Konya'nın altın dokusuna sanatını katmış bir isim var: Servet Küçükdemirel. 1981 yılında annesi Sevim Küçükdemirel tarafından bir kuyumcunun yanına meslek öğrenmesi için çırak olarak verilen Servet Küçükdemirel'in hikayesi, kararlılığın ve sanatın gücünü gözler önüne seriyor.
Kuyumcu ustası tarafından dövülmesine rağmen mesleğinden vazgeçmeyen Küçükdemirel, annesinin teşvikiyle yıllar içinde kuyumculukta ustalaştı. Askerlik görevini tamamladıktan sonra kendi iş yerini açan Küçükdemirel, farklı bir sanat deneyimi arayışında ters oyma yöntemiyle tarihi mekanları yüzüklere işlemeye başladı.
Küçükdemirel'in elinde taşlar, sadece birer değerli mineral değil, aynı zamanda tarih ve kültürün izlerini taşıyor. Özellikle Bursa'da düzenlenen uluslararası festivale katılan Küçükdemirel, taşların içine Bursa'nın önemli mekanlarını işleyerek büyük bir ilgi topladı. Bu ilgi, yaptığı işin dünya çapında tanınmasını sağladı.
Ters oyma yöntemiyle işlenen yüzükler, sadece bir mücevher değil, aynı zamanda birer sanat eseri olarak kabul ediliyor. Dünyanın farklı ülkelerinden talep gören bu yüzükler, koleksiyonerlerin yanı sıra günlük kullanıma da uygun hale getiriliyor.
Servet Küçükdemirel'in sanatı, sadece taşları değil, aynı zamanda insanların hayal gücünü de taşıyor. Gördüğünde hayranlık uyandıran bu mücevherler, tarihi mekanların izlerini taşıyarak geçmişle gelecek arasında köprüler kuruyor.