Foster’ın bir gecelik macera için kocasını aldatırken öldüğünü öne süren Uluç, yazısını “Defne’nin ölümü tipik bir ‘Su testisi, su yolunda kırıldı’ olayıdır” cümlesiyle noktaladı. Bu satırlar, özellikle sosyal paylaşım sitelerinde büyük tartışma yarattı.
Ayşe Özyılmazel: Bu yazı değil, bu resmen kötülük. Bir yazı okudum, kanım dondu, bu kadarı fazla, çok fazla!
Metin Arolat: Demiş ki “Kim olduğunu bile bilmem, yanımdan geçse tanımam”. Yine de kalemini saplamış “su testisi su yolunda kırılır” diye. Keşke tanısaydın, keşke... O zaman o kalemi kalbine saplar, yine de yazmazdın. Birileri onun cenazesinde “Onu nasıl bilirdiniz” diye soracak. “Acımasızdı, kötü kalpliydi” diye haykıracağım o zaman. Bunlar, Defne’mi bir kez daha öldürdüler.
Sevim Gözay: Çocuğu, karısı, sevgilisi, aşkı, seksi olmayan adamın “hıncı” bu kadar zehirli olabiliyor işte.
Işın Karaca: Kağıda dokunan kalem, kibritten daha çok yangın çıkarır. Empati yapayım diyorum, hiçbir yere sığmıyorsun.
Armağan Çağlayan: Vicdanın sesi olayım derken, vicdansızlığın sesi olmak!
Tuğba Özerk: Ben Hıncal Uluç’un insan olabilme ihtimalini sevdim...
: E Hıncal yuh ama! Pes, ben ne diyeyim sana!
Biricik Suden: Fuları biraz gevşetelim, beyine oksijen gitsin. HINCını ALa ala bitiremedi hayattan. İnsanları kötülemek, hatalarını çıkarmak neye iyi geliyor? Başkasına namussuz demek sizi namuslu yaptı mı bari?