Genelde seçilmiş vekilleri, siyasileri zikrederken sayın kelimesini kullanmaya özen gösteririm.
Bu Hüsnü için de geçerliydi…
Ama Hüsnü, bu sefer iyice zıvanadan çıkmış!
Salyalarını akıtmış.
16 Nisan’da “evet” diyecek vatandaşlarımızı;
Yunan’a benzetmiş…
Hakaret etmiş…
Nereden bakarsan, 30-35 milyon vatan evladını ölümle tehdit etmiş!
Ben de ‘evet’çiyim Hüsnü…
Hem de öyle böyle değil pis “evet”çiyim Hüsnü…
Senin gibileri, Deniz Baykal’ı Kemal beyi görünce valla1 tane de kesmiyor, 100 tane 1000 tane “evet” vurası geliyor insanın Hüsnü…
***
Ne yaptın be Hüsnü?
Bir şey demişsin onu da yanlış demişsin;
Bak Hüsnü;
Yunan’ı da diğer kefeleri de “denize dökenler” bu vatanın “imanlı” “inançlı” evlatlarıydı..
Onlar “Allah” “Allah” nidalarıyla kovaladılar 7 düveli…
O gavurlar ki; bu milletin, vatanına, dinine, ezana, başörtüsüne el uzatmışlardı.
La Hüsnü;
Sizin CHP de dil uzatmadı mı, el uzatmadı mı, bu milletin dinine, kitabına, başörtüsüne?
“Tanrı uludur” diye okutmadınız mı ezanı?
Kur’an’ı okutmamak için türlü dalavereler çevirmediniz mi?
Başörtülü vatan evlatlarını okul kapılarından çevirmediniz mi?
Başörtülü şehit analarını kışla kapılarından kovmadınız mı?
Camileri ahıra çevirmediniz mi?
Başörtüsü yasaklarının kaldırılmaması için AYM’lerin kapısında sabahlamadınız mı?
Bu vatanın gerçek sahiplerini, köylüyü, işçiyi, fakiri, fukarayı, garibanı hor görüp, aşağılayıp, hakaret etmediniz mi?
“Siyah Türk” muamelesi yapmadınız mı?
Cibilliyetiniz bozuk, siciliniz bozuk Hüsnü..
Ters söylemişsin, yanlış söylemişsin.
Bu tabloda, sen ancak kovalanan safında olursun, denize dökülen safında olursun Hüsnü…
***
Sen değil misin Diyanet Çocuk dergisindeki çizgi hikayede “şehitlik” konusunun işlenmesinden rahatsız olan?
Sen değil misin doğuda askerlerimizle çatışan PKK’lılar için “şehir gerillası” diyen?
***
Hüsnü;
Kimi kovalıyorsun?
Neyi döküyorsun Hüsnü?
Babaannenin tavuklarını mı kovalıyorsun?
Neyine güveniyorsun?
Kim söyletiyor sana bu lafları?
Avrupa’ya, Amerika’ya mı, FETÖ’ye mi güveniyorsun?
La onlar zaten sahada…
Sizin bu işi beceremeyeceğinizi anladıkları için sahaya indiler.
Onlar da “hayır” için çalışıyorlar…
Güvendiğin dağlara kar yağıyor Hüsnü…
***
Bak Hüsnü;
Bu yüce Millet, bu asil Millet onların alayını; Malazgirt’te, Bağırsak Boğazı’nda, Niğbolu’nda, Otlukbeli’nde, Filistin’de, hasta adam denildiği dönemde Çanakkale’de Antep’te, Konya’da, Maraş’ta İzmir’de Anadolu’nun her köşesinde tokat manyağı, kılıç manyağı, mermi manyağı yaptı…
Kurşunu bitti, öldü de kaçmadı.
Bu Milletin tarih boyunca hiç kovalandığını duydun mu Hüsnü?
Bak Milli Şairimiz;
‘Hangi çılgın, hangi ahmak, hangi soytarı, hangi kefere bana zincir vuracakmış şaşarım’
diyor Hüsnü…
***
Akıllı ol Hüsnü…
Sen kiminle aşık atıyor, kimi tehdit ediyorsun?
Bu Millet adamın aklını alır Hüsnü…
15 Temmuz’da, kanı bozukların kullandıkları F16’lara levyelerle karşı koyarken görmedin mi?
Tankların önüne nasıl yattıklarını görmedin mi?
Kurşunların önüne bedenlerini nasıl siper ettiklerini izlemedin mi?
Haberin yok mu?
O zaman da göremedik seni sokaklarda.
Sahi,15 Temmuz akşamı neredeydin Hüsnü?
***
Bu arada referandum sürecinde Konya sokaklarında da göremedik seni Hüsnü?
Çıkıp “hayır” oyu isteyemedin.
Neden Hüsnü?
Yüzün mü olmadı?
Liderin de geldi otel salonunda toplantı yaptı gitti…
Hani miting, hani çalışma Hüsnü?
Öyle Zafer’de pilav dağıtmayla olmaz bu işler Hüsnü…
Şurada 10 gün kaldı;
Konya sokaklarına bekliyoruz seni…
Halk Tv’de dediklerini Konya sokaklarında söylemeni;
Bedesten’e, Muhacir Pazarı’na gidip, “Evet derseniz hepinizi denize dökerim” demeni bekliyoruz.
Yemez, sıkar demi Hüsnü?
***
Hüsnü birkaç kez köşe yazılarıma konu oldun.
Senden beklerdim de bu kadarını beklemezdim.
Bu sefer iyice şirazeden çıkmışsın be Hüsnü…
Cumhurbaşkanı “geri zekalı”, Başbakan “kuşbeyinli” dedi sana.
Ben emin değilim…
“Kuşlara hakaret mi ediliyor?” diye düşünmeden edemiyorum…
Söylediklerinle hayır oyu toplayacağım derken ‘evet’e hizmet ettiğini bile bile bilmiyorsun…
Sen de genel başkanın gibi gizli “evet”çi misin yoksa?
***
Yok yok şaka bir tarafa; senin de genel başkanının da sonuna kadar, “hayır”cı olduğunuzu biliyorum Hüsnü…
“Ama bizi hiç kimse anlamıyor” diyorsun…
Öyle deme ben anlıyorum…
Seni de, Kemal beyi de, CHP’yi de çok iyi anlıyorum…
Kolay mı, kaç yıllık saltanatınız bitiyor Hüsnü!
Sizin için acı sona hergün bir adım daha yaklaşıyorsunuz…
“Göbeğini kaşıyan”, “bidon kafalı” adamlar, “dağdaki çobanlar” her geçen gün ülke yönetimini ele alıyor.
Ve maalesef 16 Nisan’dan sonra sizin için her şey daha zor olacak.
Halkın yükselişi bir türlü durdurulamıyor!
Biliyorum bunu yapmak zorundasınız!
***
Ama naçizane tavsiyem;
Bu sizin için kaçınılmaz son be Hüsnü…
Ya bu millete saygı göstermeyi adam yerine koymayı öğreneceksiniz ya da biteceksiniz…
Ya değişeceksiniz, ya yok olup gideceksiniz.
Onun için hiç boşu boşuna germe kendini…
Rahat ol, cool ol be Hüsnü!
Soytarılığa, gerzekliğe hiç gerek yok Hüsnüü!