ERZURUM (AA) - HADİ ŞENGÜL - Atatürk Üniversitesi (AÜ) İletişim Fakültesi öğrencilerinin, şiddete uğrayan ancak bunu dile getiremeyen kadınlara yönelik çalışmasında, bilinçlendirilmesi planlanan mağdurların, avuç içlerine çizecekleri "siyah nokta"yı şifre gibi kullanarak çevreleri ile iletişime geçmesi amaçlanıyor.
AÜ İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Öğretim Üyesi ve aynı üniversitenin Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ATAKSAM) Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Derya Öcal ile bu bölümde eğitim gören bir grup öğrenci, kadına yönelik şiddetle mücadele amacıyla çeşitli afişler hazırladı.
Bu afişlerde, şiddet unsuru içermeyen figürlerin yanı sosyal medyada da yer bulan ve şiddete uğrayıp bunu ifade edemeyen kadınları anlatan "siyah nokta" unsuru kullanıldı.
Özellikle kadının şiddet gördüğünü ifade eden "siyah nokta" uygulamasının ilgi görmesi üzerine öğrenciler çalışmalarını genişletti. Çalışma ile şiddete uğrayıp korku veya baskı nedeniyle bunu ifade edemeyen kadınların, avuç içlerine çizdikleri siyah nokta ile dışarıya "mağduriyet yaşadıkları" mesajı vererek yardım talep etmeleri hedefleniyor. Vatandaşların da bu konuda bilinçlendirilecek durumu güvenlik güçleri ya da diğer yetkililere bildirmesi amaçlanıyor.
Şiddet mağduru kadınlar arasında adeta bir şifre gibi kullanılacak "siyah nokta" uygulamasının yaygınlaşması için afişler asan ve çeşitli çalışmalar yapan öğrenciler, böylece kadına yönelik şiddetin önüne geçmeye çalışıyor.
- "Sessiz çığlık mesajı"
Prof. Dr. Derya Öcal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okulda öğrencileriyle kadına yönelik şiddetin önüne geçilmesi amacıyla çalışma geliştirdiklerini ifade ederek, üzerinde durdukları en önemli konunun ise "siyah nokta" uygulaması olduğunu bildirdi.
Bu uygulama ile kadınların şiddetten kurtulmasını hedeflediklerini anlatan Öcal, şöyle devam etti:
"Siyah nokta, Türkiye'de 8 Eylül'de bir kadının 'sessiz çığlık mesajı' olarak kullanılmış. 3 günde sosyal medyada çok ciddi bir yayılma göstermiş. Bu proje, kadınlar şiddete uğradığında nasıl kendilerini ifade edebilirler noktasının tüm toplumda yaygınlık kazanması amacıyla üretilen bir proje. Proje, kadınların avuçlarının içerisine koyduğu bu siyah noktayı gören insanların o kadının şiddete uğradığını anlamaları ve o kadına yapabilecekleri desteği esirgememeleri, bir toplumsal bilinç oluşturulmak üzere geliştirilmiştir. Dolayısıyla bu sadece şiddete uğrayan kadınlar için değil, çevredeki insanlara da bir mesaj içeriyor. Yani o mesajın doğru algılanması ve kadına yardım da götürülebilmesi gerekiyor."
Öcal, siyah noktanın bir tek iletişim noktası olmadığını, bu konuyu gündemde tutabilmek amacıyla fotoğraf ve görsel unsurlar ile destekleyerek projeyi sürdürebilir kılmaya çalıştıklarını sdile getirdi.
- "Şiddetin her türlüsüne karşı durmamız lazım"
Projede yer alan AÜ İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi Fırat Yıldırım da çalışmada "siyah nokta" uygulaması konusunda bilinç oluşturmak hedefiyle yer aldığını anlattı.
Yıldırım, kadına yönelik şiddetin önüne geçilmesi gerektiğini vurgulayarak, şu kaydetti:
"Toplumumuzda 'aile işlerine karışılmaz' diye bir düşünce var. Bu nedenle kadının gördüğü şiddete karşı susuluyor. Bazı afişlerimizde gözleri bantlı olan insan tasviri de var. Bu söylediğim duruma güzel bir örnek. Yani şiddetin her türlüsüne karşı durmamız lazım. Burada işlediğimiz konulardan biri de şiddeti bilinç altına yerleştirmeden ziyade, sevgiden yola çıkılarak, sürekli sevgiden bahsedilerek bunu bilinç altına yerleştirmemiz gerekiyor."
AA