Başlıktaki iki kelimeyi kullanmayı istemezdim. Beni affedin. Her zaman Türkçeyi sade bir şekilde kullanmayı yeğlerim ancak Türkiye’de magazin haberciliği yapan televizyonların abartılı bir şekilde yabancı ve argo kelimeler kullanması aklıma bu kelimeleri getirdi. Hala “Ne ilgisi var” diyorsanız, Konyaspor’un Çaykur Rizespor karşısında oynadığı futbolu, bu maçta ve öncesinde oynanan üç karşılaşmada hangi futbolcuların ön plana çıktığını takip etmiyorsunuz, demektir.
Fazla geriye gitmeyelim. 4-1 kaybedilen Gençlerbirliği maçında “in” olan yani başat bir şekilde ön plana çıkan isimler ilk bölümdeki oyunlarıyla Tayfun Türkmen ve Okan Koç oldu. O haftanın “out” ismi ise Nurullah Sağlam’dı. Öyle kötü futbol oynattı ki, hem sonuç hem de kötü futbolla, Konyaspor yerlerdeydi. Manisa maçında ise Sağlam, bu kez yükselen yani “in” olan isimdi. Doğru taktik ve doğru motivasyonla takımını galibiyete taşıdı. Tabi onu yükselten ve kendisi de “in” olan diğer isim de Eren Şen’di. Nurullah Sağlam’ın Manisa’da Ahmet Belal’i dışarıda bırakma tercihi doğruydu. Fakat Çaykur Rize maçına gelince “Mısır Prensi”ni sahaya sürerken tereddüt etmeliydi. Çünkü Ahmet Belal haftalardır out olmuş, yükselen değer ise Tayfun’du. Kayseri maçında golün pasını veren de o idi. Rizespor’da stoper oynayan ve Konya’dayken arasında sorun olan Erhan Albayrak’ın canına okuyan, tepesinden kafayı vurup kaleyi bulan da Tayfun’du. Tabi sakatlanmadan önce bir Volkan ile Erkan Sekman’ı da unutmamak gerekiyor.
Anladınız herhalde yabancı kelimeleri. Konyaspor haftalardır bir magazin programı gibi. Her hafta birileri “in” birileri ise “out” oluyor. Her hafta birileri sakatlanıp ya da ceza alıp sahneden, gündemden çekiliyor. Ünlü olmak isteyen bir diğeri tüm hünerini gösterip haber olmayı başarıyor. Benzetmelerimi mazur görün ancak hayatımda hiç bu kadar şanssız ama aynı zamanda şanslı bir teknik direktör ve yönetim görmedim. Elindeki tüm iyi oyuncular en zor anda sakatlanıyor ama yerine oynayan diğer futbolcular kendileri ve ligdeki diğer takımların hep çekindiği Konyaspor için mücadele edip maç kazanıyorlar. Tabi bu arada şanssızlıktan ve hakemlerden yakınıp duran Nurullah Sağlam ve yönetimi de rahatlatmış oluyorlar.
Konyaspor çok gerekli bir üç puan aldı. Hatta 6 puan. Üst üste iki galibiyet çok şeyi değiştirdi. Ancak devre arası çok önemli. Sürekli “out” olan Ahmet Belal artık bu takımdan gitmeli. Onun oyun tarzını beğenen futbol adamının bilgisi gerçekten tartışılır. O takımda kalmak istese bile gönderilmeli ya da birileri kalmasını istese bile Ahmet Belal bu takımdan kendisi gitmeli.
Tayfun’u sosyal yönleri yani çevresiyle kurduğu ilişkiler açısından beğenmiyorum ancak mücadele azmine diyecek bir şey bulmak imkansız. Bu takımın Tayfun gibi canla başla oynayan futbolculara ihtiyacı var. Nurullah Sağlam ve yönetim belirledikleri oyunculardan bazılarını alsalar yeterli olacak. Özellikle forvet mevkiine ismi geçen Bulgar oyuncu ne pahasına olursa olsun alınmalı. İşte o zaman bu takımda “in” yani yükselen futbolu göreceğiz. Diğer isimleri birkaç güne açıklıyoruz. Memleketi takip edin.