2020 yılında çıkan yangında büyük bir kısmı yanan tarihi Vaniköy Camii, küllerinden yeniden doğmaya hazırlanıyor. "Şehre Vefa" misyonu ile restorasyonu üstlenilen Vaniköy Camii, kapılarını açmak için gün sayıyor. Yangında büyük bir kısmı yanan tarihi caminin aslına en uygun şekilde gerçekleştirilen restorasyonunun yüzde 90'ı tamamlandı.
Boğaz'ın incisi olarak nitelendirilen yalı camilerinden, 2020'de yangında büyük bir kısmı yanan 358 yıllık Vaniköy Camii'nde, 18 ay önce başlatılan restorasyon çalışmalarında sona gelindi. Yaklaşık iki yıl önce yaşanan yangında büyük bir kısmı yanan tarihi caminin restorasyonunun yüzde 90'ı tamamlandı. Küllerinden yeniden doğmak için gün sayan Vaniköy Camii, yapılan titiz çalışmalar ile aslına uygun olarak ihya ediliyor. Yangın enkazından çıkan tahrip olmuş ahşaplar da peyzaj alanında aydınlatma olarak kullanılırken bazı parçalar Hünkar Kasrı'nda sergilenecek. Tarihi Vaniköy Camii'nin açılışı ile birlikte üst katında bin 600 kitaplık İstanbul ile ilgili nadide kitapların bulunduğunu bir kütüphane de hizmete girecek. Caminin önümüzdeki ay hizmete açılması planlanıyor.
Kalyon Vakfı ile İstanbul Vakıflar 2'nci Bölge Müdürlüğü ve Mehmed Vanî Vakfı arasında imzalanan "Restorasyon Protokolü" çerçevesinde yenileme çalışmalarında sona yaklaşılan Vaniköy Camii'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Kalyon Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kalyoncu, "Kalyon Vakfı olarak bizim yaşadığımız yerlere, özellikle bizim bugün mukimi olduğumuz Üsküdar'ımıza kazandırabileceğimiz eserler bizi çok mutlu eden, motive eden, memnun eden bir yaklaşım. Bu yaklaşımımızı biz "şehre vefa" çerçevesinde ele alıyoruz. Mukimi olduğumuz, içerisinde ticari faaliyetlerimizi sürdürdüğümüz bölgelere sorumluluk duygusu besliyoruz. Bu sorumluluğumuzu en çok ihtiyaç duyulan alanlarda ortaya koyarak şehrimizin eşsiz önemli mekanlarını daha nitelikli bir halde halka kazandırmak bizim çok büyük bir mutluluğumuz ve amacımız. Bu noktada bugüne kadar yaptığımız birçok aslına ihya projesi oldu fakat Vaniköy Camii İstanbul'da 11 yalı camiden biri olması hasebiyle ve 358 yıldır hayatta olan bir yapı olması hasebiyle bizde çok ayrı bir yeri var" dedi.
Mehmet Kalyoncu, "Bu caminin ihyasına talip olduğumuz günden beri yaklaşık 50 kişi burada bugüne yeniden yapılanmasını taşıdı. Yüzde 90'ı tamamladığımız yeniden yapılanma çalışmasında sonlara yaklaştık. İnşallah önümüzdeki ay hizmete açacağız. Burada camimizi aslına en uygun hale getirmek bizim en önemli amaçlarımızdan biriydi. Müellifimiz ve danışmanımız Hilmi Şenalp'in çok kıymetli katkılarıyla çok örnek bir yeniden yapılanma sürecini ortaya koyduk. Önümüzdeki ay İstanbullular ile inşallah bu sevinci paylaşıyor olacağız. Camilerin bizdeki yeri aslında çok önemli, camiler sadece ibadet mekanı olmakla kalmayıp bulunduğu bölgenin sakinlerine de bir çok manada ev sahipliği yapan mekanlar. Bu yüzden biz bir kütüphaneyi de Vaniköy Camii ile birlikte hayata geçiyoruz. İstanbul ile ilgili çok nadide eserlerin olduğu yaklaşık bin 600 kitaplık çok butik özel bir kütüphane Vaniköy Camii ile birlikte hayat bulacak inşallah.
Bir yandan da deniz kıyısı olmakla beraber arkada da geniş bir yeşil alanı var bu caminin. Bu noktada da Türkiye'nin en iyi peyzaj tasarımcılarından birisiyle çalışarak camimizin açık alanlarını da yeşil alanlarını da yılın her döneminde kullanılabilecek bir alana dönüştürdük. Burada çamlar Dursunbey'den mermerler Marmara Adası'ndan, yerel malzemenin kullanıldığı çok nitelikli bir üretim ortaya konuluyor. Bizim için en önemlilerinden birisi de şu aslında, tarihi mirasına sahip çıkma anlayışına özellikle gençlere aşılamak bunu sevdirmek. Bu noktada projenin ihya sürecinin bir belgeselini yapıyoruz. Belgesel Türkiye'deki en iyi belgesel yapımcılarından birinin elinden çıkacak ve sunuculuğunu da Yetkin Dikinciler yapacak" dedi.