Milli müsabaka ile başlayıp Üçüncü, İkinci ve Süper Lig ile devam eden hatta dahası amatör takımlara bile sirayet eden futbol şiddeti durmak bilmiyor.
Türkiye’de oynanan milli müsabaka öncesi verilen demeç ve açıklamalar ile önü açılan şiddeti kim nasıl önler bilemiyorum. Futbol adına, seyir adına, taraftar adına yapılan tezahür ve söylemler şiddetini arttırdıkça çığırından çıkan ve önlenemeyen fiili hareketlere maruz kalınabiliyor. Bu olaya sebep olanları ve şiddete pirim verenleri ben de şiddetle kınıyorum.
İlk yarıyı deplasman galibiyetinden mahrum kapatan Konyaspor sanıyorum bu sevincini bir başka bahara, ilkbahara ötelemiş oldu. Geçen hafta yüksek düzeyde oynanan Kayseri-Sivas maçından yorgun ve bitkin çıkan Sivas karşısında Konyaspor’un galibiyet ile dönmesi kaçınılmazdı. Yine de deplasmandan alınan bir puanın takımımız adına başarı olduğu kesin.
Tam bir puana sevinelim, bir puan iyi puan derken tribün kavgası patladı. Saha içinde akredite adı altında ortalıklarda dolaşan spor dışı ve futbol cahillerinin başlattıkları ve kışkırtmaları utanç verici bir hal alıyor. Bunlara fırsat veren yönetimlere ne demeli?.. Boynuna takan içeride. İnanın kartın büyüklüğü de, ağırlığı da kartı takandan büyük ve ağır… Saldıran da onlar, pet şişe atan da…
Değerli sporseverler, bizim de olaylara körükle gitmememiz lazım. Sivas’a çıkartma yapıcaz, seyirci akını gibi hiç gereği yokken, ortalığı germenin ne anlamı var ki? Şimdiye kadar böyle bir şey yokken patlayacak bir bomba ile oynamak neyin nesi? Bomba ile de oyun oynanmaz. Acemilik yaparsak bedel ödetirler. Bu şekilde başımıza çorap öreriz. Yıllarca bu tartışıldı. Deplasmana taraftar götürmek kadar riskli bir şey olamaz. Ne gidenler ne de karşılayanlar bunu bir türlü hazmedemediler.
Sivas’a gelince…
Evinde oynadığı müsabakalarda başarılı olamayan Sivas takımı yeni testi olması haliyle suyu da biraz ayaz. Her çıkışın bir inişi olduğu gibi Sivas’ın da inişi başladı. Yukarıda kalmak kadar yukarıları hazmetmek lazım. Oraları hak etmemiş olsanız bile. Bu tavırlarından sonra biraz da terletirler. Üç maç verdiler mi şeref tribünden pet şişe atmak ne demek, küfür etmek ne demek öğretirler. Raporlar ne der bilemem ama gözlemcilerin ve maçın hakeminin yazdıkları sanıyorum değerlendirmeye girecektir.
Gerçi Federasyonun verdiğini Tahkim bozuyor! Gözlemcilerin verdiği raporlar güme gidiyor… Ne yapsın yurdumun insanları, böyle yapıyorlar… Allah’dan seçime gidildi. Yoksa bu salıvermişlik, bu vurdumduymazlık, ne denileni anlamamazlık çok abartı olmaya başlamadan alınan karar bekle ve gör politikasından başka bir şey olamaz. Atamayla geldiler atılarak gidiyorlar…
Biraz da müsabakadan bahsedecek olursak; Karşılaşmanın genelinde çok kaliteli bir maç havası olmasa da kıran kırana geçen sertlik derecesi üst düzeyde olan bir müsabaka seyrettik. Böyle olmasının sebepleri arasında geçen sezon Konyamızda futbol oynayan Cem Karaca’nın ve Murat Duman arkadaşımızın sebepli sebepsiz fazla kurcalamadan Konya’dan ayrılmaları ile yine burada oynayan Konyaspor altyapısında yetişen Yasir kardeşimizin Sivas’ta top koşturması tatlı sert futbolu biraz olsun ateşlemiş oldu.
Yenilen golde defans hatası olduğu göze çarptı. Müdafaanın sağında iki Sivaslı futbolcunun boş kalması ve ortalanan topu içeriye doldurması ve Mehmet Yılmaz’a çarpması ile gol oldu. Attığımız golde karambolden dönen topa Bebbe’nin kafa ile doldurması sonucu beraberlik gelmiş oldu. Forvet zenginliğimizin meyvelerini topladığımız gibi kalemizdeki rekabetin de güzelliğini yaşıyoruz.
Hafta sonu oynayacağımız Manisa müsabakası ciddiye alınması gereken bir maç olma özelliği taşıyor. Dikkatli ve temkinli olunursa ilk yarıyı ve bu yılın son maçını üç puanla kapatıp sıralamadaki yerimiz ve total puan olarak iyi bir yerde bitireceğimiz ümidi ile şimdiden tüm Konyaspor camiasını oynadıkları ve oynayacakları müsabakadan dolayı tebrik ediyorum.