Doğanhisar Kültür Merkezinde gerçekleştirilen kongrede tek liste ile seçime gidildi. Başkan Veysel Kapcı, güven tazeleyerek, yeniden başkan seçildi. Düzenlenen kongreye; Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman'ın yanı sıra; Saadet Partisi Konya İl Başkanı Av. Hasan Hüseyin Uyar, parti il başkan yardımcıları, Sarayönü Eski Belediye Başkanı Salih Ülker, ; Saadet Partisi Sarayönü, Kadınhanı ve Ilgın İlçe Başkanları, Doğanhisar Beldiye Başkanı Abdullah Koç, Ak Parti Doğanhisar İlçe Başkanı Ali Öztoklu, Cumhuriyet Halk Partisi Doğanhisar İlçe Başkanı Zeki Bücük, Milliyetçi Hareket Partisi Doğanhisar İlçe Başkanı Aydoğan Dilcioğlu, İyi Parti Doğanhisar İlçe Başkanı Salim Güleç, çok sayıda partili ve davetli katıldı. Kongrede açılış konuşmasını gerçekleştiren Saadet Partisi Doğanhisar İlçe Başkanı Veysel Kapcı şunları söyledi: “Biz kendimize kimlik olarak Milli Görüşçülüğü benimsemiş ve bunu ifade ederken de hamasi duyguları ortaya koymaktan hayâ eden kimseleriz. Bizim inandığımız dava Hakk’ı üstün tutmak esasları ile oluşmuştur. Temel düsturlarımızda sevgi, merhamet ve şefkat vardır. Ancak zalime karşıda korku vermek ve zulmüne karşı dimdik durmak vardır. Yalana ve yalancıya karşı ise peygambere hiddeti ortaya koymak vardır. Biz millet olma şuurumuzu bu coğrafyada Hz İbrahim (a.s.) ile tanıdık ve Resulullah (s.a.s.) efendimizle evrensel kıldık. Fatihlerle bunu geleceğe taşıdık ve Erbakan hocamızla unuttuklarımızı, unutturulanları hatırladık. O sebepledir ki Milli Görüşü lafız olarak değil mana olarak bir değer bildik. Biz Doğanhisar İlçe Teşkilatı olarak bu güne kadar bu görüşlerimizi benimseyip, bunların üzerine çalışma yaptık. Bu çalışmalarımızda bizleri yalnız bırakmayan bütün kardeşlerime tekraren teşekkür ediyorum.”
AB’NİN ELBİSESİ BİZE UYMUYOR
Kongrenin siyasi konuşmalar bölümünde konuşmasını gerçekleştiren Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman ise sözlerinde şunlara değindi: “Yeri yurdu belli olmayan bir ülke de yaşıyoruz. Türkiye olarak dünya üzerinde ister ekonomik kriterler açısından, ister siyasi açıdan isterse de diplomasi açısından hangi safta olduğumuzda bir netlik yok, bocalayıp duruyoruz. Sistemden kaynaklanan bir problem var. Hangi sisteme bağlı kalacağımıza dair Türkiye’nin bir tercihi yok. Avrupa Birliği diyoruz, Avrupa Birliği ile bir mücadele halindeyiz çünkü elbisesi bize uymuyor. İslam Birliği diyoruz, ona da devlet ve hükümetin yaklaşımı biz dinsel birlikteliklere karışıyız diyorlar. Ekonomik meseleler konusunda Adil Düzen demek nerdeyse yasak gibi, diğer ekonomileri sıralasak hepsinde biraz var ama hiçbirinde yokuz. Bu sıkıntıların asıl sebebi çıkış noktaları belli değil, ufuk ve ideal yok. Onun için biz diyoruz ki biz diğer siyasi partilerden farklıyız. Bizim adımız parti ama biz bir davanın, bir idealin, bir ülkünün adıyız. Biz 40 yıldır 50 yıldır söylemlerimizi değiştirmedik. O zamanlar ne söylediysek bugün de aynı söylemlerimize devam ediyoruz. Bizden başka görüşünü değiştirmeyen bir siyasi parti daha yok. Eğer bu millet bu belirsizliği kaldırmak ve refaha ermek istiyorsa eninde sonunda gelecek ve anahtarı elimize verecek. Dış politikaya baktığımızda Kudüs ile ilgili genel başkanımız alınması gereken kararları bir basın açıklaması ile belirtti. Ama İİT’nın merkezi Doğu Kudüs olan bir Filistin devletini tanıdılar ama bu Filistin davasına ihanettir. Sen hem Kudüs İslam’ındır diyeceksin sonra da Doğu Kudüs Filistin’in başkentidir diyeceksin.” Haber Merkezi