Yolda belde, radyolardan ha bire tanıdık bir ses geliyor, kulak kabarttım. Hormoncu eski hakem Erman Toroğlunun sesi. Sanayi Bakanlığına çeşit çeşit reklam çekmişler. Artık sesi tok diye mi, görüntüsü korkutucu olduğu için mi bilmiyorum tercih nedeni
Arkadaş dükkan malı değiştirmek zorunda, değiştirmezse sizi kanun korur diyor.
Toroğlu bize yol gösteriyor
Allah var, reklamlar işe yarıyor. Toplum son yıllarda iyice bilinçlendi. Öyle, kazıklandıydım, kösüldüydüm yok artık. Hemen iade edeceksin kusurlu malı. Ya da değiştireceksin. Adam yanaşmıyor mu? Yapıştıracaksın davayı. Çekinmeyeceksin. Masraftan korkuyorsan, yine korkma. Çünkü kazandığında tüm masraflar karşıya yüklenir.
Kanun bizi korur!
Eskiden kanun devleti korurdu. Devlet Güvenlik Mahkemesi. Şu isme bir bakın. Hiç vatandaş güvenlik mahkemesi duydunuz mu? Hayır duymadınız. Çünkü devlet hem güçlü hem de kanunla kendi etrafına set çekmiş
ti
Allah ellerine düşürmesin, şimdi durum nedir, bilemiyoruz tabi. İnşallah gerçekten değişmiştir. Gerçekten kanun vatandaşı koruyordur
Bize düşen Sanayi Bakanlığının dediği gibi kanunun bizi her daim koruyacağına inanmaktır.
Yüzde 0 Komisyon
Erman Toroğlunun Sanayi Bakanlığına çektiği ve radyolarda bangır bangır çalan reklamda bir de kredi kartlarına komisyon almanın kanunen yasak olduğuna vurgu yapılıyor.
Madem kanunen kredi kartına komisyon almak yasak, öyleyse ne diye sağda solda Kredi kartına 0 komisyon türü levhalar asılıyor? Müşteri aldatmak adına mı?
Kanunun öngördüğü gibi davranmayı vatandaşın lehine bir lütuf gibi göstermenin ticaret ahlakıyla bir alakasının olmadığı gün gibi ortadayken, kanun adamlarının bu tür levha ve afişlere müsamahası da düşündürücü bence.
Her şeye rağmen, resmi bir makamdan, bu kredi kartlarına komisyon almanın kanunsuz olduğunu öğrendik ya o da bişey
Çamur at, izi kalsın
Şu günlerde Konyanın muhtelif yerlerinde bir şerefsiz dolaşıyormuş. Önüne gelene çamur atıyormuş. Kaç kişiden duydum bu şerefsizin methini. Böyle hususlarda ben pek konuşmam, ama diyeceğim şu okurlarıma. Bu şerefsiz, bir iddiada bulunuyorsa ispatlaması gerekir. İspatsız iddiaları milletimiz çok dinledi. Eğer ağzından değil de bi tarafından konuşuyor ve maksadı da zaten iftira ise iyi bilmeli ki iftira şerefsizliktir. Şerefsizlik de en kötü sıfattır. Daha ötesi yoktur. Çünkü şeref parayla satılmaz.
Belki çamurun izi kalır, ama şerefsizliğin izi hiç çıkmaz!