Yazarlığa 12 yaşında başladığı bilinen Hayati Sır, Ramazan-ı Şerif'e özel yayımladığı "Sırgah" isimli kitabında, insanlığı "Özün özüne, "söz'ün yurduna" çağırıyor.
Yazar Hayati Sır'ın "Sırgah: "Söz'ün Yurdu" adlı kitabı, Ramazan-ı Şerif'e özel olarak geçtiğimiz günlerde yayımlandı. Eserlerinde genel itibarıyla yapay zeka ve dijitalleşmenin insan ruhu üzerindeki olumsuzluklarına değinen Hayati Sır, Sırgah'ta da bunlardan sıyrılarak özüne dönmesi konusunda insanlığa çağrıda bulunuyor. Asıl sırrın insanın içinde olduğunu eserinde vurgulayan Yazar Sır, "kalbe dönmenin" ve "gerçek aşka ait olduğunu" hatırlamanın da gerekliliğini belirtiyor.
Sırgah: "Söz'ün Yurdu'nda yazar, asıl sırrın kalbinin içinde insanı beklediğini vurgulayarak, insanın aslındaki cevherin "tek'liğini sözün yolculuğunda hissettiriyor. Sırgah, Yazar Hayati Sır'ın bu eksende yazdığı eserlerde bulunan iç ahengi kuvvetli "söz'lerden oluşuyor.
Eserlerinde, insanın özüne dönüşünün dijital alemden ve yapay zekadan uzaklaşarak mümkün olabileceğinin altını çizen Sır; ilhamını "Tevhid'den alarak sözlerinde iç içelik kavramına yoğunlaşıyor. Yazar Sır, "İç içe olmak her an. Yeryüzünde ne varsa. Ağaç, bulut, kuş çocuk, ruh. Tam bir seyir halidir. İç içe bir seyir. Kainatta ne varsa. Kur'an'ın kalbidir insan, seyir ister. Kalp gözü açıklığı budur. Kainatı seyredebilenlerin kalp gözü işte o seyirle açılır ve "ruh'u bilir. Kendi ruhunda da "nefs'i bilir" sözleriyle düşüncelerini özetliyor.
Hayati Sır, "aşkın bir iklimin yurdu" olan Sırgah'a; "Sükûnetle, agah olalım, kendimizi anlayalım" diye okuyucuları çağırarak, "aşk"a ait olunduğunu insanlığa şu sözlerle hatırlatıyor:
"Meçhul kalan aşktır. Her daim meçhul olan aşktır. Senin meçhuliyetin Rabbindendir. Hadi oku o zaman. Kainat ve Kur'an. İç içedirler demiştik ya. Namaz ve zaman. Mikro-alemle, makro-alem, iç içedirler ya. Nefs ve nefes, birbirlerini tamamlarlar. Aşkın aslı da meçhuldür ya. Burada susmalıyız. Çünkü biz, hepimiz "aşk'a aitiz."