Şirket aracı kullananlar
Araştırma firmalarının yaptıkları araştırma sonuçları elime geçti ve sonuçlar felaket.
Türkiye’deki şirketlerin en büyük 3 giderinden birinin filo harcamaları olduğu belirtiliyor. Ayrıca, şirketlerinin filo giderlerindeki en büyük kalemi yüzde 36 ile yakıt oluşturuyormuş.
Akaryakıt giderini yüzde 23 ile amortisman (2. el değeri), yüzde 16 ile faiz, yüzde 11’le sigorta ve yüzde 9’la bakım onarım giderleri takip ediyormuş. Avrupa’da ise filo giderlerin en büyüğü % 42 ile amortismanmış.
Avrupa’da yapılan araştırmaya göre de, (Dikkat edin AVRUPA) işi gereği araç kullananlar, trafikte hem kendilerini hem de başkalarının hayatını tehlikeye sokuyormuş. Mesleğinin gereği olarak araç kullananlar, daha çok aşırı hız yapıyor ve güvenli seyir mesafesi kuralını ihlal ediyormuş. Siz düşünün artık, Avrupa’da durum böyleyse Türk şirketlerinde şirket aracını kullanan çalışanlar ne yapar Allah bilir.
4 bin 500 kişi arasında yaptıkları araştırma sonucunda, mesleği gereği gün boyu araç kullananların yüzde 61’inin (ki bu bana göre çok ciddi bir rakam), güvenli seyir mesafesi kuralına uymadıklarını, yüzde 74’ünün otoyolda hız sınırını aştıklarını tespit etmişler. Sivil toplum örgütü ‘Brake’, araştırmanın sonucunun çok önemli olduğunu belirtmiş.
Şirket aracı sürücülerinin, zamana karşı yarıştıkları neredeyse kesin.
Şirket aracı sürücüleri ile yaptığım söyleşide, zamana karşı yarıştıkları için "kendilerini baskı altında" hissettiklerini söylediler.
Şimdi sevgili okurlar; Sevgili şirket aracı kullananlar; kotasız, yani hedefsiz bir şirket olmaz olamaz, plansız, programsız bir şirket olmaz yada olamaz. O zaman bizlerin ne yapması gerekiyor; en kötü plan plansızlıktan, en kötü program programsızlıktan iyidir, felsefesinden yola çıkarak, zamanı iyi kullanmamız lazım. Yani rutin planlarımızı iyi yapıp öncelikli olan işlerimizi tespit edip en önce o işimizi halletmemiz gerekiyor.
Bu araştırma sonuçların hiç biri bu kadar kötü çıkmasa da, 23 yıla yakın bir zamandır şirket aracı kullanan özel sektör çalışanıyım. Tanıdığım tüm şirket çalışanlarına söylediklerimi sizlerle de paylaşmak istedim.
Allah’tan siz bir araba isteyeceksiniz. Sonra siz bir firma çalışanı olacaksınız; Allah size bir şirket aracı verecek, biz o aracın yakıtına, bakımına, yıkamasına, pas pasına, lastiklerinin değişimlerine, tamirine, vergisine algısına, bandrolüne, vizesine, kaskosuna karışmayacaksın! Hafta sonunda istediğin şekilde kullanıp, istediğin yere gideceksin Eee sonra! Şirket aracında sis yok, şirket aracımda park sensörü yok, otomatik değil, 1.6 değil, verdikleri araç şu marka bu marka, clio benimki kılmıyo.
Şirket aracı kullanan çalışanların, bırakın 5 vakit namaz kılmasını, işe çıkmadan önce kuşluk, akşamla yatsı arası evvabin, gece de en az iki rekat teheccüd (gece namazı) kılıp, Allah’ına ekstra şükredip dua etmesi gerekir. Benzinin 4.49 TL olduğu, dizelin 4 TL’ye yaklaştığı bir ortamda serzenişleri bir kenara bırakalım. Dua edelim dua!
Şirket, araçlarımızın bizlere birer emanet olduğunu unutmadan kullanıp, emanete adam gibi davranıp müslümana yakışır bir şekilde kullanalım.
Hoşca sağlıcakla kalın ama en önemlisi, şirket araçlarına adam gibi binen adam kalın.