Geçmişi 165 yıl öncesine (1847 ) dayanan Tapu ve Kadastro Teşkilatı hepimizi ilgilendiren ülkemizin önemli kuruluşlarından biridir.
Tapu için < Kan Davasını Bitiren Evrak > denmesi de boşuna değildir. Bir yerde ilk defa tapulamaya geçilirken yapılan hatalar ve eksiklerini düzeltmenin ne denli zor olduğunu yaşayanlar bilir.
Tapu ve Kadastro işlemlerinde ufacık bir ihmalin, dikkatsizliğin nelere mal olacağını varın siz düşünün.
Gerek vatandaşın, gerekse Nüfus veya Tapu Müdürlüklerindeki bir ilgilinin yapacağı yanlışlığın faturası çok ağır olmakta düzeltilmesi için uzun zamana ve büyük maddi külfete mal olmakta, insanlar mahkeme kapılarını aylarca, yıllarca arşınlamaktadırlar.
Memuriyet sonrası seçtiğim Emlâkçılık mesleği ile bu konuların içine girdik. Her gün yeni bir şey öğreniyoruz, malum öğrenmenin yaşı yok.
Sağlık, Eğitim ve Maliye gibi Tapu ve Kadastro hizmetlerinde son yıllarda hepimizin lehine olan gelişmelere şahit olmak çoğu insan gibi beni de memnun ediyor.
Emlâkçılığa başladığım ilk yıllar da bu teşkilatta çalışanlarda, emlâkçılarda, vatandaşlarda daha huzursuzdu. Köprülerin altından çok sular geçti. Tapu Müdürlüklerine artık daha çok güveniliyor. Hele hizmetlerini Aydoğdu’da sürdüren Tapu ve Kadastro 5. Bölge Müdürlüğü’ne…
Dört yıl kadar önce yaşadığım bir tapu devri ile Tapu Müdürlükleri’nde çalışmanın nedenli zor olduğunu öğrendim.
27 yıl çalıştığım Konya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nden 2001 yılı Temmuz ayında emekli olmuştum. Dört yıl kadar önce emekli olduğum kurumun Baş Müfettişlerinden bir ağabeyimin hisseli bir arsasının satışını gerçekleştiriyorduk. Hissedarlardan biri Doğanhisar’dan, diğer üçü de Konya’dan, Müfettiş beyi de Ankara’dan bir araya getirerek sabah erken işlemi başlattım, akşama işi bitirmemiz gerekiyordu, değilse şehir dışından gelenlere külfet olacaktı. İşi garantiye almak için kurumda çalışan bir yakınım aracılığı ile evrakı yapacak memura ulaştık. Son saatlerde de olsa işimiz halledilmişti. Müfettişimle büroya döndük. Müfettişimin o gün anlattıkları, bana bu işlerin nedenli zor olduğunu haber veriyordu.
İşlemi yapan memur özelleştirme nedeniyle Seydişehir Alüminyum Fabrikası’ndan gelenlerdendi. Müfettişe ricası şuydu. Bir kaç prensipsiz memur yüzünden rüşvetçi tapucu zannı altında olmak onu rahatsız etmiş olacak ki;
-Müfettiş ağabey siz Ankara’dasınız ne olur yardım edin de ben kurum değiştireyim ve bu stresten kurtulayım, diyordu.
Onurlu ve dürüst bir kişi için Tapu’da çalışmanın güçlüğünü öğrendim. Neyse ki son 6 yılda bu kurum o kadar değişti ki çalışanları rahatsız eden çürük elmalar ayıklandı, bazıları da emekli edildi. Bu konuda Konya Tapu ve Kadastro Müdürlüğü, örnek gösterilen illerin başında gelmekte.
Aradan 6 yıl geçti aynı memuru aynı birimde huzurluca çalıştığını görmek tabiî ki beni memnun etti. Bu huzurun kurumun sağlığına kavuştuğundan kaynaklandığı muhakkak.
Bu kurumun hizmette üç beş basamak birden başarıya doğru yükselmesinin diğer yönü çalışanlarının kalitesinin her geçen gün artması. Diğeri ise kurumun her geçen gün kendini sistem olarak yenilemesi, biz emlâkçılar olarak bunu adım adım gözlüyor ve mutlu oluyoruz.
Tapuculuğun ve Emlâkçılığın ne kadar zor olduğunu bu yıl yaşadıklarımla ve araştırmalarımla öğrendim. Bu nedenle de bu konularla ilgilide yazmaya karar verdim. Bu konuda bu yazımla sizlere merhaba diyorum. Yakında, TAPUCU İLE EVLENMEK,TAPUDA YENİLİKLER,TAPUDAN İSTEKLER, TAPUDAN MESAJ VAR, BU MİLLET ÖLMEMİŞ gibi konu başlıkları ile tekrar görüşmek üzere hoşça kalınız.