Sadece Konya’nın değil, ülkenin en önemli sorunlarından biri haline gelen susuzluk, tarımı olduğu kadar günlük yaşamı da olumsuz etkiliyor. Ahmet Sorgun ‘Konya’nın suyu var, korkacak bir durum yok’ dese de su kullanımında toplumsal bilinci artıracak projelerin geliştirilmeye başlanması, tehlikenin çok da uzakta olmadığını gösteriyor. Çünkü sulama sistemleri yenilenemediği için tarımsal sulamada hâlâ vahşi sulama sisteminin devam etmesi, tehlikeyi yakınlaştıran en büyük etken…
Konya’da yeraltı sularının azalmaya devam etmesi, bölge tarımı ve şehir yaşamı için büyük risk oluşturuyor. Konya Sulama Kooperatifleri Birliği Başkanı Şaban Güven’in verdiği bilgilere göre 292 adet birim sulama kooperatifinde şu anda vahşi sulama yapan 1600 adet kuyu bulunuyor. Bu kuyuların sulama sistemi rehabilite edildiği zaman, saniyede 27 bin litre su tasarrufu sağlanacak.
Su yönetiminde geçen 4 buçuk yılda baraj hamleleriyle dikkat çeken hükümet, barajları dolduracak su bulunamaması tehlikesine karşın, bu dönemde işi sıkı tutarak daha iyi planlama için ‘Su Bakanlığı’nın kurulması çalışmalarına hız veriyor.
Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Konya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Yrd. Doç. Dr. Tahir Nalbatçılar, ülke genelinde kişi başına düşen su miktarının bin 570 metre küp civarında olduğunu ve tedbir alınmadığı takdirde bu miktarın 1000’in altına düşmesinin çok da şaşırtıcı olmayacağını söylemişti. Soruna bilimsel çözümler bulmak ve su yönetimi için Su Bakanlığı kurulmasını teklifini sürekli gündeme getiren Nalbantçılar’ın bu çağrısına Hükümet’ten nihayet karşılık geldi.
Peki DSİ varken Su Bakanlığı’nda neden ısrar ediliyor?
Çevre örgütleri ve akademisyenlere göre Türkiye’de su planlaması yeterince yapılmıyor. Suyun yönetimi söz konusu olduğunda çok başlılık devreye giriyor. Devlet Su İşleri, belediyeler ve sulama birliklerinin ayrı ayrı çalışmasıyla koordinasyon sağlanamıyor. Suyu yöneten tüm ilgili grupların bir araya gelerek ortak çalışma yapması gerekliliği bunun için vurgulanıyor. Bu mümkün olmadığı takdirde –ki olmadı- Su Bakanlığı eliyle uzun vadeli su planlaması yapılması gündeme geldi. Bu yönde atılan ilk adımla AK Parti hükümetinin ilk icraatının su konusunda olacağı da kesinleşmiş oldu.
Su Bakanlığı’nda yeni bir bürokratik yapılanmaya gidileceği belirtiliyor. Yeni yapılanmada iki alternatif öne çıkıyor. Birinci alternatife göre, Çevre ve Orman Bakanlığı çatısı altına su işleri de dahil edilecek. Bakanlığın adı Çevre, Orman ve Su Bakanlığı ya da Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı olarak değiştirilecek. Ayrı bir Su Bakanlığı oluşturulması da düşünülüyor. Başbakan Erdoğan’ın, Su Bakanlığı’na belediye başkanlığı döneminde yakın çalışma arkadaşı olan su profesörü Veysel Eroğlu’nu getireceğine kesin gözüyle bakılıyor. Birikim ve deneyimleri göz önünde iken Eroğlu’dan başkası bu koltuğa düşünülemezdi. Sayın Eroğlu hem suyumuz için hem de Afyon için hayırlı olsun…