Sivas’ın şampiyonluk mücadelesinin anlamı
Farkındaysanız futbol son zamanlarda gündemden düştü.
Aslında tam da bu zamanda konuşulması gerekiyor Türk futbolu hakkında.
Anadolu’dan bir futbol takımı çıkıyor ve haftalardır zirveden inmiyor.
Sivasspor şampiyonluğun en güçlü adayı.
İkinci güçlü adaysa uzun zamandır üç büyükler skalasındaki yerini kaybeden Beşiktaş.
Fenerbahçe ve Galatasaray’sa ligdeki iddialarını kaybetmiş durumdalar.
Futbol’un gündemden düşmesinin sebeplerinden biri de bu durum.
Yani Türk futbolunun iki devinin içler acısı hali.
Medya bu nedenle yeterince yer vermiyor şampiyonluk yarışına Sivasspor ve Beşiktaş arasındaki bu sıkı mücadeleye dolayısıyla futbola.
Ama biz biliyoruz ki, bu mücadele geçen yıllar kadar heyecanlı.
Hatta geçen yılki mücadelelerden daha da bir anlamlı.
Sivasspor, şampiyon olamasa bile Anadolu takımlarına bir şeyi gösterdi.
İyi futbol, cesur futbol oynanırsa her şey olabilir.
Futbol formayla değil, yürekle oynanır.
Bence bu sezonun en önemli mesajı buydu.
Bu açıdan Bülent Uygun ve futbolcularını şimdiden kutlayanlardan ve onları sezon sonunda şampiyon olarak görmek isteyen pek çok kişiden biri de ben olmak istiyorum.
Beş hafta kala erken bir kutlama diyenler olabilir.
Bu ligde Sivasspor şampiyon yapılmaz diyenler olabilir.
Daha pek çok şey devreye girer, yine İstanbul’a verirler şampiyonluğu diyenler de çoğunlukta biliyorum.
Hatta Beşiktaş’ın hocası Mustafa Denizli yeryüzündeki en şanslı teknik direktörlerden biridir, bunu da biliyorum.
Galatasaray’ı ve Fenerbahçe’yi şampiyon yaptığı senelerde bunu yakından gözleyenlerden biriyim.
Bu anlamda Beşiktaş’ın şampiyonluk için en büyük favori olduğuna da katılıyorum.
Hatta ligden umudunu kesmiş, Galatasaray ve Fenerbahçe gibi iki büyük ezeli rakibiyle maç yapacağını ve her ikisini de yeneceğini de düşünüyorum.
Ancak içimdeki ses bir “Anadolu ihtilali”nin olacağını ve bu ligin daha da güzelleşeceğini söylüyor.
Her ne kadar medyadaki spor yazarları bu görüşe pirim veremese de, “Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’tan daha büyük şampiyon tanımam” diyerek yayınlarında Sivas’a bir paragraflık yer de ayırsalar, “korkunun ecele faydası yok” demek istiyorum.
Ve bunu diğer Anadolu kulüpleri için de söylemek istiyorum.
Hatta Sivas iyi yolda, Trabzon maçını da geçti geriye ne kaldı diyenlerden olmak istiyorum.
Ama içimi benim de o anda başka bir korku sarıyor.
Evet, “ne yapar ederler Sivas’ı şampiyon yapmazlar” diyen o ses geliyor kulağımı zonklatıyor.
Bunu sadece İstanbul takımları değil, maalesef Anadolu takımları da istemiyorlar gibi.
O yüzden Sivas’ın Galatasaray maçından daha zor geçecek maçı, önümüzdeki Gaziantep maçıdır diye düşünüyorum.
Gaziantep, kendisinin yıllar önce kaybettiği şampiyonluk şansını bu sefer Sivas’a kaybettirebilir.
İşte o zaman Denizli’nin meşhur şansı devreye girmiştir diyebilirsiniz.
Evet Şampiyon kim olacak?
Mustafa Denizli’nin şansı mı, Bülent Uygun’un azim ve kararlılığımı mı galip gelecek?