Prof. Dr. Ali Acar, yerel yönetimler seçimleri öncesinde seçmenlerin siyasi idare ve yerel idarelerden beklentilerini ölçmek maksadıyla Ankara, İstanbul ve Konya’da yürütülen bir anket çalışmasını yönetmiş…
Bu anketin raporlarını ulaştırdı bana…
Hoca’nın anketten okuduğu öncelikle şu:
Artık halkımız, insanımız gerilim istemiyor geçinmek, geçinebilmek ve dünya ile bütünleşmek istiyor, somut politikaların uygulanmasını istiyor.
Ankette yer alan en can alıcı soru:
Geçinebiliyor musunuz?
Ankete katılanların yüzde 11.4’ü evet, 31.9’u kısmen, yüzde 56.7’si ise hayır cevabı vermiş.
Ali Hoca, gelir düzeyinin yeterli olmamasından diğer ifadeyle geçinme zorluklarından kaynaklanan sosyal sorunlara dikkat çekiyor. Toplumda sosyal bütünleşmenin göstergelerinden birisinin milli gelirin sosyal tabakalara adil bir surette dağılımının sağlanması olduğunu söylüyor: Toplumda gelir dağılımı ve ekonomik bozulmanın göstergesi ailede görülmektedir. Aile geçinme sıkıntısına düştüğü zaman kendisine, ailesine ve topluma yansıyan rahatsızlıkları vardır. Bunların başında 1. geçimsizlik- huzursuzluk 2. Gerginlik-Sinir gerilimi-Uyumsuzluk-bıkkınlık 3. Sağlıksız aile ve toplum ilişkileri gelmektedir.
Geçinip geçinemedikleri araştırılan insanlara geçinemedikleri takdirde hangi yollar başvurdukları sorulmuş.
İşte bu sorunun analizi:
Halkın yüzde 60’a yakın kısmı maaş yetmediği zaman borçlanma yoluna gitmektedir. Son yıllarda döviz cinsinden başka TL cinsinden borç para veren olmadığı için borç isteme yerine banklardan veya kredi kartlarına borçlanmaların arttığı görülmektedir.
Ankete katılanların yüzde 52.5’i kredi kartına borçlanıyor. 12.7’si elden para ya da döviz borçlanırken 7.1’i ek iş, 4.6’sı evde üretim yapıyor. Eşi çalışanların oranı 13.9, yetirmeye çalışanlar ise 5.2. Bir de aileden destek gördüğünü söyleyenler var; yüzde 4.
Ali Hoca, taksitli yaşamın hayatımıza hâkim olduğunu söylüyor. Diyor ki, “Bütçelerinin yetersizliği nedeniyle alışveriş yapamayan insanlarımız kolayını buldu. İleriki aylara hatta yıllara mahsuben giyiniyor, yiyor, içiyor! Ayrıca da taksitle aldığı evi yine taksitle döşeyebiliyor! Taksitli alımlara girişmenin bir sonucu da yapılan mülakatta ortaya çıkan bazı değişik ifadelerle karşılaşılması oldu. “Bugünkü gelirimle ne alabilirim ki? Hiiç. Aylarca değil belki yıllarca beklemem gerek! Bırakın evi, katı, otomobili... giyim öyle öylesine pahalı ki... ay başında peşin parayla beğendiğim bir giysiyi almaya kalksam bütçem sarsılır, perişan olurum. İyi oldu da taksit sistemi çıktı, şimdi neyi beğendiysem neye ihtiyacım varsa bastırıyorum kartımı, alıyorum!” Ama yine de taksitli alışverişlerde dikkatli olmak gerekiyor. Ayağını yorganına göre uzat diye bir laf vardır...”
Tabi tüm bunlar sorulur da ankete katılanların siyasi tercihleri unutulur mu?
Ankete katılanların yüzde 2,8’i siyasi tercihlerini açıklamaktan kaçınmışlar. Yüzde 42.2’u genel seçimlerde AK Parti’ye oy verdiklerini, yüzde 15.6’sı CHP’ye oy verdiklerini, yüzde 17.8’i ise MHP’ye oy verdiklerini ifade etmişler.
“Önümüzdeki seçimlerde (yerel) tercihinizi aynı yönde mi kullanacaksınız?” sorusunun ankete göre cevabını da verelim.
Konya’daki katılımcılar bu soruyu şöyle cevaplamışlar: Yüzde 45’i evet, yüzde 30.5’i hayır, yüzde 12.7’si kararsız, yüzde 11.7’si de cevap vermeyen.
Halkın devletten (hükümetten) beklentileri incelendiğinde araştırmada deneklerin yüzde 32,2’si geçim darlığından dert yanarak bir an önce maaşların geçinme endeksine göre ayarlanması istemekte, yüzde 22,2’si işsizliğin önlenmesini, yüzde 11,7’si vergi adaletinin kesimler ve sektörler arasında sağlanmasını, yüzde 16,6’sı huzurun sağlanmasını istiyor. Yüzde 1.7’si de dış politikanın istikrarlı bir şekilde devletin ve toplumun değerleri gözetilerek aktif bir şekilde yürütülmesini istemekteler.
Bütün bu çalışmaları değerlendirirken Ali Acar Hoca, halkın yerel idarelerden somut politikaları ve gerçek politikaları uygulamalarını istediklerini, siyasi atamalardaki liyakatsizlikler ve yolsuzlukların da önüne geçilmesini beklediklerini söylüyor.
Buraya kadar herkese analiz olabilecek değerlendirmeleri verdik ya, Ali Hoca’nın son söyledikleri bizi çok ilgilendiriyor.
Konya’daki başkanların kişisel değerlerini inciten kişilerin önümüzdeki dönemde aynı yerde olmamaları gerekiyor…
Liyakatli kişilerin görevlerinden sürgün edildikleri yerlerde, iş görmeyenlerin türemiş olması ne acı…
İnşallah bu yeni dönem, erdem ve liyakat üzerine kurulmuş ekiplerin varlığını ortaya çıkarır.
Siyasi iradeden elbette ‘irade’ bekliyoruz.