Geçen yılın aralık ayı rakamlarına göre, bütün dünyada 1 milyardan fazla Facebook ve 500 milyon da Twitter kullanıcısı var.
Her gün 500 milyondan fazla kişi Facebook'ta ‘‘beğeni'‘ de bulunuyor ve 340 milyon tweet atılıyor.
Ancak daha da etkileyici olanı, 350 milyondan fazla kişinin ‘‘Facebook Bağımlılığı'‘ sendorumu yaşıyor olduğuna dair rakam tabii ki…
Bu sorun hakkında fikir sahibi olmak için Londra sokaklarında yapılan röportajların sonuçları da tehlikeyi vurgulayacak türden. Katılımcılar hangi sıklıkta facebook ya da twitter kullandıkları sorusuna, ‘‘24 saat boyunca'" gibi çarpıcı yanıtlar veriyor. Bunun bir bağımlılık olduğu yorumu ise, kimseyi şaşırtmıyor.
Chicago Üniversitesi'nin geçen yıl yaptığı araştırmanın sonuçları, sosyal medyanın insanların yaşamını nasıl etklediğini gösteriyor.
Sonuçlar kullanıcıların Twitter ya da Facebook'da gezmeyi seks yapmaya ve içki ya da sigara içmeye tercih ettiklerine işaret ediyor.
Araştırmacılara göre buna direnenlerde, ilgi iyice artıyor. Araştırmaya katılanlar sosyal medya sitelerinde fazla vakit harcamak istemediklerini, bunun onları işlerinden ettiğini ve zamanlarını çaldığını belirtiyor.
Ancak yine de sosyal medyanın çekiciliğine direnemiyorlar.
Sonuçlar ayrıca, sosyal medya ağlarının ‘‘beğeni'‘ ve ‘‘retweet'‘ etmek gibi özelliklerinin beyindeki dopamin salgısını arttırdığını, bu sitelerde yeterince beğeni alamamanın ise, kişide kıskançlık ve huzursuzluk duygusu yarattığını gösteriyor. Bağımlılığın en önemli işareti ise, sosyal medya sitelerinde günde 5 saatten fazla harcamak.
Londra'daki Tavistock ve Portman Kliniği diğer rahatsızlıkların yanısıra sosyal medya bağımlılığı tedavisi de veriyor. Dr Richard Graham her yıl, kumar ve internet bağımlılığıyla bağlantısı olduğunu söylediği bu şikayetle kliniğe başvuran 100 kişiyi tedavi ediyor.
Hastaları arasında çocuklar da, 35 yaşındaki yetişkinler de var. Peki ama bu bağımlılığın belirtileri neler? Dr. Graham'e göre bu kişiler hayati şeyleri kaçırmaya ya da görmezden gelmeye başlıyor. Kişisel bakımlarıyla ilgili yemek-içmek gibi şeyleri bile ihmal edebiliyorlar. Kimi durumlarda uyumayı erteliyorlar, toplantılarını kaçırıp, işe, okula geç kalabiliyorlar.
Dr. Graham bu bağımlılık türüne en yatkın grubun ise, genç kızlar olduğunu belirtiyor. Akran baskısı ve online görünme isteği bağımlılık yaratan önemli faktörler. Tedavi ise, katı bir sosyal medya yasağı ve günü diğer organize aktivitelerle doldurma yöntemiyle başlıyor.
Yazar ve çizer Gemini Adams da bir sosyal medya bağımlısı olduğunu itiraf ediyor. Ancak Facebook tutkusunu yogayla değiştirmeye ve bir dijital detoks uygulamaya çalışıyor.
Şimdilerde Facebook'ta her girişinde en çok yarım saat kalıyor ve haftada bir gün de 24 saatini tümüyle internetsiz geçiriyor. Zira o Facebook bağımlılığının tehlikelerinin farkında:
‘‘Bir yazar olarak evimden çalışıyorum ve pek çok araştırma yapmak zorundayım. Fark ettim ki, internetim sürekli açık, 20 dakika yazıyorum ve sonra bir-iki şeye bakmak için Facebook'a giriyorum. Burada tehlikeli olan şu, sadece birkaç saniye için giriyorsunuz, bir bakıyorsunuz ki gireli yarım saat olmuş ve sizin o yarım saatiniz uçup gitmiş. ‘'
Facebook'u açma isteği onun günlük yaşamının sürekli direnmek zorunda olduğu bir parçası.
Adams, ‘‘sürekli daha önce yazdığım bir şeye yorum yapılıp yapılmadığı ile ilgili bir merak içindeyim. Eskiden sigara içerdim, bu aynen öyle bir şey. Bir şeyi yapma ihtiyacı duymak, gitmek ve o şeyi yapmak'‘ diyor.
Adams yazdığı ve karikatürlerle süslediği ‘‘Facebook Diyeti'‘ adlı kitapla da, asrın hastalığına esprili bir yaklaşım sergilemiş.