Seydişehir’de 28 Şubat

AK Parti Seydişehir İlçe Teşkilatı, 28 Şubat darbesinin 22 yıl dönümünde yaşanan acıları düzenlediği basın açıklamasıyla duyururken, yapılanlara tepki gösterdi.

 

Seydişehir AK Parti Seçim Koordinasyon Merkezi önünde konuşan AK Parti İlçe Başkanı Kemalettin Atalay, "28 Şubat 1997 'post modern darbe' ülkemizde gerçekleştirilen son siyasi darbedir ki; bundan sonra da başta 15 Temmuz olmak üzere gizli veya açık birçok kez darbe girişiminde bulunulmuş, fakat milletin iradesi buna izin vermemiştir." dedi.  Atalay sözlerini şöyle sürdürdü: "Daha dün gibi hatırlarız ki, 24 Aralık 1995 tarihinde yapılan erken genel seçimlerde, rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Refah Partisi - Doğru Yol Partisi Koalisyonu ile birlikte Başbakanlık görevine gelmiş yeni hükümet kurulmuştur. Necmettin Erbakan gibi dik duruşlu ve çizgisi olan bir liderin varlığından rahatsız olan kişiler, post-modern darbe olarak da anılan 28 Şubat 1997 askeri müdahale sürecini başlatmıştır. Müdahale edilmesi gerektiğini düşünen karanlık mihraklar, yalnız hükümetin değil tüm Türkiye'yi adeta bitirmek isteyen bir tavırla faaliyetlerine başlamıştı.Bu bağlamda, hükümetin ilk günlerinden itibaren ordunun komuta kademesinden, hükümete yönelik sürekli laiklik uyarıları yapılmaya başlanmış, hatta bu konuda bürokrat ve medya üyelerine yönelik brifingler bile düzenlenmiştir.

ANA AKIM MEDYA DARBEYİ DESTEKLEDİ

Dönemin ana akım medya kuruluşlarının gazetelerinde, hükümete yönelik ağır eleştiri hatta saldırılar yer almış, bu manşetler, hükümete karşı kamuoyunda algı oluşturulması ve askeri müdahaleye giden yolun açılmasında son derece etkili olmuştur. Dolayısıyla, 28 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulu Toplantısında zirve noktasına çıkacak olan post-modern darbe sürecinde, bu medya kuruluşları ve manşetlerinin önemli bir yeri olmuştur. Bu baskıların da etkisiyle, seçilmiş Başbakan Necmettin Erbakan istifa etmek zorunda kalacak ve Refah-Yol koalisyon hükümeti dağılacaktır. Üstelik bu baskı, hükümetin dağılmasıyla son bulmayacak, Refah Partisi kapatılana kadar aynı sertlikte devam edecektir. Bu açıdan, 28 Şubat 1997 Post-modern askeri müdahalesi, Türkiye'de seçilmiş siyaset ve meşru iktidara yönelik gerçekleştirilmiş son başarılı askeri darbedir. 28 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantısıyla birlikte en zor dönemine girmiştir. Başbakan Erbakan'ın, bu toplantıda, kendisinin siyasi intiharı sayılabilecek ve yersiz ithamlardan oluşan tavsiye kararlarına imza atmaması, ordu ile hükümet arasında yeni bir krize neden olmuştur. Bu tarihten sonra, medya aracılığıyla Başbakan Erbakan üzerinde kararları imzalaması için yoğun bir baskı oluşturulmuştur ve baskı ile yıldırılmaya çalışılarak bu darbe tertip edilmiştir.

AK PARTİ İKTİDARI DARBECİLERE TOKAT OLDU

28 Şubat'ta başlayan post modern darbe girişimi ile milletin iradesi hiçe sayılmıştır. 1997 Milletin iradesi ile seçilen hükümeti MGK kararları ile tehdit, kumpas ve antidemokratik bir biçimde bürokrasi, sivil toplum, askeriye, iş ve medya dünyasının da arasında bulunduğu bir grup çete,milletin iradesine başkaldırmıştır. 28 Şubat olaylarına yine en güzel cevabı yüreği vatan aşkıyla tutuşan milletimiz verecektir.  Darbelere rağmen milletimizin birlik olması, kenetlenmesi ile darbecilere en güzel cevap AK Parti Hükümetinin 2002'de iktidara getirilmesi ile olmuştur. Milletimizi dışarıdan çökertemeyen yapılar bizi laik, antilaik diyerek bölmeye, birbirimize düşürmeye çalışmışlardır. Ancak bu hain emellerine ulaşamamışlardır.

ALLAH O GÜNLERİ TEKRAR BU AZİZ MİLLETE GÖSTERMESİN."

Atalay'ın açıklaması sırasında Belediye Başkan Adayı Mehmet Tutal, Kadın Kolları Başkanı Meryem Semerci, Gençlik Kolları Başkanı Mevlit Polat ile çok sayıda partili katıldı.