Bugünlerde bir projeden söz ediliyor.
Türkiye'nin tanıtımının yapılabilmesi ve turistlerin ülkelerine güzel anılarla dönmeleri için hayata geçirilen projelerden.
Turistleri güler yüzle karşılarken ince belli bardakta çay, Türk kahvesi, gelenlerin yakalarına ya da çantalarına nazar boncuğu takılması ve tatlı istendiğinde Türk lokumu sunulması ve ülkelerine dönerken de arkalarından su dökülmesi gibi geleneğe ait bazı marifetler sergilenmeye başladı.
Neler mi yapılıyor?
Otellere gelen konuklar, öncelikle güler yüzlü çalışanlar tarafından karşılanıyor, ardından kendilerine nazarın ne anlama geldiği anlatılarak nazar boncuğu hediye ediliyor. Dinlenmeleri amacıyla Türk kahvesi ya da çay ikram ediliyor. Yemek yerken Türk müziği dinleniyor. Son olarak otelden ayrılırken de arkalarından tez zamanda yeniden gelmeleri dilenerek su dökülüyor. Karşılama ve uğurlama sırasında suzinak fasıl eşlik ediyor.
İstanbulun hayata geçirdiği proje bu. Uygulamanın, Türkiye'ye yayılmasını isteyen proje sahipleri, otellerin bu konuya sahip çıkmalarını bekliyormuş.
İstanbul örneğinde olduğu gibi 2 bölüm komediye dönüştürmeden Konyada da benzer bir uygulamanın yapılabilmesi için turizm sorumlularının Topkapıdan sonra ikinciyiz rehavetini bir kenara bırakmaları gerekiyor.
Başta şehrin Kültür ve Turizm Müdürü olmak üzere, Belediyenin Kültür Daire Başkanı, TÜRSAB Konya Şube Başkanı, A Grubu seyahat acenteleri, 4-5 yıldızlı otellerimizin yöneticileri, bu şehre gelen turistin şehri ilk gördüğünde ve şehirden ayrılırken edindiği intibadan sorumludurlar.
Turizm ile ilgili hazırlanacak bir çok projeye Konyalı işadamlarının da, makul görülürse, destek vereceklerini ümit ediyorum. Türkiyenin ilk 500 firması arasına girmeyi başarmış şirketlerden başlayalım, Konyalı patronları bir araya getirelim, ayağa kaldırılacak tarihi ve kültürel bazı değerlerimizin olduğuna dikkat çekelim.
Turizmin parlayan yıldızı Türkiye, son dönemlerde turist sayısını artırmada yakaladığı başarıyı, turist başına gelirde yakalayamıyor. Yılın ilk 5 ayında geçen yılın aynı dönemine göre 1.8 milyon daha fazla turist çekmesine karşılık, turist başına elde ettiği geliri artıramadı. Yılın ilk 5 ayında turist başına gelirde artış görülen tek ay ise Mayıs olmuş.
Konyada da durumun farklı olduğunu sanmıyorum. Çünkü sektörün önde gelenleri, Turistten ne kadar para kazanacağız? hesabı yaparken, Turisti şehirden nasıl memnun gönderelim?in hesabını yapmıyorlar.
Göreve geldiğinden bu yana İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yararın Mevlana Haftası programları etrafında bir çaba içerisinde olduğunu görsek de Konyada turizm için verilecek mesai bundan ibaret değildir. Yüzölçümü bakımından Türkiyenin en büyük şehri olma özelliğine sahip Konyanın, bir çok kültürel ve tarihi değerleri bulunmasına rağmen; şehri, Selçuklu yıldızını tanıtım eksikliği yüzünden bir türlü anlatamadık.
Kapadokyaya giden bir çok Konyalı; öyle tahmin ediyorum ki, Karapınar-Ereğli mağaralarını, yer altı şehirlerini ve Konyaya, bağırsan duyulacak mesafede Gökyurt-Kilistrayı görmedi. Bütün güzelliği ve günbatımı manzarasıyla Beyşehir, hangimizin aklına geliyor?
Gidip görmediğimiz bir çok güzel yöre, İtalyan, İngiliz, Japon turistlerin ilgisini çekiyor. Onlar da sabah selam verip akşam yolcu oluyorlar. Turist için nedense Konya, bir türlü konaklama mekanı haline getirilemedi. Ne kadar çok yıldızlı otel de açarsanız açın, turisti Konyada konaklatacak bir etkinliğe imza atamıyorsunuz. Bir Mevlana Haftasıyla yetinmek durumunda kalıyoruz. Nevşehirin Kapadokyası, Konyanın Mevlanasından daha mı iyi reklam ediliyor?
Aslına bakarsanız, Neden bunlar olmuyor, neden bir çok proje uygulamaya geçirilemiyor?, sorusunu başta siyasilerimize sormak gerekiyor. Çünkü Ankaradan yapılacak işler aceleye getirilmediği için, buradan yapılacak işler hep erteleniyor.
Bakın size bir örnek: Uluslararası trafiğe açık daimi hava hudut kapısı olan Konya'nın dünyaya açılacağı anlamına gelen bu kararı Konyalılara zamanın Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler müjdelemişti. Aradan bir çok yıl geçmesine rağmen, dış hatları açık, ama sefere kapalı havaalanı olarak hizmet vermeye devam ediyor sivil havaalanımız. İktidarımızın 14 vekilinden bu işlere bakan bir vekilin konunun üzerine düşmesini bekliyoruz. Çok şey istemiyoruz.
Siyaset, bürokrasi, iş dünyası Konyayı yeniden fark ederse, turistleri güler yüzle karşılamaya ince belli bardakta çaya, nazar boncuğu takmaya, Türk lokumuna, suzinak fasıl dinlettirmeye gerek kalmaz.