TBB Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Aydın (2):

"(Ücret ve komisyonlar) Sadece geçen sene Ziraat Bankası 600 milyon lira para ödedi. Sektör ise 2015'te 1,8 milyar lira ücret ve komisyon iadesi yaptı"- "(Bireysel kredilere, gelirle ilgili kısıtlama getirilmesi) BDDK'nın kişiler üzerinden giderek bir sın

BURSA (AA) - Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, geçen yıl sadece Ziraat Bankasının 600 milyon liralık ücret ve komisyon ödediğini belirterek, "Sektör ise 2015'te 1,8 milyar lira ücret ve komisyon iadesi yaptı." dedi.

Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Aydın, bankaların özsermaye ve mevduat olmak üzere iki kaynaktan kredi verdiğini hatırlattı.

Aydın, mevduat maliyetlerinin ortalama yüzde 9, kamu yüklerinin yüzde 3, risk primleri ve personel giderlerinin yüzde 3, sermayenin de yüzde 2 olmak üzere toplamda yüzde 17'lik bir faiz oluştuğunu anlatarak, "Türk bankacılık sisteminin rekabetteki en büyük dezavantajı tasarruf ve fon kıtlığıdır. Tasarruflar da reformlar yapılarak artırılır. Hükümet bu reformlardan yana." diye konuştu.

Şu anda net faiz marjının aynı kalmasından ötürü, karı belli bir noktada tutmak için hacimsel büyümeye oynadıklarını söyleyen Aydın, "Asla kredi geri çağırma veya kredi iştahında bir daralma söz konusu değil. Böyle bir şey yaparsak biz bir önceki yılın karlılığını elde edemeyiz." ifadelerini kullandı.

"Bazı banka genel müdürleri 'Kredi verme iştahımız kalmadı' diyor. Onlar neden böyle konuşuyor?" sorusu üzerine ise Aydın, şunları kaydetti:

"O banka genel müdürleri düne nispetle, 2007'ye nispetle söylüyor. Daha çok vermek, daha çok para kazanmak istiyoruz. Şu olanlardan, bitenlerden etkileniyoruz. Şu anda bizim sermaye yeterlilik rasyomuz daha ek kredi verebilecek durumdadır ama kime verelim? Devlet 3 tane büyük altyapı yaptı, verdik. Demek ki doğru proje bulduğumuz zaman verebiliyoruz. Sermayemizin hepsini tüketelim mi? Daha çok para kazanmak için bunun likiditeyle desteklenmesi lazım."

Aydın, bireysel kredilerdeki yoğun düzenlemeler nedeniyle kurumsal kredilerin daha hızlı arttığına işaret ederek, "Şubatta yıllık bazda bireysel krediler yüzde 7-8, kurumsal krediler yüzde 15-16 civarında büyüdü. Dolayısıyla Türk bankacılık sektörü istihdama, büyümeye ve ihracat kredi veriyor. Bu o anlama geliyor." değerlendirmesini yaptı.

- "Uzun vadede faizlerin aşağı yönlü olmasını bekliyoruz"

Aydın, uzun vadede faizlerin aşağı yönlü olmasını öngörerek, bankaların sermaye karlılığının yüzde 10, risklerinin ise yüzde 15 büyüdüğüne dikkati çekti.

Sermaye yeterliliğinin gerilediğini de söyleyen Aydın, negatif bir tablodan söz etmediklerini vurgulayarak, "Bugün bu işi hala götürebilecek durumdayız, stoklarımız tükeniyor. Hala yüzde 10 sermaye getirisiyle bir iki sene gideriz. Türkiye yüzde 5 büyüyecekse krediler yüzde 15 büyümelidir. O yüzde 15'lik kredi büyümesini temin etmek için özkaynak getirisinin yüzde 10 değil de daha yukarı olması lazım." şeklinde konuştu.

Aydın, "Bütün bunların nedeni katı regülasyonlar, size yüklenen maliyetler ve siyasi kanattan gelen faiz indirim baskısı değil mi?" sorusunu ise şöyle cevapladı:

"Özkaynak karlılığımızın yüzde 10 oluşuna sebep olanlardan biri de biziz. Mesela ATM'leri ortak kullanmıyoruz. Ortak kullanabileceğimiz, operasyonel giderleri azaltabileceğimiz bir sürü şey varken yapmıyoruz. Regülasyonlar bir tek Türkiye'de yok. Dünyanın her yerinde daha ihtiyatlı politikalar üzerinden yeni bir hayat tasarlanıyor. Yeni dönemde daha az risk, daha çok ihtiyat... Bu düzenlemeleri getirenler 'Türkiye'de bankalar zarar etsin, az versin, ekonomi büyümesin' demiyor. Diyor ki 'Karşıdan bir fırtına görüyorum, zarar görebilirsin. Ben senin sağlıklı yaşamandan sorumluyum, bu yüzden böyle yapıyorum.' Uç biraz kaçmış mıdır? Ücret komisyon uygulamalarında kaçmıştır."

- "Bu sene 250 milyon ücret ve komisyon ödemeyi düşünüyoruz"

Aydın, ücret ve komisyonlar konusunda hakem heyetleri düzenlemeleriyle ilgili ciddi eleştirileri olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:

"Hal müdürü, mal müdürü herkes girmiştir ama içinde bir tane banka müdürü yoktur. X bankasına ilişkin şikayet Y bankasına, Y bankasıyla ilgili şikayet Z'ye gidiyor. Verdikleri kararlardan dolayı hukuki sorumlulukları yoktur. Kararı vermiştir, biz edimimizi yerine getireceğiz, kapıdan avukatla aldırıp ona ödeyeceğimizin iki katını da avukata ücret ödetmektedir. Bu düzenlemeler yapılsın. Eleştirilerimizi gidip anlattık. Bunları giderirsek özkaynak karlılığımız yüzde 10 değil de yüzde 11 olur. Sadece geçen sene Ziraat Bankası 600 milyon lira para ödemiştir. Sektör ise 2015'te 1,8 milyar lira ücret ve komisyon iadesi yaptı. Bu da 20 milyar lira daha az kredi demektir. 20 milyar lira daha az kredinin maliyetlere yansıması vardır. Ziraat Bankası olarak bu sene ise 300 bin kişiye 250 milyon ödemeyi düşünüyoruz."

Aydın, bankaların hizmet veren kurumlar olduğunun unutulmaması gerektiğini, hizmetlerin karşılığının alınmaması halinde bunun kredi maliyetlerine yansıdığını dile getirdi.

- "Basel'den dolayı Türk bankacılık sektörü bir sermaye kısıtıyla karşılaşmayacak"

"Kur zararlarından dolayı bilançolarda çok fazla hasar var mı?" sorusuna ise Aydın, "Bazı sektörlerde var. Bunları bankacılık sektörü biliyor. Normal faaliyetlerden dolayı değil de kurdan dolayı hasar oluyor. O konuda da bazı önerilerimiz var." yanıtını verdi.

Aydın, "Merkez Bankasının faaliyet raporunda işaret ettiği turizm, inşaat ve enerjinin dışında başka sektörlerde de kur riski var mı?" sorusunun yöneltilmesi üzerine de "Var ama hangi sektörler ben söylemeyeyim." dedi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) bireysel kredilere, gelirle ilgili kısıtlama getirmesine ilişkin çalışma yapıp yapmadığına yönelik de Aydın, şunları söyledi:

"Ekonomi yönetimi bireysel kredilerle veya iş talebi yönetmeyle ilgili önlemleri bankalar kanalıyla aldı. Bugün gelinen aşamada bu sınırlandırmayı bankalara değil de kişiler üzerinden bir düzenlemenin acaba daha mı doğru olacağı çıktı. Tıpkı daha önce kredi kartları limit uygulamasında olduğu gibi... Yani kişilerin gelir durumuna göre borçlanabileceği azami limit sınırlanacak ve bu limit dahilinde kredi verilecek. Yapılan çalışma budur. BDDK bu konuda çalışıyor."

Aydın, bu çalışma sonucunda eski sınırlama düzenlemelerinin değişip değişmeyeceğine ilişkin de "Detayları daha bilmiyoruz ama herhalde bu düzenleme ile o düzenleme harmanlanacak ve ortaya başka düzenleme çıkacak. Vade kısıtı getirmez, onu biz belirliyoruz ama bir öncekinde getirdi. Kişiler üzerinden giderek bir sınırlandırma çalışması yaptığını biz de duyduk." diye konuştu.

Basel ile ilgili düzenlemelere de değinen Aydın, değişikliklerin ekonomilerin daha az riskle karşılaşması için daha sıkı kurallar getirdiğini belirtti.

Aydın, yeni düzenlemelerin sermayede 1,5-2 puanlık aşınmaya sebep olduğunu aktararak, "Geçmişte alınan bazı aşındırıcı önlemler ortadan kaldırılarak sektöre net etkisi sıfırlanmış veya 50 baz puanlık bir yapının getirileceğini düşünüyoruz. Basel'den dolayı Türk bankacılık sektörünün bir sermaye kısıtıyla karşılaşmayacağını düşünüyoruz." ifadelerini de kullandı.

(Bitti)

AA

Ekonomi Haberleri

Ulusal Staj Programı’nın 2025 yılı başvuruları başladı
Palamut ve hamsiden sonra şimdi de mezgit bereketi
Çinli GAC, Elektrikli Uçan Aracı GOVY AirJet'i Tanıttı
Ford’un Yeni Premium Modelleri Türkiye’de Satışa Sunuldu
ING Türkiye’de üst düzey atama