Camiasını utandırma, verdiği ışıkları söndürme konusunda Konyaspor’un üzerine başka bir kulüp, başka bir takım olmasa gerek. Galatasaray’dan son dakika golüyle bir puan alan takımın Bursaspor karşısında çok zorlanacağını ve üç puan alma ihtimalinin düşük olduğunu düşünüyordum. Bursaspor çok kötüydü ve maç beklemediğim şekilde sonuçlandı. Ardından da “Nurullah Sağlam’ın takımı Ankaragücü’nü yenemez” demiştim. Kendisine de antrenmanda söyledim. O da bana; “Hiçbir maçtan bu kadar emin olmadım. Ankara’da Kesinlikle galip geleceğiz” dedi. Berbat maçı pozisyonu olmayan Ankaragücü kazandı. Ve Ankaraspor karşılaşması. Konyaspor adına çok güzel maçtı. Skoru koruyamamak aptalcaydı ama yine de bu puan kaybına çok üzülmedim.
Şimdi yine bu takıma güvenmediğim düşünülecek. Boşuna kimse heveslenmesin. Bu takımın futbolcuları teknik direktörünün güvenini bile boşa çıkarıyor. Nurullah Sağlam, tüm samimiyetiyle “Ankaragücü maçını kesinlikle kazanacağız” diyor. Ufku dar, idealleri olmayan, “Orta sıralarda oynayan Süper Lig takımı Konyaspor’da yıllık 500 bin YTL’yi alır, işime bakarım” diyen futbolcular her gün gözünün içine baktıkları hocalarının, yöneticilerinin ve camianın güvenini boşa çıkarıyor. Çünkü hep telafi mantığıyla hareket ediyorlar. Telafiyi gerektirecek hatayı yapmamayı hiç biri düşünmüyor. Ankaraspor maçını kazanacaksın, Erciyes karşısına da çıkıp puanını alacaksın. Yani Konya’da puan kaybetmediğin sürece, ortaya, telafi edecek bir durum çıkmayacak.
Erciyes maçında, Ankara kaybının telafisi zor olur. Umarım bundan sonra iç sahada maç kaybedilmez ve deplasmandan puan getirmek için birileri dokuz doğurmaz. Futbolcular doğurmuyor tabi. Görüntüye bakılacak olursa onlar bu işi pek umursamıyor. Olan Nurullah Sağlam ve yönetime oluyor. İpe giden her zaman onlar oluyor.
Önceki yazımda futbolcuların ufkunun genişlemesi ve her zaman kazanmaya şartlanması için teknik direktöre büyük görev düştüğünü söylemiştim. Ankaraspor maçındaki kazanma isteği yeterliydi ancak Sağlam’ın yaptığı bazı yanlışlıklar motivasyonu düşürüyor. Yerel bir televizyonda çalışırken bazı nedenlerle istifa etme kararı almıştım. Haber müdürüm, hem benim geleceğimi hem de kendi ekibinin bozulmamasını düşünerek kararımdan dönmemi sağlamıştı. Ekip yönetmek kolay değil, hele futbolcuyu idare etmek hiç kolay değil. Adaletli olmak, konuşmalarında çelişkiye düşmemek de kolay değil. Yasin konusunu bu kadar bile konuşmak istemiyordum. Çünkü Yasin kendisini toparlayacak, teknik heyetle sorunlarını halledecek ve takıma geri dönecek.
Utanmak istiyorum. Erciyes maçından üç puanla döndüğümüzü, Kayseri ekibinin ligin dibine indiğini, Konyaspor’un futbolcularının kafa yapılarında değişme olduğunu görmek istiyorum. Çok şey mi bekliyoruz? Bilmiyorum…