İşte Özışık'ın "Gizli buluşmalarla iş tutan partiler..." başlıklı yazısı:
Gizli toplantının bilgisini CHP Parti Meclis üyesi Zeki Kılıçaslan verdi. "Dün bir toplantı yapıldı. Sizin haberiniz olmadı" dedi ve detayları şöyle anlattı:
"CHP'li Mehmet Bekaroğlu, HDP'li Ayhan Bilgen, İyi Parti, Saadet Partisi... Hepsinin olduğu toplantı yapıldı. Gerekirse HDP ile de ittifak yapılır."
Meğer 4 parti, kapalı kapılar ardında gizli gizli buluşmalarla iş tutuyormuş da bizim haberimiz olmamış!
Kareye bakar mısınız?
Bir yanda ülkenin kurucu partisi olduğunu söyleyen, Atatürk'ün partisi olduğunu, Mustafa Kemal'in askerleri olduğunu söyleyen CHP...
Diğer yanda, "Bunlar ülkücülükten, milliyetçilikten uzaklaştı" diyerek yeni bir parti kuran ve toplumun tamamını kucaklayacağını söyleyen İYİ Parti...
Beri yanda terör örgütünün siyasi uzantısı olan, sınır ötesinde itlaf edilen PKK ve YPG'liler için yas tutan devlet ve millet düşmanı HDP...
Ve öte yanda, merhum Necmettin Erbakan'ın hatırasını ayaklar altına alan, Millî Görüş çizgisinde olduğunu söylerken geçmişine ihanet üstüne ihanet eden sözde dindar parti Saadet...
Vay anam vay!
Büyük ihtimalle önümüzdeki dönemde bu dört benzemez partinin arasına, Perinçek'in Vatan Partisi, Haydar Baş'ın BTP'si ve Anavatan Partisi de katılacak.
MHP lideri Bahçeli'nin deyimiyle al sana "Cümbüş İttifakı!"
Benim anlamak istediğim, bu gizli saklı toplantıda neler konuşulduğu. Mesela ittifaka dâhil olmaları için HDP'ye ne önerildiğini çok merak ediyorum.
Malum...
HDP her ortamda Doğu ve Güneydoğu için özerklik talebinde bulunan bir parti. Kendilerine bu ittifak karşılığında "Özerkliğinizi kazanacaksınız" diye bir söz, bir garanti verildi mi?
Bir de şunu anlamaya çalışıyorum.
AK Parti ile MHP ne yapıyorsa medyanın gözü önünde yapıyor. Her ne konuşuluyorsa tüm ayrıntılara varıncaya kadar milletle paylaşılıyor.
Gizli saklı hiçbir şey yok!
Bu partilerin de elbette ittifak yapma hakları var. Ama neden gizli saklı, neden kapalı kapılar ardında ve neden milleti kandırarak?
İYİ Parti'ye sormak lazım.
Hani kimseyle ittifak düşünmüyordunuz? Hani tüm anketlerde yüzde 20'leri aşmıştınız. Daha yolun başındayken bu alavere dalavere de neyin nesi?
CHP'ye ve Kemal Kılıçdaroğlu'na sormak lazım:
Hani yüzde 60'ı tek başınıza alacaktınız? Hani ne yapıyorsanız açık ve şeffaf bir şekilde yapacaktınız? Ne oldu? hayaller yüzde 60, gerçekler yüzde 22 mi çıktı yoksa?
Ve en önemlisi...
Saadet Partisi'ne "Sizde hiç mi utanma, hiç mi arlanma yok?" diye sormak lazım.
"Size ne vaatte bulunuldu da terör örgütünün siyasi uzantısı olan HDP'nin kuyruğuna takıldınız? Size göre Erdoğan, bu ülkeye HDP'den daha fazla zarar veriyor öyle mi? Size göre DHKP-C ve YPG'nin sözcülüğünü yapan CHP, MHP'den daha millî parti öyle mi?" diye sormak lazım...
Ne diyeyim...
Birbirinize hayırlı olasınız. Allah birliğinizi, beraberliğinizi daim eylesin. Hem bu dünyada hem de öteki âlemde...
Birlikte haşrolasınız inşallah!"
Süleyman Özışık-Türkiye