Denizli’de Horozlar ötüyor. Uzun uzun ve gırtlakları patlarcasına ötüyor horozlar. Ancak hafta içinde Kaptan Horoz Yusuf’un “6-1’lik mağlubiyetin acısını çıkaracağız” dediği kadar erkek ve baskın bir futbol yok sahada. Güvenç Kurtar, akıllı ve tecrübeli bir teknik adam. Konyaspor’un sol kanadının defansif yönden aksadığının farkında. Da Silva’nın üzerine oynuyor ilk dakikalarda. Serhat Gülpınar ve Bülent Ertuğrul, delik deşik ettiler sol kanadı. İlk 15 dakika 3 temiz orta. Birine Yusuf vurdu. İkincisine ise sahada normal şartlarda hiçbir varlık gösteremeyen ve gösteremeyecek olan Selahattin vuruyor. Ömer ve Sırp Stoper Miloş yanlış yerdeler. 10. dakika: 1-0
20. dakikadan sonra oyun dengeleniyor. Kaptan olarak transfer edilen Ceyhun Eriş, oyuna ağırlığını koyması gerektiğini hissediyor. Pozisyon olmasa da baskı var, mücadele var. Ama gol yok. Yeşil-Beyaz’ın atacağı golü bekleyen herkes “Devre arasında iş değişir.” diyor. Öyle de oluyor. Ünal Karaman doğru bir hamle yapıyor. Yeni transfer Theoue’yi Erman Özgür’ün yerine alıyor. Murat biraz geri geliyor. Yine pozisyon yok. Herkesin ortak fikri: “Yan toplardan başka gol olmaz bu maçta.” Futbol o kadar da zor bir oyun değil. Ceyhun korner kullanıyor. Veysel vuruyor. 62. dakika: 1-1
70’i atlatıyorlar. Daha temkinli oynayacaklarını tahmin ediyoruz. Öyle olmuyor. Son 15 dakika. Top bir o kalede bir bu kalede. Çok güzel maç oluyor. Ama hala iki takımında net pozisyonları yok. Çok ilginç.
Batista ve Mustafa yorgunluktan ölmek üzere. Çaresizler, koşmaya devam. Sedat’ı arıyor gözler. Sakat, kadroda bile yok. Trabzon’un prensi, Ortega’sı Yusuf Kurtuluş giriyor oyuna. Yok canım, yaşına falan bakmayın. 10 yıl süper lig tecrübesi var sanki. Sürekli faul yapıyor. Bir de sarı kart görüyor. Sonra ortalarda gezmekten başka yapacak başka hamlesi kalmıyor tabi.
Bir anda Denizlispor’a bir şeyler oluyor. Hafızalarını birileri geri getiriyor sanki. İlk 15 dakikada başarıyla yaptıkları kanat organizasyonlarına geri dönüyorlar. Bülent Ertuğrul yine Da Silva’nın üzerinde. Ünal Karaman anlıyor. Silva’nın yanına yardım için Koray’ı gönderiyor. Birinci orta boş, ikinci orta, Yeni transfer Chiristian’ın kafası… Stoperler yine uyuyor. 2-1
Her şey mahvoldu. Bir puan çok şey demekti. İlk yarı oynanan 4 maçta Konyaspor son dakika golleriyle sahadan galip ayrıldı. Fazla bir şey yapmadan ortadaki maçları çevirmeyi bilmişti. Bu maçlara sadece alınan 3 puanın mutluluğunu yaşayarak bakarsanız, gömülü defansı doğru yapmayan rakiplerinizden ders almazsanız, keser döner, tersine yontmaya başlar. 4 maçtan ikisini son dakika golüyle kaybetmek çok üzüntü verici.
Ünal Karaman maç sonrası bazı şeyleri aşamadıklarını söylüyor. Soruyoruz, “Neyi aşamıyorsunuz” diye. “Saha sonucu” diyor. İyi futbol kötü sonuç. Alt sıralara yaklaşıyor takım. Sıkıntılı bir süreç yaşanacak. Dünyanın sonu değil. Toparlanmak zor değil. Galatasaray'dan puan alınır, her şey düzelir.
Not: 75. dakikadan sonra iki pozisyonda Kaleci Oğuzhan, ceza sahası içerisinde biraz fazla rahatlık gösteriyor. Korkutuyor biraz. Konyaspor Basın Sözcüsü Mehmet Bezirci, futbolcusuna hiç hoş olmayan sözler sarf ediyor. Denizlispor protokol ve basın tribününde homurdanmalar: “Ne kadar ayıp, olur mu böyle şey. Niçin oturmuyor bu beyefendiler yerine?” Hayır, Susmak bilmiyor. Maçtan sonra ise konuşmak bilmiyor. Ne güzel yöneticilik, basın sözcülüğü değil mi?