İSTANBUL (AA) - SEFA MUTLU - Uluslararası Sosyal Medya Derneği (USMED) Yönetim Kurulu Başkanı Said Ercan, ulusal ve uluslararası markaların sosyal medyada fenomen kullanıcılar üzerinden reklam yaptığını belirterek, "Influencerların insanları etkileme oranları daha güçlü. Bunlar kitap yazsa sattırabilir. Burada insanlar bir anlamda marka temsilcisi oluyor." dedi.
Ercan, sosyal medya reklamları, sosyal medya fenomenleri ve reklamcılığın geleceğine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Dünyadaki dijital dönüşümün herkesi kapsadığını belirten Ercan, sosyal medyanın markaların reklam becerilerine de çok farklı katkılar sağladığını söyledi.
Said Ercan, sosyal medya reklamlarının bir dönüşüme neden olduğunu aktararak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Firmalar da artık bunun gücünü fark etti. Eskiden sosyal medyanın etkisini anlatmak çok zordu. Şimdi ise markalar nasıl hizmet alacaklarını düşünüyor. Türkiye'de bu alanda ciddi manada personel eksikliği var. 'Sosyal medya uzmanlığı' mesleği doğdu. Sosyal medya reklamcılığı alanında ciddi açıklar var. Çok ciddi rakamlardan ve gelirlerden bahsediyoruz. Bu alanda da firmalar ciddi bütçeler ayırmaya başladı. Sivil toplum kuruluşları da bu alana önemli paralar harcıyor. Kimse artık 'Bu alan da gereksiz.' demiyor. Herkes markasını dijitalleştirme derdinde. Bunu yaptıkça ayakta kalıyorsunuz."
Gençlerin markaların kendi reklamlarını yapmasından çok fazla hoşnut olmadığını dile getiren Ercan, "Gençler, 'Sen zaten kendini tanıtırsın. Sana neden güveneyim? Seni başkası tanıtsın.' diyor. Arkadaşlarınızın deneyimleri ve beğenileri sizi de etkiliyor. O bakımdan viral pazarlama burada çok önemli. Artık, markalar direkt reklam yapmıyor. Dolaylı ve insanları sıkmadan reklam yapmaya gayret ediyorlar. Önce sosyal sorumluluğu düşünüyorlar. Mesela Anneler Günü'yle alakalı bir video hazırlanıyor. Marka videoda arka planda gizliden reklam yapıyor." diye konuştu.
- "Halk üzerinde önemli etkileri var"
USMED Yönetim Kurulu Başkanı Ercan, markaların sosyal medya fenomenlerine yönelmesine dikkati çekerek, bu kişilerin artık "influencer" olarak adlandırıldığını söyledi.
Markaların sosyal medya fenomenleriyle birçok deneyim yaşadığını aktaran Ercan, şunları kaydetti:
"Markalar baktılar ki evet bunlar sosyal medyada çok ses getiriyor ama bu satışa dönüşmüyor. Influencer denilen kavram ortaya çıktı. Bunların takipçi sayısı az olabilir ama sahadaki etki gücü daha fazla. Satın almaya ve sokağa çağırdığında birçok insan geliyor. Bunların halk üzerinde gerçekten önemli etkileri var. Diğerleri sadece dijitalde kaldı. Influencerların insanları etkileme oranları daha güçlü. Bunlar kitap yazsa sattırabilir. Burada insanlar bir anlamda marka temsilcisi oluyor."
- "Bu kişiler işlerine yatırım yapmıyor"
Ercan, sanatçı, oyuncu ve müzisyenlerin aynı zamanda birer influencer haline geldiğini belirterek, bunun bazı mağduriyetlere de yol açtığını kaydetti.
Bir markanın dijital yüzü olan ünlünün daha sonraki tutumlarının da önemli olduğunu anlatan Ercan, "Televizyonda olsa bu reklamı kaldırabilirdiniz. Fakat dijitalde bunu yok etmek biraz zor. Bu sefer de o kişiye yapılan olumsuz dönüşler marka açısında da sıkıntılara neden olabiliyor." dedi.
Said Ercan, Türkiye'de influencer-fenomen olan kişilerin dijital reklam bilinci olmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Kazara influencer olan kişiler işlerine yatırım yapmıyor. İşin getiri tarafında kalıyor ve mesleğini büyütmeye çalışmıyor. Dünya ölçeğinde bu işin nasıl yapıldığı konusunda çalışmalar yapılmıyor. Bir dönem fenomenler popülerdi. Yarın belki başka bir şey çıkacak. Gelecek adına reklam bilincinin oluşturulması gerekiyor. Her reklamın kabul edilmemesi lazım. Influencer da markadan zarar görebilir. Türkiye'nin geçtiği bazı süreçler var. Kitlesine uygun olamayan reklamlar aldığı için bir günde 10 bin takipçi kaybeden fenomenler var. Kitle analizinin çok iyi yapılması lazım. Marka olarak da bir influencerla çalışmak istediğinizde onun takipçilerini çok iyi analiz etmeniz lazım. Bizde deneme yanılma yoluyla bu mecrada neler olduğunu görüyoruz. Maalesef bu alanda tecrübe ve eğitim sıkıntısı var. Dünyayı çok iyi okumak ve hukuku bilmek gerekiyor."
AA