker, Karakol Komutanı Hakan Sayılan ve Belediye Başkanı İbrahim Halıcı olay yerine intikal ediyorlar.
Gittikleri aracın kara saplanması sonucu ekiptekiler yanlarında köyden bulunan bir kişi ile düşüyorlar yola hem de yaya... Tabii ki bendeniz de yanlarında.
O eşsiz manzaraların içinde Seydişehir’den giden paletli takip ediliyor. Paletli daha önce çıktığı için yaylada mahsur kalanlara ulaşıyor…
Ve rahat bir nefes alıyor herkes.
Gece saat 22.00… Cep telefonum çaldı, telefonun diğer ucundaki kişi Belediye Başkanı İbrahim Halıcı’ydı…
24 saat boyunca kar yağmış ve “Fahri gel, kar temizlik çalışmalarını yerinde birlikte izleyelim” dedi.
Seydişehir Belediyesi’nde gecesi gündüzü belli olmadan çalışan Joker Bilal’ın kullandığı külüstür ile birlikte başladık Pınarbaşı’ndan, Karakavak’a kadar dolaştık. Saat olmuş 23.00…
Ve karşı yönden gelen iş makinesini durdurduk..
Operatörün yanında bulunan yardımcı bizim araca geldi ve belediye başkanı iş makinesine bindi…
Başkan şehrin ana arterlerinde bizzat operatöre talimat vererek kar temizlik çalışmalarına bizzat katıldı…
Sonuç itibariyle… Şehrimizi en yetkili insanları oturdukları yerden yönetebilirlerdi… Yaylada mahsur kalan kişilerin kurtarılma operasyonlarını telefon ya da telsiz haberleşmeleri ile takip edebilirler ve talimatlarını da bu şekilde verebilirlerdi… Ancak! Onlar kurtarma anında mağdurların yanına kendileri de giderek devletin büyüklüğünü hissettirdiler… Şefkatini yansıttılar.
Onlar olağanüstü durumlarda bizzat olay yerine giderek yaşananları yerinde takip ettiler.
Vatandaşın isteği de bu değil mi zaten?
Her zaman her yerde yanında devletini görmek isteyen vatandaş bu tabloya sevinmeli.