Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesinde, yaklaşık 4 aydır uygulanan "Transkateter Yöntemle Aort Kapak Değiştirilmesi" (TAVI) yöntemiyle aort kapak darlığı bulunan, açık ameliyatı kaldıramayacak derecede risk taşıyan 10 hasta, sağlığına kavuştu.
Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kurtuluş Özdemir, düzenlediği basın toplantısında, insan yaşlandıkça aort kapağının yapısının bozulmasına ve kireçlenmesine bağlı olarak aort darlığının gerçekleştiğini söyledi. Özdemir, çocuklukta geçirilen romatizmal ateş hastalığına ya da doğuştan var olan kapaktaki yapısal bozukluklara bağlı olarak da aort kapak darlığının gelişebildiğini belirtti.
Aort kapak alanının, normalde 2,5 santimetrekareden büyük olduğunu anlatan Özdemir, "Kapak alanında üçte bir oranında daralma oluşursa ana atardamara atılan kan miktarı belirgin olarak azaldığı için hastalarda göğüs ağrısı, bayılma ve nefes darlığı gibi yakınmalar görülebilir. Darlığın derecesi belli bir seviyenin üstünde olan tüm hastalarda müdahale gerekmektedir. Cerrahi yöntem, aort darlığının tedavisinde yıllardır süregelen klasik yöntemdir" diye konuştu.
Özdemir, TAVI yönteminin, açık kalp ameliyatı yapılmadan, kateter yöntemi kullanılarak kalbe aort kapak takılması işlemi olduğunu dile getirdi.
İşlem sırasında 2 farklı teknik kullanıldığını aktaran Özdemir, şöyle devam etti:
"Birinci teknikte; kapak anjiyografi uygulamalarında olduğu gibi kasıktan kateter yardımıyla kalbe kadar ilerletilip, burada stent mekanizması açılarak yerleştirilir. Eğer kasık bölgesinde veya kalbe ulaşmak için kullanılacak karın bölgesindeki damarlarda tıkanıklık mevcut ise bu durumda diğer teknik uygulanır. Bu teknikte; göğüs ön duvarında yaklaşık 4-5 santimetrelik küçük bir kesi yapılarak, kalbin uç kısmına ulaşılır ve buradan ilerletilen kateter ile kapak yerleştirilir."
- Riskli hastalarda uygulanıyor
Prof. Dr. Özdemir, TAVI yönteminin öncelikle, kapak takılması için açık ameliyatı kaldıramayacak kadar riskli hastalar için önerildiğini vurguladı.
Bunun dışında, açık ameliyat için herhangi bir engeli olan hastalarda da yöntemin uygulanabildiğini bildiren Özdemir, şunları kaydetti:
"Bilinmesi gereken diğer konu ise bu yöntem, yaşlılığa bağlı kapağın yapısının bozulması ve kireçlenmesi nedeniyle oluşan ciddi aort darlığı (dejeneratif aort darlığı) olan hastalara uygulanabilmektedir. Romatizmal kalp hastalığı ve doğumsal yapısal bozukluklar gibi diğer ciddi aort darlığı nedenlerinde uygulanabilir bir yöntem değildir. Fakültemizde, TAVI işlemi ilk kez 1 Ocak 2014'te başarıyla yapılmıştır. O tarihten beri 9 hastaya transfemoral, 1 hastaya transapikal olmak üzere 10 hastaya başarıyla TAVI işlemi uygulanmıştır. 6'sı erkek, 4'ü kadın olan hastalarımızın ortalama yaşı 74'tür. Kliniğimizde TAVI uygulanan hastaların 3'ü daha önce by-pass ameliyatı, birisi kalp kapak değişim ameliyatı geçirmiş olan ve tekrar açık kalp ameliyatı için yüksek riskli olarak değerlendirilen hastalardı. Hiçbir hastada önemli komplikasyon gelişmemiştir. Bu işlemlerin yüksek başarı oranıyla sonuçlandırılmasındaki en önemli etken kardiyoloji, kalp damar cerrahisi, anesteziyoloji ve radyoloji uzmanlarından oluşan 'TAVI ekibi'nin öz veriyle, titiz ve uyum içinde çalışmasıdır."