Sıcacık yuvalarımızda depremle denenmek…
Kış mevsiminin ilk günlerini yaşadığımız şu günlerde eve vardığımda sobanın başına ısınırım diye düşünmüştüm. İlk olarak televizyonu açıp haberleri açtım -15 derecede üzerine kar yağan çadırlardaki depremzedeleri görünce hemen üşümem geçiverdi. Kendimden utandım insanlığımdan utandım.. Bu bir imtihandı onlar orda -15 ile imtihan oluyordu bizler onların o halini seyrederken imtihan oluyorduk. Bugün onlar için, hangi şey sıcak bir yuvadan daha değerli olabilir ki? Hatta bugün sıcak bir yuva Vanlılar için aştan ekmekten daha değerli değil midir? Evet, bugün hepimiz sıcacık yuvalarımızla deneniyoruz. Deprem bölgesindeki insanlarımız kaybettikleri sıcacık yuvalarıyla deneniyorlar. Dün herkes gibi bir yuvaya sahiplerken hem de en çok muhtaç oldukları bir günde bundan mahrum kaldılar, gözlerinin önünde birden yok oluverdi veya yıkılmadığı halde içine giremiyorlar. Ve işte şimdi bunun imtihanını veriyorlar. Bizler de bugün sahip olduğumuz sıcacık yuvamızın, belki de fazla fazla yuvalarımızın imtihanını veriyoruz. Rabbimiz bizi yazlıklarımızla, birden fazla evlerimizle denediği gibi, bir tek evimizin boş odalarıyla da denemektedir. Rahatımızı, lüksümüzü, konforumuzu bozup bozmayacağımızla, soğuktan hastalanıp ölen çocuklara birazcık olsun katlanıp katlanamayacağımızla denenmekteyiz. Aslında sadece bugün değil, tarihin ilk gününden bu yana insanoğlu olarak evlerimizle hep denendik. Bizler hep tarih kitaplarında övünerek okuduğumuz saadet asrındaki Müslümanlar Hicret Yıllarını, yerinden yurdundan uzakta yıllarca ufacık bir evde istif usulü hayat sürmenin ne demek olduğunu görürüz. Laf sırası geldi mi sıcak yuvalarımızın bizler için Allah’tan ve Rasûlü’nden daha sevgili olmadığını söyleriz. Ama iş pratiğe geldi mi ne konforumuzdan ne lüksümüzden bir parça ödün veririz. Bizler için yaşamın her safhası bir imtihandır ve bu imtihanda sona doğru akıyoruz. Bir saniye sonrası ne olacağı hakkında, hiç kimsenin ve hiç bir şeyin garantisinin olmadığı bu imtihan dünyasındaki musibetler bu gün Van’da olur yarın başka bir yerde.
Ama tarih boyunca sürekli olmuştur ve kıyamete kadarda olacaktır. Önemli olan bizim bu imtihan sürecinde ne yapabildiğimiz…