ANTALYA (AA) - HÜSEYİN KANBER - Antalya Tekeli Mehmet Paşa Camisi'nin 408 yıllık hat yazılı çinilerinin, kadınlar için asma kat yapılırken sıvayla kapandığı ortaya çıktı.
Kaleiçi'nde İslami dönem eserlerle ilgili çalışmalar yapan tarih araştırmacısı Necmi Atik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Antalya'nın en eski Osmanlı camileri arasında yer alan 408 yıllık Tekeli Mehmet Paşa Camisi'ndeki araştırması sırasında, 11. yüzyılda yaşayan Tunuslu İslam bilgini Yusuf Bin Muhammed Tevzeri'nin ünlü Münferice Kasidesi'nin beyitlerinin yazılı olduğu bazı çinilerin üstünün sıvandığını fark ettiğini söyledi.
Pencerelerin üst kısımlarındaki beyitlerin devamını araştırırken eksik olduğunu belirlediğini anlatan Atik, şöyle konuştu:
"6, 7 ve 8. beyit yok. Devamındaki 9, 10 ve 11. beyitler de yoktu. 'Ecdat eksik ve yanlış iş yapmaz. Bunlar bir yerde olmalı' diyerek cami içinde araştırmaya başladım. Eksik beyitlerin kadınlar katı olarak düzenlenmiş alan içinde bırakılarak üzerinin sıva ile kapatıldığını farkettim. Bu çiniler yaklaşık 410 yıllık bir eser. Üzerinin sıvanarak yok edilmesi hoş bir durum değil. Hanımlar katının cumhuriyetin ilk dönemlerinde yapıldığını düşünüyoruz. Oysa caminin orijinal yapısında böyle bir bölüm yok. Zaten böyle bir bölümün yapılması çok anlamsız. Kadınlar için cami girişinde alanlar zaten mevcut."
Bütün beyitlerin gün yüzüne çıkarılması arzusunda olduğunu vurgulayan Atik, tespitlerini ilgili kurumlara bildirdiğini belirterek, camide yine geçen yıllarda yapılan restorasyon çalışmasında tahrip olmamış iç duvarların da gereksiz şekilde sıva ile kapatıldığını savundu. Atik, "Bu güzelliklerin gelecek nesillere olduğu gibi bırakılmasını istiyoruz. İnşallah bu hatalı durum biran önce ortadan kaldırılır" dedi.
Atik, caminin 1600-1610 yılları arasında Tekeli Mehmet Paşa tarafından yaptırılan önemli bir Osmanlı eseri olduğunu, son derece estetik bir anlayışla taştan yapılmış bir papatyayı andıran görünümünün bulunduğunu ifade ederek, bu özelliğiyle dönemin en güzel camilerinden biri olarak gösterildiğini bildirdi.
Atik, bu camiyi diğerlerinden ayıran en önemli özelliğinin 1600'lü yılların başında çini sanatının eşsiz bir örneğinin işlenmesi olduğunu ifade etti.
İslam dünyasında İbnü Nahvi mahlası ile tanınan ve 1100'lü yıllarda Yusuf Bin Muhammed Tevzeri tarafından yazılan 40 beyitlik Münferice Kasidesi'nin 3'er beyit halinde pencere üstlerine (alınlıklara) yazıldığı bilgisini veren Atik, Tunuslu Arap bir alimin kasidesinin, Anadolu topraklarında bir camiye yazılmış olmasının da dikkat çekici olduğunu kaydetti. Atik, "Burada Osmanlının bütün İslam coğrafyasına hakim olduğunu görüyoruz. Tunuslu bir alime ait kasidenin, Antalya'daki bir camiye işlenmesi bunun en güzel göstergesi" dedi.
Münferice Kasidesi'nin yazılı örneğin, Türkiye'de başka bir tarihi camide görülmediğini de ifade eden Atik, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kaside şu ana kadar yaptığımız araştırmalarda tek bu camide yer alıyor. Talik türü yazı sanatıyla yazılmış. O dönemin çinilerin yapımı çok zahmetli. Kasidenin neredeyse hatasız bir şekilde bu çinilere işlendiği görülüyor."
Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğü yetkilileri, camide yeni bir restorasyon çalışması yapılarak sıvalı alanların ortaya çıkarılacağını bildirdi. Yetkililer, caminin dış kısmındaki bazı çinilerin de doğal nedenlerle döküldüğünü belirterek, bu yıl yapılması planlanan kapsamlı restorasyonla bu sorunların da ortadan kaldırılacağını kaydetti.
AA