Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, bugün köşesinde Takvim gazetesinin BDP milletvekili Bengi Yıldız'ın Bodrum kaçamağı haberinin ardından hafta başında "İmam Bayıldı" manşetiyle yayınladığı yeni fotoğrafları çok sert bir dille eleştirdi.
Havyarlı haberler başlığı ile yayınladığı yazısında Ahmet Hakan, Takvim'in manşetindeki fotoğrafların polis tarafından servis edildiğini ileri sürdü. 1990'larda polisin terör örgütlerine yönelik operasyonlar sonrası servis ettiği haberleri hatırlatan Ahmet Hakan, "bu haberler ne kadar işbitirici olursa olsun midemde hep ekşime duygusu yaratır" dedi ve şöyle devam etti:
HÜCRE EVİ BUZDOLABINDA HAVYAR
Eskiden... Bir hücre evine baskın yapılırdı, çatışmada ölü olarak ele geçirilen kişiler olurdu. Ertesi gün bütün gazeteler aynı haberle çıkardı:
"Hücre evinde buzdolabından havyar, kitaplıktan porno kasetleri çıktı."
Hiç hoşlanmazdım bu tür haberlerden. Bilinçli bir hoşlanmama durumu değildi benimki. Sezgisel olarak haberin "kirli" olduğunu düşünürdüm.
OLAY ÇARPICI FOTOĞRAFLAR DAHA DA ÇARPICI
Bengi Yıldız isimli BDP'li milletvekilinin Bodrum kaçamağını haber yapan gazete, bu sefer de Güneydoğu'da sivil cuma namazı kıldıran imamın bir kadınla Bodrum'da yaptığı kaçamağın fotoğraflarını yayımlamış.
Olay çarpıcı...
Fotoğraflar daha da çarpıcı...
Ben Bengi Yıldız'ın Bodrum fotoğraflarının, o gazetenin cevval foto muhabirleri tarafından çekildiğini sanıyordum.
O nedenle "bal gibi de haberdir" demiş ve gazeteyi kutlamıştım.
ELİMDE HİÇBİR KANIT YOK AMA...
Ancak...
İmam haberiyle ortaya konan "Varan iki" haberi, bende bir "polis servisi" kuşkusu uyandırdı.
Elimde bir kanıt yok ama bizdeki polis-medya işbirliğine dair geleneğin yabancısı olmamak gibi sağlam bir kanıta sahibim.
Bu nedenle bu habere ve haberde altı çizilen gerçeğe karşı bende bir kayıtsızlık hissi uyandı. Tıpkı "havyar" ve "porno kaset" haberlerine olduğu gibi...