Sürü psikolojisi, ya da kul olmak!
‘Sürü Psikolojisi’; “Herhangi bir eylemi, çok fazla sayıda kişinin yapması halinde, diğerlerinin de kendilerini buna yapmaya meyilli hissetmeleri olarak tarif edilir.”
Kelime anlamı bu şekilde tarif edilen, sürü psikolojinin ıstılahı manasında ise daha bir farklı algılanışı vardır. Nedir? diye düşünecek olursak karşımıza çok çeşitli izahlar çıkar.
Sürü psikolojisinde kitleler sonucu hesap etmeden toplumsal olarak hareket ederler.
Her zaman yönlendirilirler, speküle edilirler, tahrik edilirler, kandırılırlar tabir yerindeyse hep birilileri tarafından kullanılırlar.
Sürünün başında bulunan çobanların vereceği yöne göre hareket ederler.
Çobanlar onların adına düşünür, onların adına karar verirler sürüler ise bu kararlara uyarlar, uymak zorunda kalırlar. Uymama gibi bir lüksleri yoktur çünkü toplumun zindanı onu cezalandırır, hain ilan eder, davayı sattı der, şucu oldu bucu oldu diye yaftalar.
"Aman dinden çıkarım, aman toplum beni dışlar, sonra bana ne derler, dava arkadaşları ne düşünür… Gibi" korkusuyla, düşünme yetilerini bir kenara bırakırlar.
Hakkında çok az bilgi sahibi olduğumuz ve sırf birileri: " Liderdir, âlimdir, büyüktür, vardır bir bildiği… " düşüncesi ile kayıtsız şartsız itaat etmek ancak sürülerin sergileyebileceği davranışlardır.
“Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan şaşırtıp-saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler.” (En'am Suresi, 116)
Bugün kitleleri sürü gibi hareket ettirmek için teknolojinin tüm imkânları kullanılır hale gelmiştir.. Sms, Fecebook, twitter, mail, televizyon en canlı örnektir.
Bir sms ile sokağa dökülen kalabalıklar cilalanmış sloganik sözlerle rahatlıkla kendini feda edebilmektedir.
Kitle psikolojisinde kula kulluk vardır, kendisi hemcinsinden bir başkasına itaat vardır, yaratılmışlara itaat vardır. Tefekkür etme yoktur, muhakeme etme yoktur.
Bir ‘Müslüman’ asla böyle bir psikoloji içerisine düşmez. Müslüman önce Allaha kuldur, Allahın kendisine verdiği akıl nimeti ile tefekkür eder. Atası İbrahim gibi hikmet sahibidir sorgular, karşı çıkar, mücadele eder.
Atamız İbrahim öyle demiyor muydu?
"Ey Rabbim! Bana [doğruyla eğrinin ne olduğuna] hükmedebilme bilgi ve yeteneğini bağışla ve beni dürüst ve erdemli insanların arasına kat.(Şuara83)
Daha sonra sorgulamaya devam eden Atamız İbrahim ; “Sonra, gecenin karanlığı bastırdığı zaman [gökte] bir yıldız gördü [ve] haykırdı:"İşte bu (mu) benim Rabbim!" Ama yıldız kaybolunca, "Ben batan şeyleri sevmem!" diye söylendi. Sonra, ayın doğduğunu görünce, "Benim Rabbim bu!" dedi. Ama ay da batınca, "Gerçekten, eğer Rabbim beni doğru yola iletmezse ben kesinlikle sapıklığa düşmüş kimselerden olurum!" dedi. Sonra, güneşin doğduğunu görünce,"İşte benim Rabbim bu! Bu [hepsinin] en büyüğü!" diye haykırdı. Ama o [da] kaybolunca: "Ey halkım!" diye seslendi, "Bakın, sizin yaptığınız gibi, Allah'tan başkasına ilahlık yakıştırmak benden uzak olsun! Bakın, ben batıl olan her şeyden uzak durarak yüzümü gökleri ve yeri var eden Allah'a çevirmekteyim ve ben O'ndan başkasına ilahlık yakıştıranlardan değilim!" (Enam 74–79)
Atamız İbrahim kul olmanın, tefekkür etmenin, muhakeme etmenin en güzel örneğini bize en güzel şekilde göstermiş.
İnsanın Allah’ın yarattığı ve “Ahsen-i suret” verdiği bir kul, iradesini kullanarak bir köle ve güdülecek bir sürü olmayacağının en güzel örneğidir.
Müminler, çoğunluğa değil, yalnızca Allah'ın emirlerine uyarlar. Tek başlarına dahi kalsalar, inançlarından asla şüpheye düşmezler. Çoğunluğun ne yaptığı veya neye inandığı müminler için bir kaynak ve ölçü değildir. "Sürü psikolojisi" ile herkesin yaptığını yapma eğilimi yerine, Allah’ın emirlerine uyarak yaşamayı amaçlarlar.
Allah’ın razı olmayacağı bir hayatı yaşadığını bilerek, sırf topluma ya da çevresindekilere uyum sağlamak adına, Allah’ın emir ve yasaklarını göz ardı ederek yaşayan bir insan, hesap günü geldiğinde peşinden gittiği insanların hiç birini yanında bulamayacaktır.
Tek başına sorguya çekilecek ve tek başına hesap verecektir. Kendisini çoğunluğa uyması için yönlendiren şeytan dahi onu yalnız bırakacaktır.