KAYSERİ (AA) - ESMA KÜÇÜKŞAHİN - Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emel Köseoğlu, iyi kurulan sosyal ilişkilerin alzaymır riskini azalttığını bildirdi.
Türkiye Alzheimer Derneği Kayseri Şube Başkanlığı görevini de yürüten Köseoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, alzaymır hastalığına yaşam biçimi, çevre koşulları, genetik etkenler ve beslenme gibi pek çok faktörün etki ettiğini söyledi.
Köseoğlu, şeker ve kalp hastalarının, felç geçiren kişilerin ileriki yaşlarda alzaymıra yakalanma riskinin daha fazla olduğunu belirtti.
Sıkı vejetaryen diyeti yaparak tamamen bitkisel gıdalarla beslenenlerde de alzaymıra yatkınlık görüldüğünü anlatan Köseoğlu, B12 eksikliği arttığı için bu vitaminin yaşlılara takviye edilmesi gerektiğini kaydetti.
Köseoğlu, beslenmenin yanı sıra eğitim düzeyinin de hastalığın seyrini etkilediğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Beynimizde 1 milyar sinir hücresi var ve bunlar birbirleriyle bağlantı yapıyor. Önemli olan sinir hücrelerinin fazlalığı değil bunların birbirleriyle yaptıkları bağlantılar. Bir sinir hücresi bin tane farklı sinir hücresiyle bağlantı kuruyor. Bu bağlantı için beyni zorlamak gerekiyor. Beyin zorlanırsa, işletilirse bağlantılar daha zengin oluyor. Bilişsel aktiviteler daha da artıyor. Bu nedenle eğitim düzeyi yüksek olan kişilerin hücreler arası bağlantısı fazla olduğu için alzaymır başlasa bile bu kişileri çok etkilemiyor. Hastalarda gözlemliyoruz, eğitim düzeyi yüksek olanların hastalıkları daha yavaş seyirli oluyor. Düşük eğitim düzeyi olanlar beyinlerini zorlamadıkları için hastalık daha fazla görülüyor."
- "Sosyal ilişkiler beyni çalıştırıyor"
Yaşı ilerlese de kişilerin her zaman aktif olmaya ve öğrenmeye devam etmesi gerektiğini vurgulayan Köseoğlu, "Yaşlılar, 'Yaşlandık artık, bu yaştan sonra bir şey öğrenemeyiz' düşüncesinden sıyrılmalı. Sosyal ilişkiler beyni çalıştırıyor. Birine bir şey anlatırken hafızamızı kullanıyoruz, sohbet etmek ise dil fonksiyonlarımızı canlı tutuyor. İyi kurulan sosyal ilişkiler alzaymır riskini azaltıyor. Hastalığa yakalanmadan önce de hastalık belirdiğinde de sosyal ilişkiler canlı tutulmalı" diye konuştu.
Köseoğlu, hastalık ilerlediğinde alzaymır hastalarının hiçbir işini tek başına yapamadığını belirterek, hastaların zamanla yatağa bağımlı hale geldiğini söyledi.
Hastalara bakan yakınlarının da büyük sıkıntı çektiğini ifade eden Köseoğlu, "Bu hastalarla restleşmeden, dikleşmeden anlaşmak lazım. Hasta yakınının yükünü hafifletmek gerekiyor. Aynı zamanda bu hastalara yer değişikliği de iyi gelmiyor. Alzaymırlı hastaya bakan kişi, anlayışlı, şefkatli davranmalı. Onun hasta olduğunu bilerek yaklaşmalı" ifadelerini kullandı.