Tarih; 3 mayıs Seyyidharun Veli Hazretlerinin vefat yıldönümü (o büyük İslam önderi ilahi kelimetullah uğruna yurdunu yuvasını, tacını tahtını terk ederek Anadolu’nun İslamlaşmasına katkı sağlamış büyük İslam alimini rahmetle ve minnetle anıyorum...
Bu yıl dördüncü kez Seyyidharun veli anma etkinlikleri çerçevesinde kapalı spor salonunda bir program düzenlendi.
Programda tüm konuşmalar sanki tekrar gibiydi. Aksi de olamazdı zira belge ve bilgi makalattan öte değildi. .. Seyyidharun veliye Olağanüstü vafıslar yükleyerek onu bulunduğu çağa hapsetmek gibi bir anlayış ..
Seyyidharun Veli hazretlerinin hayatını günümüze taşıyan ve onun niçin yurdunu yuvasını terk ettiğini esas gayesini anlamadan uzak ona olağan üstü özellikler yükleme yarışına girmiş bildik şeyler her anma programın da tekrarlanan şeyler…
Hemşerimiz Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin ise konuşmasında “Seyyidharun velinin amcasından sonra geçtiği tacını,tahtını, makamını terk ederek bu topraklara Anadolu’ya, Seydişehire gelerek bir medeniyet kurulmasına destek olmuştur..Bu topraklar İslam yurdu olduysa ecdadımızın eliyle olmuştur,Eğer ecdadımız bu topraklarda haçlıları durdurmasaydı belki İslam bu kadar yayılmayacaktı. Bu millet yeni bir medeniyet kurma yolundadır. Medeniyet kurmanın üç önemli ayağı vardır ilim olmadan medeniyet olmaz, sanat olmadan medeniyet kurulmaz, İman olmaz ise o medeniyet zulüm getirir zulümle medeniyet kurulmaz. Seydişehir halkını bundan sonraki kurulacak medeniyet yolunda Seyyidharun veli Hz;nin hayatını hep canlı tutmak zorunda bizlerde medeniyet kuran büyük insanların ideallerini bu milletin önüne koymalıyız”. dedi.
Rektör Mustafa Şahin’in konuşmasında Seyyidharunu anlamada önümüze konulan mihenk taşı niteliğinde cümleler geceye anlam ve değer katan en önemli söylemdi.
Seyyidharun Veli anlamak istiyorsak bize ışık tutacak yol gösterecek bir söylem mihenk taşımız olmalı diye düşünüyorum..
Ne olmalıdır mihenk taşımız yanlış anlaşılmaması için bir daha tekrar edelim. “ İlahi gaye için makam, mevki taç terk edilebilir, bu yolda her türlü meşakkat çekilebilinir, bu yolda her türlü kayıplar olabilir ( Seyyidharun kardeşini bu yolda kaybetmesi gibi ) hedefe ulaşmak için yolda bulunan ve teklif edilen makamlara (Konya hocafakih dergahı) itibar edilmeyerek Medeniyet kurma yolunda her türlü maddi manevi zahmete karşı konularak devam edilir. Günümüzün haçlı zihniyetine karşı durmak ve fethedilmiş İslam toprakları korumak için ona uygun mücadele stratejileri geliştirilerek( birbirimizi yiyerek bir birbirimize düşman olarak birbirimizin ayağını kaydırarak değil) mücadele edilir…
Biraz tarih okuyan herkesin Seyyidharun veli Hazretlerinin döneminde horasandan Anadolu’ya yüzlerce gönüllünün niye geldiklerini çok iyi bilir…
….
Diğer taraftan programa Seydişehir halkı çok fazlada ilgi göstermedi. Acaba neden? şimdi burada tertip heyetine birkaç cümle söylemek istiyorum... Kim üstüne alınacaksa alınsın…
Bu yılki programda Seydişehir belediyesi Seydişehir müftülüğü ve bir tane dernek (onunda Seyyidharun Veliyi anlamaya nasıl bir katkısı olduğunu anlamış değilim niye sadece bir dernek tertip komitesinin içerisinde buna karşı bir açıklaması vardır herhalde.)
Sorarım Seyyidharun veli gibi bir değer anılacak Kaymakamlık işin içinde yok, Milli Eğitim işin içinde yok üniversite işin içinde yok , Müsiad işin içinde yok, Seydişehir de bulunan hiç bir sivil toplum örgütü neden bu işin içine katılmadı... Bu insanlar toplanarak istişare neden yapılmadı böyle büyük bir değere Seydişehir de bulunan tüm dernek ,sivil toplum, parti kurum ve kuruluşlara gücü nispetinde görev verilse ne olurdu.
Ben yaptım oldu anlayışı böyle bir sonucu da kaçınılmaz hale getirdi…
Acı ama bir gerçeği söylemek zorundayım “böyle giderse gelecek yıllarda Seydişehir’in en büyük değerini bozuk para gibi harcamış olursunuz, hem de Biz yaptık insanlar gelmedi gibi bir mazeretle”…
Kurum ve kültürel değerlerimizin bütünlük arz eden bir organizasyon anlayışı ile ilçeye değer kazandıracağından bihaber organizatörler neyin peşinde doğrusu anlamakta zorlanıyorum...
4 yıldır bu anlayışla yapılan anma etkinliklerinden geriye kayda değer ne bıraktı? 5. si 50' incisi düzenlense ne yazar?
Toplumdan ve yerel ruhtan kopuk bütün organizasyonların akıbeti hep böyle olur...
Aklını başına almayan kendini arzın merkezi zanneden Seydişehir ben, ben Seydisehir demektir..' egosu taşıyan hiç kimsenin ilçenin değerlerini Çar Çur etme hakkı yoktur...
Umarız bundan sonra böylesi laf olsun torba dolsun türünden bir program olmaz ve bu işler toplumdan kopuk iki kişiye hele hiç teslim edilmez